
Esas No: 2021/8238
Karar No: 2022/1427
Karar Tarihi: 10.02.2022
Danıştay 6. Daire 2021/8238 Esas 2022/1427 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2021/8238 E. , 2022/1427 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/8238
Karar No : 2022/1427
KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE
BULUNAN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Bakanlığı - ...
VEKİLİ : ..., Hukuk Müşaviri (E-Tebligat)
İSTEMİN KONUSU : ...İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının onanmasına dair Danıştay Altıncı Dairesinin 09/06/2021 tarih ve E:2020/5406, K:2021/8011 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Sinop İli, Merkez İlçesi, ...Mahallesi, ...pafta, ...ada, ...parseldeki davacıya ait taşınmazın I. derece arkeolojik sit alanı; parselde ortaya çıkan mezar ve duvar kalıntılarının ise korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edilmesine ilişkin ...gün, ...sayılı Samsun Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Kararının iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının (kapatılan) Danıştay Ondördüncü Dairesinin 06/02/2018 tarih ve E:2016/204, K:2018/149 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma kararına uyularak, ...ada, ...parsel sayılı taşınmazın I. derece arkeolojik sit alanı özelliklerini taşıdığı ve parselde ortaya çıkan mezar ve duvar kalıntılarının taşınması mümkün olmadığından korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edilmesinde mevzuata aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, dava konusu edilen 19/03/2015 tarih ve 2479 sayılı Kültür ve Turizm Bakanlığı Samsun Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararında hukuka aykırılık olmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Davacının temyiz başvurusu üzerine Danıştay Altıncı Dairesince, temyize konu karar hukuk ve usule uygun bulunmuş ve kararın onanmasına karar verilmiştir.
KARAR DÜZELTME TALEP EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, temyiz aşamasında ileri sürdüğü iddiaların değerlendirilmediği, bilirkişi heyetince hazırlanan bilirkişi raporunun ilk halinde olmayan birtakım düzeltme ve değişiklikler yapılarak ikinci raporun Mahkemeye usule aykırı olarak sunulduğu ve bu raporun kendilerine tebliğ edilmediği, İdare Mahkemesince anılan ikinci raporun hükme esas alınarak karar verildiği, kararın usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Düzeltilmesi istenen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanunun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Altıncı Dairesinin 09/06/2021 tarih ve E:2020/5406, K:2021/8011 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : Sinop İli, Merkez İlçesi, ...Mahallesi, ...pafta, ...ada, ...parseldeki davacıya ait taşınmazın I. derece arkeolojik sit alanı; parselde ortaya çıkan mezar ve duvar kalıntılarının ise korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edilmesine ilişkin ...gün, ...sayılı Samsun Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Kararının iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 3. maddesinde kültür varlıkları; tarih öncesi ve tarihi devirlere ait bilim, kültür, din ve güzel sanatlarla ilgili bulunan veya tarih öncesi ya da tarihi devirlerde sosyal yaşama konu olmuş bilimsel ve kültürel açıdan özgün değer taşıyan yer üstünde, yer altında veya su altındaki bütün taşınır ve taşınmaz varlıklar olarak, sit; tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini yansıtan kent ve kent kalıntıları, kültür varlıklarının yoğun olarak bulunduğu sosyal yaşama konu olmuş veya önemli tarihi hadiselerin cereyan ettiği yerler ve tespiti yapılmış tabiat özellikleri ile korunması gerekli alanlar olarak tanımlanmış, Kanunun 6. maddesinde nekropoller ve mezarlıklar korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarına örnek gösterilmişlerdir. Arkeolojik Sitler, Koruma ve Kullanma Koşullarını düzenleyen 05.11.1999 günlü 658 sayılı İlke Kararında arkeolojik sit insanlığın varoluşundan günümüze kadar ulaşan eski uygarlıkların yer altında, yer üstünde ve su altındaki ürünlerini, yaşadıkları devirlerin sosyal ekonomik ve kültürel özelliklerini yansıtan her türlü kültür varlığının yer aldığı yerleşme ve alanlar olarak tanımlanmış, ilke kararında, derecelerine göre arkeolojik sit alanlarının koruma ve kullanma koşulları belirlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; davanın reddi yolundaki .... