Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12357
Karar No: 2017/1117
Karar Tarihi: 14.02.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/12357 Esas 2017/1117 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacılar, müvekkillerinin murisinin icra takiplerine konu edilen senetler üzerindeki imzaların müvekkillerinin murisine ait olmadığını ve müvekkillerinin murisinin senetlerin tanzim tarihinde fiil ehliyetine sahip olmadığını iddia ederek, icra takiplerinin iptali, icranın eski hale iadesi ve %40 kötüniyet tazminatı talep etmiştir. Davalılar ise senetlerin düzenleme tarihinin müvekkilin fiil ehliyetine sahip olduğu dönemden önce olduğunu, murisin resmi merciler önünde işlem yaptığını ve senetler üzerindeki imzaların davacıların murisine ait olduğunu savunmuştur. Mahkeme, davacıların murisinin senetlerin tanzim tarihinde fiil ehliyetine sahip olmadığına dair bir saptama olmadığını, senetler üzerindeki imzaların murise ait olmadığı hususunun da ispat edilemediğini gerekçe göstererek davanın reddine karar vermiştir. Ancak, takibe konu bonolardaki imzaların davacılar murisine ait olup olmadığının tespit edilemediği belirtilerek kararın bozulması gerektiği ifade edilmiştir.
Kanun maddeleri: Davacıların taleplerine ilişkin kanun maddeleri belirtilmemiştir.
19. Hukuk Dairesi         2016/12357 E.  ,  2017/1117 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde gelen olmadığından, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -KARAR-

    Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi hakkında icra takiplerine konu edilen senetler üzerindeki imzaların müvekkillerinin murisine ait olmadığını, müvekkillerinin murisinin takip konusu senetlerin tanzim tarihinde fiil ehliyetinin de bulunmadığını ileri sürerek, müvekkillerinin murisi hakkında başlatılan icra takiplerinin iptali ile icranın eski hale iadesine ve %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, adli tıp raporunda murisin 2008 yılında fiil ehliyetine sahip olmadığının belirtildiğini, takip konusu senetlerin düzenleme tarihinin 2005 yılı olduğunu, murisin senet tanziminden sonra da resmi merciler önünde işlem yaptığını, senetler üzerindeki imzaların davacıların murisine ait olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, Adli Tıp 4. İhtisas Kurulu raporunda davacılar murisinin 06/05/2008 tarihinde fiil ehliyetine haiz olmadığının belirtildiği, senetlerin tanzim tarihinde murisin fiil ehliyetine sahip olmadığına dair bir saptama olmadığı, adli tıp kurumundan ve güzel sanatlar fakültesinden alınan raporda, senetler üzerindeki imzaların teşhise götürecek karekteristik öğeler içermediğinden muris eli ürünü olup olmadığının tespit edilmediğinin bildirildiği, imzaların murise ait olmadığı hususunun da ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, icra takibine konu bonolardan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Takibe konu bonolardaki imzaların murise ait olmadığı belirtilerek imza inkarında bulunulmuştur. Bu durumda takibe ve davaya konu bonolar üzerindeki imzaların davacıların murisine ait olduğunu ispat yükümlülüğü davalı alacaklıdadır. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda bonolardaki imzaların davacılar murisine ait olup olmadığının tespit edilmediği belirtilmiştir. Bu durumda davanın kabulü gerekirken ispat yükümlülüğünde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacılar vekilinin öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 14/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi