Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1750
Karar No: 2017/1122
Karar Tarihi: 14.02.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/1750 Esas 2017/1122 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Mahkeme, bir bankanın müteselsil kefiller aleyhine giriştiği icra takibine yönelik itirazın iptali isteğine ilişkin olarak verilen bir kararı incelemiştir. Davalılar, kredi sözleşmesinde kefalet limiti belirtilmediğinden şeklen geçersiz olduğunu ve kredi borcunun tamamının ödendiğini iddia etmişlerdir. Mahkeme, sözleşmelerde kefalet limitinin belirli olduğunu, borcun ödendiğine dair bir belgenin bulunmadığını ve davalıların imzasının yer almadığı sözleşmelerin dava ile ilgisinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermiş ve davalıların itirazının iptal edilmesine karar vermiştir. Ancak karar temyiz edilmiştir. Yüksek Mahkeme, bilirkişi raporunun yetersizliği nedeniyle hükmü bozmuştur. Konusunda uzman kişilerden oluşan bir bilirkişi heyeti tarafından banka kayıtları incelenerek ayrıntılı bir rapor hazırlanması ve uygun sonuca varılması gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Türk Borçlar Kanunu, Madde 486-488
- İcra ve İflas Kanunu, Madde 69-71.
19. Hukuk Dairesi         2016/1750 E.  ,  2017/1122 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı...Teks. İnş. Turz. ve Kuyumculuk San. Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan 30/04/2004 tarihli genel kredi sözleşmesinin davalılar tarafından müşerek borçlu müeselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle giriştiği icra takibinin davalıların itirazı üzerine durduğunu, davalıların itirazlarının haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve %40"dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, müvekkillerinin kefil olduğu kredi sözleşmesinden doğan borcun tamamının ödendiğini, kefalet sözleşmesinde kefalet limiti belirtilmediğinden şeklen geçersiz olduğunu, kredi borcu kapandıktan sonra davalı ... ... dava dışı asıl borçlu şirketteki tüm hisselerini devrettiğini, davalı... Şirketinin de ortaklık yapısının değiştiğini, asl borçlu şirketin ortaklık yapısı değiştikten sonra davacı banka ile 2009 ve 2010 yıllarında yeniden genel kredi sözleşmeleri imzalandığını, sonradan kullanılan kredilerden müvekkillerinin haberdar olmadığını savunarak, davanın reddi ile % 40"dan az olmamak üzere tazminata karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, sözleşmelerde kefalet limitinin belirli olduğu, borcun ödendiğine dair bir belgenin bulunmadığı, davalıların imzasının yer almadığı sözleşmelerin dava ile ilgisinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalıların Bartın (Kapatılan) 2. İcra Müdürüğü"nün 2011/3424 sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazın iptali ile takibin 114.803,11 TL asıl alacak, 12.944,05 TL temerrüt faizi, 647,20 TL % 5 BSMV, 265,83 TL ihtarname masrafı ve 15.600,00 TL gayri nakdi alacak olmak üzere toplam 144.260,19 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak likit olduğundan %40 icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın tahsili için müteselsil kefiller aleyhine girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Davanın temelini oluşturan icra takibinde üç ayrı genel kredi sözleşmesine dayanılmıştır. Davalılar, bu sözleşmelerden 30/04/2004 tarihli sözleşmede kefil olarak imzalarının bulunduğunu, diğer sözleşmelerde kefaletlerinin yer almadığını, dava konusu alacağın kefil olarak imzaladıkları sözleşmeden doğmadığını savunmuşlardır.

    Davalıların kefil olmadıkları sözleşmeler çerçevesinde kullandırılan kredilerden dolayı sorumluluklarından söz edilemez. Bu itibarla somut olay bakımından uyuşmazlığın sağlıklı bir çözüme kavuşturabilmesi için dava konusu alacağa ilişkin kredinin takip talebinde dayanak olarak gösterilen genel kredi sözleşmelerinden hangisine göre kullandırıldığının banka kayıtları üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile belirlenmesi gerekmektedir. Her ne kadar mahkemece bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de bilirkişi raporunda kredinin hangi sözleşmeye dayanılarak kullandırıldığı konusunda açık ve net bir görüşe yer verilmemiştir. Hal böyle olunca alınan bilirkişi raporu hükme esas alınamaz.
    Mahkemece yapılacak iş, konusunda uzman kişilerden oluşturulacak 3 kişilik bilirkişi heyetince banka kayıt ve defterleri üzerinde inceleme yaptırılarak ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesindeki deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesinden ibaret olmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 14/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi