
Esas No: 2014/13071
Karar No: 2014/14370
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2014/13071 Esas 2014/14370 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA:Davacı, bakiye kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davalı avukatınca temyiz edilmiş ise de; duruşma gününün taraflara tebliği için davetiyeye yapıştırılacak posta pulu bulunmadığından duruşma isteğinin reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret, genel tatil, hafta tatili ve fazla mesai ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu"na göre, kıdem ve ihbar tazminatına ilişkin davalar iş sözleşmesinin feshinden itibaren on yıllık, yıllık izin alacağı iş sözleşmesinin feshinden itibaren beş yıllık, fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil alacakları hakkın doğumundan itibaren beş yıllık zamanaşımı tabidir.
Somut olayda, davacı vekilinin ıslah talebine karşı, davalı vekili süresinde zamanaşımı defini ileri sürmüş, ancak mahkemece bu husus nazara alınmamıştır. Davalının, ıslaha karşı vaki zamanaşımı defi dikkate alınarak belirlenecek alacakların hüküm altına alınması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
3-Kabule göre de, davacı vekili, dava dilekçesi ile 10,00 USD kıdem tazminatı talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 1.172,78 USD olarak artırmıştır. Mahkemece, taleple bağlılık kuralı nazara alınmaksızın, belirtilen alacağın 1.187,72 USD olarak hüküm altına alınması hatalıdır.
4-Banka kayıtlarının tetkiki neticesinde, bilirkişi raporu ile, davacıya, tespit edilen ücrete göre ödenmesi gereken tutarlara nazaran toplamda 207,65 USD fazla ödeme yapıldığı ancak mahkemece, bu hususun nazara alınmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece, davacının ücretine nazaran fazla yatırılan tutarların mahiyetinin duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi, gerekirse bu hususta davacının isticvap edilmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.