
Esas No: 2013/24684
Karar No: 2014/24395
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/24684 Esas 2014/24395 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Cide Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 05.09.2013
No : 2012/240-2013/160
Dava, yersiz aylıkların tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi .. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-15.01.1968–30.11.1982 ve 01.07.1992–18.11.1996 tarihleri arasında 5448 gün 506 sayılı Kanun kapsamında zorunlu sigortalılığı bulunan davalıya, 19.11.1996 tarihinde davacı Kurum kayıtlarına intikal eden tahsis talebi ile 2829 sayılı Kanun hükümleri uygulanmaksızın 01.12.1996 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmıştır.
Davalının 16.04.2012 tarihli dilekçe ile 1479 sayılı Kanun kapsamında Bağ-Kur zorunlu sigortalılığının da bulunduğu iddiasıyla anılan sigortalılığın intibak ettirilerek yaşlılık aylığı tutarının yeniden belirlenmesini istemesi üzerine; davacı Kurum tarafından davalının 20.04.1982–27.11.1989 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalılığı ile 506 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalı süreleri birleştirimiştir. Ancak, davacı Kurum 2829 sayılı Kanunun 8"inci maddesi uyarınca son yedi yıldaki fiili hizmet süresi daha fazla olduğundan Bağ-Kur kapsamında aylık bağlanması gerektiği gerekçesiyle davalının 506 sayılı Kanun kapsamındaki yaşlılık aylığını iptal ederek, 17.08.2012 tarihine kadar ödenen aylıkların istirdadına karar verilmesini istemiş; Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mülga 1479 sayılı Kanunun, 5510 sayılı Kanunun 106’ncı maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan Ek Geçici 6’ncı maddesi; “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar T.C. Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar Kurumu ve 506 sayılı Kanunun geçici 20’nci maddesinde belirtilen emekli sandıkları ile kanunla kurulu diğer emekli sandıklarınca kendilerine yaşlılık, malûllük veya ölüm aylığı bağlananlar, 01.10.1972 tarihinden itibaren 1479 sayılı Kanun kapsamı dışında sayılırlar. Ancak, bu Kanuna tabi hizmet süreleri, diğer kurum ve sandıklara bildirilmiş ise bu hizmetler geçerli sayılır.” hükmünü içermekte olup, 08.05.2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5754 sayılı Kanunun 81’inci maddesi ile de “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar” ifadesi “5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar” şeklinde değiştirilmek suretiyle aynı düzenleme korunmuştur.
Somut olayda; davalıya 2829 sayılı Kanun kapsamında herhangi bir hizmet birleştirmesi olmaksızın 01.12.1996 tarihinden itibaren 506 sayılı Kanun kapsamında yaşlılık aylığı bağlandığından ve bu nedenle 1479 sayılı Kanun anılan ek geçici 6’ncı maddesinin anılan açık düzenlemesi uyarınca artık 1479 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılığının intibakı ve buna göre 2829 sayılı Kanunun 8"inci maddesinin uygulanması imkanı bulunmadığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken; yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulü yönünde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 19.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.