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı ilk kararının Danıştay Ondördüncü Dairesinin 06/02/2018 tarih ve E:2016/204, K:2018/149 sayılı kararıyla bozulması üzerine, Mahkemesince anılan bozma kararına uymak amacıyla, Sinop ili, Merkez ...Mahallesi, ...pafta, ...ada, ...parsel sayılı taşınmazda, bulunan kalıntıların bir bütünün parçası niteliğinde olup olmadığı, parselin tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olma, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini yansıtan kent ve kent kalıntısı olma, kültür varlıklarının yoğun olarak bulunma, sosyal yaşama konu olma veya önemli tarihi hadiselerin cereyan etme özelliğini taşıyıp taşımadığının irdelenmesi suretiyle alana bütüncül bir yaklaşımla bakılarak ve tüm alan göz önüne alınarak tespit edilmesi için mahallinde yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, anılan bozma kararına istinaden bir sanat tarihçisi ve iki arkeologdan oluşan bilirkişi heyetiyle 11/06/2019 tarihinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldığı ve söz konusu inceleme sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; "Sinop ili, Merkez ...Mahallesi, ...pafta, ...ada, ...parsel sayılı taşınmazın gerek zemin seviyesinde gerekse 85 ve 87 parsellerde bulunan modern binaların kazı sırasında açılmış temel kesitinde, in-situ durumda tahrip olmuş birçok mezar kalıntısının izlendiği, bu mezarların bazılarının doğu-batı bazılarının ise kuzey-güney yönde uzanmış olmasından buranın farklı dönemlerde kullanılmış bir nekropol alanı (mezarlık) olduğunun anlaşıldığı, ayrıca kazı alanının tamamında farklı dönemlere ait çok sayıda seramik buluntusu ile mezar yapımında kullanılan çatı kiremitlerinin yayılmış olduğunun görüldüğü, 86 parselin güneydoğu köşesinde ise, kireç harç örgülü, 70 cm duvar kalınlığına sahip, moloz taş örgülü 6,20 cm genişliğinde bir yapı kalıntısı bulunduğu, bu yapı kalıntısının ortasına moloz taş örgülü ve üzeri kırmızı boya ile sıvalı 1,50 cm yüksekliğinde bir kemer ayağı yerleştirildiği, bu ayağın arka kısmında 90x180 cm ölçülerinde sağlı sollu iki bölüm bulunduğu, yine söz konusu yapının bir kısmının, güneydeki ...parseldeki istinat duvarının altına doğru, diğer bir kısmının ise doğudaki ...parselde bulunan modern yapının temellerine doğru gittiğinin görüldüğü, ayrıca yapının güney doğu köşesinde ve çevresinde bir kısmı açılmış mezarların bulunduğu, müze tarafından yapılan kazı sonrasında elde edilen buluntulardan buranın bir mezar veya dinsel içerikli bir yapı olduğu kanaatine varıldığı, ...ada, ...parsel sayılı taşınmazda bulunan çok sayıdaki mezar buluntusundan buranın antik Sinop kentinin nekropol (mezarlık) alanı olarak kullanıldığı ve bu şekliyle kentin bir parçası niteliğinde olduğu, ayrıca anılan taşınmazda bulunan kalıntıların bir bütünün parçası niteliğinde olduğu, ...sayılı parselde onlarca mezar olduğu, kemerli niş şeklinde düzenlenmiş mezar yapısının bir kısmının ve duvar kalıntılarının, güneydeki ...parseldeki istinat duvarının altına doğru, diğer bir kısmının ise doğudaki 87 parselde bulunan modern yapının temellerine doğru gittiği, çatı kiremidi ve amphoradan yapılmış mezarların 85 nolu parselin altına doğru uzandığı, dolayısıyla bu parselleri de kapsadığı, ...parselin I. derece arkeolojik sit alanı içine dahil edildiği, ancak bu kalıntıların ... parselde ne ölçüde mevcut olduğunun bilinmediği, sondaj kazısı yapılan parsellerde ortaya çıkan kalıntılar ya da inşai ve alt yapı uygulamaları sırasında açığa çıkan mezar ve kalıntılar ışığında artık kesinleşmiş olduğu ve geniş bir alanı kapsayan bölgede bu nedenle III. derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edildiği, ancak bu sit alanındaki birçok taşınmazda mevcut yapılar bulunması ve talep olmayan taşınmazlarda sondaj kazısı yapılamaması nedeniyle, münferit başvurular sonucunda Müze Müdürlüğünce yapılan sondaj ve kurtarma kazılarında açığa çıkan kalıntıların da