
Esas No: 2021/3305
Karar No: 2022/377
Karar Tarihi: 09.02.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/3305 Esas 2022/377 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/3305 E. , 2022/377 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/3305
Karar No : 2022/377
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Odası
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Sekizinci Dairesinin 09/12/2020 tarih ve E:2016/5416, K:2020/5489 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası Serbest Müşavir Mühendislik Hizmetleri Yönetmeliği'nin 12. maddesi ile Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası En Az Ücret ve Mesleki Denetim Uygulama Esasları Yönetmeliği'nin 7. maddesinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 09/12/2020 tarih ve E:2016/5416, K:2020/5489 sayılı kararıyla; davalı idarenin usule ilişkin itirazı yerinde görülmemiş,
Anayasa'nın 124. maddesi, 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu'nun 2., 32., 33. ve 39. maddeleri, Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası Ana Yönetmeliği'nin 7. maddesinin 1. fıkrasının (a) ve (d) bentleri, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası Serbest Müşavir Mühendislik Hizmetleri Yönetmeliği'nin 12. maddesi, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası En Az Ücret ve Mesleki Denetim Uygulama Esasları Yönetmeliği'nin 7. maddesinde yer alan kurallar aktarılarak,
Dava konusu her iki Yönetmelik kuralına yönelik davacı iddiaları aynı mahiyette olduğundan birlikte incelemesinin yapıldığı,
Anayasa ve Kanun kuralları uyarınca meslek odalarının; gerek üyelerinin gerekse de soyut olarak mesleğin onurunu ve mesleki disiplini korumak, mesleğin gelişimini sağlamak, mesleğin icrasında uyulacak ilke ve kuralları saptamak hususlarında görev ve yetki sahibi olduğu,
6235 sayılı Kanun'un 2. maddesinin (b) fıkrası uyarınca, meslek odalarının, meslek mensuplarının müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin yerel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak için gerekli gördüğü birtakım kuralları koyabileceği,
Elektrik mühendisi unvan ve yetkisi ile mesleki faaliyette bulunulurken, mesleki davranış ilkelerine ve meslek etiğine uygun sürecin işletilmesi, kurumsal işleyişin ve bütünselliğin sağlanması gerekliliği nedeniyle Elektrik Mühendisleri Odasının, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olmasından kaynaklanan mesleki faaliyetin içeriğine ilişkin olmamak koşulu ile üyeleri üzerinde mesleki denetim görev ve yetkisinin bulunduğu,
Ancak, meslek odasınca meslek mensuplarına yönelik mesleki denetim yetkisinin sınırlarının belirlenmesi gerektiği, Oda tarafından yapılacak denetimin meslek mensubunun sunduğu hizmetin içeriğinin denetlenmesi yahut meslek mensubunun yeterliliğinin denetlenmesi niteliğinde olmaması, meslek mensubunca bulundurulması gerekli bazı belge ve bilgilerin bulundurulup bulundurulmadığı, meslek mensubunun Oda üyelik kaydının bulunup bulunmadığı, kısıtlılığının olup olmadığı, bürosunun tescilini yaptırıp yaptırmadığı gibi mesleki disiplini sağlamaya yönelik şekli bir denetim niteliğinde olması gerektiği,
Bu bağlamda, meslek odasının üyeleri üzerinde sahip olduğu mesleki denetim görev ve yetkisi mesleki disiplini sağlamaya yönelik olduğundan, serbest meslek faaliyetinin özünü zedeleyecek vize veya onay niteliği taşımaması gerektiği,
Belirtilen açıklamalar kapsamında, Odaların şekli anlamda mesleki denetim yetkisi bulunduğu ve bu denetim yetkisi kapsamında 6235 sayılı Kanun'un 32. maddesinin (c) bendi uyarınca gelir elde edebileceği hususunda kuşku bulunmadığı,
Bu durumda; mesleki denetimin tanımı, kapsamı, şekli ile ilgili dava konusu düzenlemeler ile getirilen denetimin şekli nitelikte bir denetim olduğu, mesleki faaliyetin özünü zedeleyecek nitelikte faaliyetin içeriğinin denetlenmesine ilişkin olmadığı anlaşılmakta olup, Yönetmelik maddelerinde hukuka aykırılık bulunmadığı,
