12. Hukuk Dairesi 2016/29858 E. , 2018/3444 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile ilamsız icra takibinde borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede icra mahkemesine başvurusunda, takip konusu senedin zamanaşımına uğradığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, istemin kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği görülmüştür.
Takip dayanağı belge kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan davaya konu olayda takip dayanağı senedin tanzim ve takip tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 661, 662. ve 663. maddelerinin uygulanması gerekir. TTK"nun 661. maddesi uyarınca bonolar için 3 yıllık zamanaşımı öngörülmüştür. Diğer yandan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 133. maddesine nazaran daha özel nitelikte bulunan TTK’nun 662. maddesinde “müruruzaman; dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi sebepleriyle kesilir” hükmüne yer verilmiştir.
TTK"nun 662. maddesinde dava açılması ile kastedilen, kambiyo senetleri hukukuna ilişkin bir talep dolayısıyla yetkili mahkeme nezdinde, usulüne uygun bir davanın açılmış bulunmasıdır. Örneğin senet borçlusunun açtığı senet iptal davası zamanaşımını kesmez. (TTK 669 vd. md.) Keza ihtiyati haciz, ihtiyati tedbir, önceki davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması vs. davaları da zamanaşımını kesici nitelikte değildir. Zira açılmış bulunan davanın, HUMK"nun 237. maddesindeki kesin hükme konu teşkil edecek biçimde nizalı kazaya konu edilmesi gerekir (12. H.D. 07/04/1983-1439 K.-2701 E.).
Anılan maddede mücerret dava açılmasından söz edilmekte olup, bu davanın kimin tarafından açılacağı hususunda bir açıklık bulunmamaktadır. TTK"nun 662. maddesinde belirtilen dava açılması ibaresinden, esas olarak, kambiyo senetlerine ilişkin bir alacak dolayısıyla alacaklı tarafından borçlu hakkında açılan alacak davasının anlaşılması gerekir. Ancak borçlu tarafından açılacak davada, alacaklı durumundaki davalının, savunmalarını def’i yolu ile ileri sürmesi halinde, borçlu tarafından alacaklı aleyhine açılan menfi tespit davasının da zamanaşımını keseceğinin kabulü gerekir. Nitekim, Yargıtay HGK’nun 20.1.1996 tarih ve 1996/12–654 Esas, 1996/805 sayılı kararı ile de aynı ilke kabul edilmiştir. Dolayısıyla, az evvel değinilen koşulun varlığı halinde, menfi tespit davası hakkında verilen karar kesinleşinceye kadar zamanaşımının işlemeyeceği tartışmasızdır.
Somut olayda, şikayetçi borçlunun ... . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/426 Esas sayılı dosyasında menfi tespit davası açtığı, takip alacaklısı vekili tarafından, açılan menfi tespit davasında alacak def’inde bulunmaları nedeniyle zamanaşımının kesildiği dolayısıyla takibin zamanaşımına uğramadığı yönünde iddiada bulunulduğu görülmüştür.
O halde mahkemece, işin niteliği gereği duruşma açılıp, tarafların beyan ve delilleri de gözönüne alınarak, menfi tespit davasının takibe konu alacakla ilgisi tespit edildikten sonra davalı olan alacaklı tarafça alacak def’inde bulunulup bulunulmadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.