arkeolojik özelliklerine bağlı olarak taşınmaz kültür varlığı olarak ya da parseldeki yoğunluğa göre I. derece arkeolojik sit alanı olarak tescile konu olabildiği, III. derece arkeolojik sit alanında kalan ...ada ...parselde yapılacak herhangi bir inşai uygulama için de ... gün ve ... sayılı ilke kararı ve ... gün ve ... sayılı kurul kararı gereği Müze Müdürlüğünce sondaj kazıları yapılıp sonuçlarının kurula sunulmasının gerekeceği, yapılacak sondaj kazıları sonucunda ...parselde bahsedilen mezar ve duvar kalıntılarının devamı ya da daha başka kültür varlıklarının ortaya çıkması halinde, bu parselin mevcutta III. derece arkeolojik sit olan statüsünde değişikliğe gidilmesi ve ortaya çıkacak kalıntılara göre anılan parselin de I. derece arkeolojik sit alanı olarak tescilinin mümkün olabileceği, bu durumda, kurtarma kazısı yapılan ve yoğun kültür katmanı, mezarlar ve antik duvarların ortaya çıktığı 86 sayılı parselin I. derece arkeolojik sit alanı olarak, kesitinde görülen duvar kalıntılarının parsel içindeki durumu bilinmeyen ve sondaj kazısı yapılmadığından henüz başka kalıntıların olup olmadığı da belli olmayan ...sayılı parsel ile aynı konumdaki çevre parsellerin ise III. derece arkeolojik sit alanı olarak tesciline ilişkin 19/03/2015 gün ve 2479 sayılı kurul kararı ve 2863 sayılı Yasa açısından yerinde olduğu, parselde ortaya çıkan mezarların tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olduğu ve yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini yansıtan kent ve kent kalıntısı olma, kültür varlıklarının yoğun olarak bulunma, sosyal yaşama konu olma veya önemli tarihi hadiselerin cereyan etme özelliği taşıdığı, bu şekliyle arkeolojik sit özelliği taşıdığı, parselde bulunan eserlerin taşınarak korunmasının mümkün olmadığı, 2863 Sayılı Yasa kapsamında bu alanın 1. derece arkeolojik sit alanı olarak ilanı için gerekli ve yeterli koşulların bulunduğu, parselde ortaya çıkan mezar ve duvar kalıntılarının korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescili için gerekli ve yeterli koşulların bulunduğu" görüş ve kanaatine yer verilmesi üzerine Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddi yolundaki temyize konu kararın verildiği görülmektedir.
Uyuşmazlıkta, hükme esas alınan 27/06/2019 tarihli bilirkişi raporunun ilk halinin 30 sayfa olduğu ve 08/07/2019 tarihli evrak kayıt kaşesi ile İdare Mahkemesi kayıtlarına girdiği, söz konusu ilk raporun taraflara tebliğ edildiği, daha sonra, bilirkişi heyetince Mahkeme Başkanlığına sunulan 29/08/2019 tarihli dilekçeyle, söz konusu raporun 14-29 sayfaları arasındaki bilgilerin ve çizimlerin tamamının ikinci danışmanlığını (bilirkişilerden) Doç. Dr. ...'nın yaptığı ve K.T.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü öğrencisi ...'in hazırladığı yüksek lisans tezinden alındığı ancak, bu alıntının raporda belirtilmesinin sehven unutulduğu belirtilerek ilgili yüksek lisans tezine ait bilgi, çizim ve fotoğrafların bulunduğu sayfalar çıkartılarak aynı tarihli raporun bu kez 14 sayfa olarak Mahkemeye sunulduğu, her iki raporun da sonuç bölümlerinin aynı olduğu, ikinci raporun da davalı idareye 09/08/2019 tarihli, davacı vekiline 19/08/2019 tarihli tebliği alındısı ile tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, İdare Mahkemesince hükme esas alınan ikinci bilirkişi raporu ile birinci raporun söz konusu yüksek lisans tezine ait bölümlerinin çıkartılması sonucunda diğer bölümleri ile sonuç bölümlerinin aynı olmasına ve her iki raporun da taraflara tebliğ edilmesine rağmen; davacı vekilince bilirkişi raporuna ilişkin ortaya atılan şüphenin, karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen iddia ve itirazlar da dikkate alınarak ortadan kaldırılması amacıyla, yukarıda anılan bozma kararında belirtilen hususlara uygun olarak bir sanat tarihçisi ve iki arkeologdan oluşan yeni bir heyetle yaptırılacak keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde bir karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığından, İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin, .... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 10/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.