Öte yandan dava konusu EMO En Az Ücret ve Mesleki Denetim Uygulama Esasları Yönetmeliği’nin 7. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendinde yer alan düzenleme uyarınca, iş aşamalarını devralan Oda üyesinin, devreden Oda üyesinin işin yürütülmesine ilişkin uyarılarına uymak zorunda olduğu,
Ayrıca, davacı tarafından, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun "Planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması" başlıklı 8. maddesine 12/07/2013 tarih ve 6495 sayılı Kanun'un 73. maddesi ile eklenen (ı) bendinde, "Harita, plan, etüt ve projeler; idare ve ilgili kanunlarında açıkça belirtilen yetkili kuruluşlar dışında meslek odaları dahil başka bir kurum veya kuruluşun vize veya onayına tabi tutulamaz, tutulması istenemez. Vize veya onay yaptırılmaması ve benzeri nedenlerle müellifler veya bunlara ait kuruluşların büro tescilleri iptal edilemez veya yenilenmesi hiçbir şekilde geciktirilemez. Müelliflerden bu hükmü ortadan kaldıracak şekilde taahhütname talep edilemez." kuralının getirildiği, bu düzenleme ile dava konusu Yönetmelik hükümlerinin birbiriyle çeliştiği, Yönetmelik ile normlar hiyerarşisine aykırı düzenleme yapıldığı iddiasıyla iptal isteminde bulunulduğu,
Söz konusu düzenlemelerin yapının ruhsata bağlanmasına ilişkin usul ve esaslara ilişkin olarak, ruhsat verilmesi sırasında projelerin meslek odalarının vize veya onayına tabi tutulamayacağına ilişkin olduğu, bu düzenlemenin esasen yapının ruhsatlandırılması öncesi vize ve onay şartını ortadan kaldırdığı, ancak bu düzenlemenin meslek odası ile üyesi arasındaki mesleki denetime sunma yükümlülüğünün bertarafı anlamına gelmeyeceği, meslek odası ve üyeleri arasındaki hukuki duruma ilişkin olmadığı, farklı alanlardaki farklı düzenlemelere ilişkin olduğu sonucuna varılarak davacının iddiasının yerinde görülmediği,
Dava konusu Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası Serbest Müşavir Mühendislik Hizmetleri Yönetmeliği'nin 12. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan "ve EMO tarafından belirlenmiş en az ücret tanımlarına" ibaresi, aynı fıkranın (c) bendinde yer alan "EMO tarafından belirlenen mühendislik hizmetleri en az ücretlerinin uygulanması" ibaresi ve (d) bendinin (3) numaralı alt bendinde yer alan "Oda tarafından belirlenen en az ücret tanımlamaları üzerinden düzenlenmiş" ibaresi en az ücrete ilişkin olduğundan, en az ücrete ilişkin düzenlemelerin irdelenmesi gerektiği,
Elektrik Mühendisleri Odası Ana Yönetmeliği'nin "Oda Yönetim Kurulunun Görev ve Yetkileri" başlıklı dava konusu 34. maddesinin 1. fıkrasının (ı) bendinde "Üyelerinin kamu kuruluşları, özel kuruluşlar ve kişilerle olan tüm mesleki ilişkilerinde ortaklaşa uyulacak hukuki ilkeleri hazırlamak, bunlara uymayı sağlayacak önemleri almak, uygulamaları denetlemek, mesleki hizmetlerin karşılığı olan asgari ücretleri saptamak ve uygulanmasını sağlamak," düzenlemesine yer verildiği,
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası En Az Ücret ve Mesleki Denetim Uygulama Esasları Yönetmeliği'nin 4. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendinde ise, en az ücret, her türlü mühendislik hizmetinin, yürürlükteki mevzuat uyarınca yapılabilmesi için Oda tarafından tespit ve ilan edilen en az ücretleri ifade eder denildiği,
