
Esas No: 2015/4914
Karar No: 2015/6689
Karar Tarihi: 08.04.2015
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/4914 Esas 2015/6689 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Tokat 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 11/12/2014
Numarası : 2014/105-2014/271
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilamına uygun biçimde verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 06/04/2006-09/11/2010 tarihleri arasında çalıştığını, iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini belirterek bazı işçi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının iddialarının asılsız olduğunu savunmuş ve davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu toplanan delillere göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 20/09/2013 tarihli ilamı ile özetle, iş akdi işçi tarafından eylemli olarak feshedildiğinden ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi ve kıdem tazminatı konusunda araştırma yapılarak somut olayın değerlendirilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkeme bozma kararına uymuş, bu doğrultuda araştırma ve değerlendirme yaparak kıdem ve ihbar tazminatı talebinin tahsili yönünde davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Öncelikle belirtilmelidir ki; 09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da açıkça vurgulandığı üzere;
Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, mahkeme yönünden; bozma kararında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak, kararda açıklanan hukuki esaslar çerçevesinde hüküm kurmak yükümlülüğü doğar. Bu hukuki aşama “usulü kazanılmış hak” olarak adlandırılır. Bu hukuki kurum mahkemeye; hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esaslar ve yerine getirilmesi istenilen hususlar kapsamında, yargılama usulünün, davanın sürüncemede kalmaması ve en az maliyetle bir an önce bitirilmesi amacına yönelik “usûl ekonomisi ilkesi” çerçevesindeki hükümleri ışığında, uyulan bozma kararı gereğinin yerine, tam olarak getirilmemesi gerekçesiyle ikinci kez “BOZULMASINA” sebebiyet vermeyecek şekilde, özenle işlem yapmak ve hüküm kurmak zorunluluğunu getirir.
Uzun yıllardan beri Yargıtay"ın kökleşmiş, sapma göstermeyen uygulamaları ve öğretide benimsenen usulü kazanılmış hak müessesesi, usul hukukunun dayandığı vazgeçilmez ana temellerinden biridir.
Somut olayda; mahkemece iş sözleşmesinin işçi tarafından feshedildiği yönündeki bozma kararına uyulduğu halde, haklı nedenle olsa dahi iş sözleşmesini fesheden tarafın ihbar tazminatı talep edemeyeceği gözetilerek ihbar tazminatı talebinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
O halde davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazı kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 08.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.