
Esas No: 2011/2087
Karar No: 2012/7567
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2011/2087 Esas 2012/7567 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davacının yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti ile ödenmeyen aylıklar için faiz yürütülmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle, prim borcu nedeniyle yaşlılık aylığına yönelik davacı isteminin reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın, yasal dayanaklarından olan 1479 sayılı Kanunun 35’inci maddesinde yaşlılık aylığından yararlanma koşulları öngörülmüştür. Sigortalıya, yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için kural olarak anılan ve 1479 sayılı Kanunun geçici 10’uncu maddesinde belirlenen yaşa ulaşmış olmak, belirli bir süre prim ödemek, talepte bulunmak ve talepte bulunulan tarihte prim ve her türlü borçlarını ödemiş olmak gerekir. Ancak tahsis talep tarihinde prim borcu mevcut ise borcun ödendiği tarihi takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmelidir.
Somut olayda; 17.05.2006 tarihinde davacının 5458 sayılı Kanun kapsamında yapılandırma talebinde bulunduğu, ancak herhangi bir ödeme yapmadığı; 23.07.2008 tarihinde 5510 sayılı Kanuna 5763 sayılı Kanun ile eklenen geçici 24. madde gereğince yapılandırma talebinde bulunduğu, Kurum tarafından prim borcunun 12.160,00 TL olarak belirlenerek, 30.07.2008 tarihine kadar peşin olarak yatırılmasının istendiği, davacı tarafından.... aracılığıyla Kuruma 23.07.2008 tarihli taahhütnamenin verildiği, 25.07.2008 tarihinde işlemler bitirilmesine rağmen, banka tarafından kredinin Kurum hesabına 07.08.2008 tarihinde 11.660,00 TL olarak eksik yatırıldığı, bakiye 500,00 TL"nin ise davacı tarafından 17.11.2008 tarihinde geç ödenmesinden dolayı yapılandırma işleminin iptal edildiği; 25.12.2008 tarihinde davacının yeniden Kuruma başvurarak bakiye borcunun taksitlendirilmesini istediği, 16.06.2009 tarihli Kurum cevabında, borcun 12 aylık taksitle ödeme talebi olarak değerlendirilmesi gerektiği ve yatırılan miktarın 8 taksidi karşılaması sebebiyle bakiye borcun 30.06.2009 tarihine kadar ödenmesi gerektiğinin belirtildiği (30.06.2009 tarihine kadar yatırılması gereken prim aslı ve gecikme zammının 1.038,85 TL, bakiye borç miktarının ise 4.089,80 TL olduğu), davacının 23.07.2009 tarihinde Kurum kayıtlarına intikal eden dilekçesinde, anılan Kurum yazısının eline 03.07.2009 tarihinde ulaşması sebebiyle, ödeme talebinin reddedilerek, yapılandırma işleminin iptal edildiğini belirttiği anlaşılmaktadır.
Öte yandan; davacı vekili 03.12.2010 tarihli dilekçesinde ve 21.12.2010 tarihli celsede, prim borcunu yatırmaları için süre talep etmesine rağmen, davacı vekiline talep ettiği sürenin verilmediği görülmüştür. Bu nedenle; Mahkemece yapılacak iş, usul ekonomisi yönünden, 5510 sayılı Kanunun geçici 24. maddesi kapsamında, davacının prim borçlarını ödemesi için uygun bir mehil verilmesi ve ödemesi halinde borcun ödendiği tarihi takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, açıklanan maddî ve hukukî esaslar gözetilmeksizin, eksik araştırma, inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı biçimde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 30.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.