TMMOB Elektrik Mühendisleri Odasının üyelerinin hak ve menfaatlerini korumak, üyeler arasında rekabet yaratılarak mühendislik hizmeti sunumunda niteliğin düşmesinin önüne geçilmesini sağlamak amacıyla Oda üyeleri tarafından verilecek hizmetlere ilişkin asgari ücret tarifesi belirlenmesi ve buna ilişkin usul ve esasların düzenlenmesi konularının, davalı Odanın görev alanı ile ilgili olduğu, üyelerin sunacağı hizmet karşılığı alınacak asgari ücretin belirlenmesinin hizmetin gereği gibi ifa edilebilmesi ve kamu yararı açısından da zorunlu olduğu; ayrıca, asgari ücret belirlenmesinin, mühendisler ile hizmet sunduğu kişiler arasında, asgari ücretin altında olmamak şartıyla, serbestçe ücret belirlenmesine engel oluşturmadığı,
Öte yandan, Elektrik Mühendisleri Odası tarafından belirlenen asgari ücretin hukuka, kamu yararına ve hizmet gereklerine aykırı olduğu ileri sürülerek dava konusu edilebileceği ve yargı organlarınca bunun denetiminin yapılabileceği,
Bu durumda, üyelerinin hak ve menfaatlerini korumakla yükümlü bir kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu olan Elekrik Mühendisleri Odasınca elektrik mühendisleri arasında rekabet yaratılarak elektrik mühendisliği hizmetinin sunumunda niteliğin düşmesinin önüne geçilmesi ve üyelerinin hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla getirilen en az ücret düzenleme ve denetleme yetkisi veren dava konusu düzenlemelerde, üst hukuk normlarına ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle,
davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, mühendislik hizmetlerinin mesleki denetimden geçirilmesi ve mesleki denetim bedeli alınması yönündeki dava konusu düzenlemelerin kanuni dayanağının bulunmadığı, ayrıca söz konusu düzenlemelerin, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 8. maddesine 12/07/2013 tarih ve 6495 sayılı Kanun'un 73. maddesi ile eklenen (ı) bendinde yer alan, harita, plan, etüt ve projelerin; idare ve ilgili kanunlarında açıkça belirtilen yetkili kuruluşlar dışında meslek odaları dahil başka bir kurum veya kuruluşun vize veya onayına tabi tutulamayacağı yolundaki kurala aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyize konu Daire kararının kısmen onanması, kısmen bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Elektrik Mühendisleri Odası Onur Kurulunun … tarih ve … sayılı kararıyla, davacının mühendislik hizmetlerini mesleki denetime sunmadığından bahisle 891,00 TL ağır para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Söz konusu ceza, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Yüksek Onur Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile onanmıştır.
Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
Anayasa'nın "Yönetmelikler" başlıklı 124. maddesinin 1. fıkrasının işlem tarihinde yürürlükte bulunan halinde, "Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler."; "Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları" başlıklı 135. maddesinin 1. fıkrasında, "Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzelkişilikleridir." hükümlerine yer verilmiştir.
6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu'nun 2. maddesinde, "Birliğin kuruluş amacı ile yapamayacağı faaliyetler ve işler aşağıda gösterilmiştir.
Birliğin kuruluş amacı:
a) Bütün mühendis ve mimarları ihtisas kollarına ayırmak ve her kol için bir oda kurulmasına karar vermek;
Bu suretle aynı ihtisasa mensup meslek mensuplarını bir Odanın bünyesinde toplamak; merkezde idare heyeti, haysiyet divanı ve murakıplar gibi görevlilere yetecek kadar üyesi bulunmayan Odanın merkezini, Umumi Heyetin belirleyeceği yerde açmak;
b) Mühendislik ve mimarlık mesleği mensuplarının, müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak için gerekli gördüğü bütün teşebbüs ve faaliyetlerde bulunmak;
c) Meslek ve menfaatleriyle ilgili işlerde resmi makamlarla işbirliği yaparak gerekli yardımlarda ve tekliflerde bulunmak, meslekle ilgili bütün mevzuatı normları, fenni şartnameleri incelemek ve bunlar hakkındaki görüş ve düşünceleri ilgililere bildirmektir.
Birlik ve organları, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamazlar." hükmü yer almıştır.
6235 sayılı Kanun'un 19. maddesinde, "Odalar, bu kanunun 2 nci maddesinde belirtilen amaç için Birlik Umumi Heyetince kararlaştırılan işlerden yalnız odalarını ilgilendiren kısımlar ile görevlidirler. Odalar va organları, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamazlar."; 33. maddesinde, "Türkiye'de mühendislik ve mimarlık meslekleri mensupları mesleklerinin icrasını iktiza ettiren işlerle meşgul olabilmeleri ve mesleki tedrisat yapabilmeleri için ihdisasına uygun bir odaya kaydolmak ve azalık vasfını muhafaza etmek mecburiyetindedirler. Kamu Kurumu ve Kuruluşları ile İktisadi Devlet Teşekkülleri ve Kamu İktisadi Kuruluşlarında asli ve sürekli olarak çalışan mühendislik ve mimarlık meslekleri mensuplarının meslek ve ihtisaslarıyla ilgili odaya girmeleri isteklerine bağlıdır. Ancak bunlar görevlerinin gereği olan işleri yaparken, mesleki bakımdan, Odaya kayıtlı meslekdaşlarının yetkileriyle haklarına sahip ve onların ödevleriyle yükümlüdürler. Bu konuda Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları ile ilgili hükümler saklıdır."; 39. maddesinde, "Bu kanun hükümleri müteşebbis heyetlerce ihzar ve Birlik Umumi Heyetince tasvip edilecek bir talimatname ile tatbik olunur." hükümlerine yer verilmiştir.
4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un "Amaç" başlıklı 1. maddesinde, "Bu Kanunun amacı, mal ve hizmet piyasalarındaki rekabeti engelleyici, bozucu veya kısıtlayıcı anlaşma, karar ve uygulamaları ve piyasaya hakim olan teşebbüslerin bu hakimiyetlerini kötüye kullanmalarını önlemek, bunun için gerekli düzenleme ve denetlemeleri yaparak rekabetin korunmasını sağlamaktır." hükmüne yer verilmiş, 3. maddesinde, teşebbüsün "Piyasada mal veya hizmet üreten, pazarlayan, satan gerçek ve tüzelkişilerle, bağımsız karar verebilen ve ekonomik bakımdan bir bütün teşkil eden birimleri"; teşebbüs birliğinin "Teşebbüslerin belirli amaçlara ulaşmak için oluşturduğu tüzelkişiliği haiz ya da tüzelkişiliği olmayan her türlü birlikleri" ifade edeceği belirtilmiştir.
4054 sayılı Kanun'un "Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşma, Uyumlu Eylem ve Kararlar" başlıklı 4. maddesinde, "Belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemleri hukuka aykırı ve yasaktır.
Bu haller, özellikle şunlardır:
a) Mal veya hizmetlerin alım ya da satım fiyatının, fiyatı oluşturan maliyet, kar gibi unsurlar ile her türlü alım yahut satım şartlarının tesbit edilmesi,
b) Mal veya hizmet piyasalarının bölüşülmesi ile her türlü piyasa kaynaklarının veya unsurlarının paylaşılması ya da kontrolü,
c) Mal veya hizmetin arz ya da talep miktarının kontrolü veya bunların piyasa dışında belirlenmesi,
d) Rakip teşebbüslerin faaliyetlerinin zorlaştırılması, kısıtlanması veya piyasada faaliyet gösteren teşebbüslerin boykot ya da diğer davranışlarla piyasa dışına çıkartılması yahut piyasaya yeni gireceklerin engellenmesi,
e) Münhasır bayilik hariç olmak üzere, eşit hak, yükümlülük ve edimler için eşit durumdaki kişilere farklı şartların uygulanması,
f) Anlaşmanın niteliği veya ticari teamüllere aykırı olarak, bir mal veya hizmet ile birlikte diğer mal veya hizmetin satın alınmasının zorunlu kılınması veya aracı teşebbüs durumundaki alıcıların talep ettiği bir malın ya da hizmetin diğer bir mal veya hizmetin de alıcı tarafından teşhiri şartına bağlanması ya da arz edilen bir mal veya hizmetin tekrar arzına ilişkin şartların ileri sürülmesi,
..." hükmü yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Daire kararının, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası En Az Ücret ve Mesleki Denetim Uygulama Esasları Yönetmeliği'nin 7. maddesinin 1. fıkrasının (a) ve (b) bentleri ile Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası Serbest Müşavir Mühendislik Hizmetleri Yönetmeliği'nin 12. maddesinin; 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan "ve EMO tarafından belirlenmiş en az ücret tanımlarına" ibaresi, (c) bendinde yer alan "EMO tarafından belirlenen mühendislik hizmetleri en az ücretlerinin uygulanması" ibaresi, (d) bendinin (3) numaralı alt bendinde yer alan "Oda tarafından belirlenen en az ücret tanımlamaları üzerinden düzenlenmiş" ibaresi ve (e) bendinde yer alan "EMO en az ücretlerine göre" ibaresi dışında kalan kısımları yönünden;
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan Danıştay Sekizinci Dairesi kararının, anılan düzenlemeler yönünden davanın reddine ilişkin kısmı, aynı gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın anılan kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Daire kararının, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası En Az Ücret ve Mesleki Denetim Uygulama Esasları Yönetmeliği'nin 7. maddesinin 1. fıkrasının (c) ve (ç) bentlerine ilişkin kısmı yönünden;
Uyuşmazlıkta; dava konusu Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası En Az Ücret ve Mesleki Denetim Uygulama Esasları Yönetmeliği'nin 09/12/2010 tarih ve 27780 sayılı Resmi Gazete'de yayımlandığı, ilân tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlayan altmış günlük dava açma süresi içinde dava açılmadığı, Elektrik Mühendisleri Odası Onur Kurulunun … tarih ve … sayılı kararıyla, davacının mühendislik hizmetlerini mesleki denetime sunmadığından bahisle 891,00 TL ağır para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi ve bu cezanın da Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Yüksek Onur Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile onanması üzerine, Odanın 15/02/2016 tarihli yazısı ile tebliğ edilen söz konusu kararın uygulama işlemi olduğu belirtilerek 18/04/2016 tarihinde dava açıldığı anlaşılmaktadır.
İlan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlayan dava açma süresi içerisinde idari davaya konu edilmeyen düzenleyici işlemlerin, bu tarihten sonra davaya konu edilebilmeleri için, ilgililerin menfaatini ihlal eden bir uygulama işleminin tesis edilmesi gerekmektedir.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası En Az Ücret ve Mesleki Denetim Uygulama Esasları Yönetmeliği'nin 7. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde, üstlendiği bir hizmeti tamamlanmadan (TUS hariç) başka bir meslektaşına devreden Oda üyesinin, iş sahibinin onayını almak ve Odaya bilgi vermek zorunda olduğu; (ç) bendinde ise, iş aşamalarının (TUS hariç) bir kısmını ya da tamamını devralan Oda üyesinin, devreden Oda üyesinin konu ile ilgili uyarılarına uymak zorunda olduğu belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, Elektrik Mühendisleri Odası Onur Kurulunun … tarih ve … sayılı kararıyla, davacının mühendislik hizmetlerini mesleki denetime sunmadığından bahisle 891,00 TL ağır para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, söz konusu cezanın, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Yüksek Onur Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile onanması üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacının mühendislik hizmetlerini mesleki denetime sunmadığından bahisle 891,00 TL ağır para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlem ile bu cezanın onanmasına ilişkin işlemin, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası En Az Ücret ve Mesleki Denetim Uygulama Esasları Yönetmeliği'nin 7. maddesinin 1. fıkrasının (c) ve (ç) bentleri uyarınca tesis edilmiş bir uygulama işlemi olmadığı görülmektedir.
Bu itibarla, söz konusu Yönetmeliğin 7. maddesinin 1. fıkrasının (c) ve (ç) bentlerine, Resmî Gazete'de yayımlandığı 09/12/2010 tarihinden itibaren altmış gün içinde dava açılması gerekirken, dava açma süresi geçirildikten sonra, 18/04/2016 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasını inceleme olanağı bulunmamaktadır.
Daire kararının, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası Serbest Müşavir Mühendislik Hizmetleri Yönetmeliği'nin 12. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan "ve EMO tarafından belirlenmiş en az ücret tanımlarına" ibaresi, (c) bendinde yer alan "EMO tarafından belirlenen mühendislik hizmetleri en az ücretlerinin uygulanması" ibaresi, (d) bendinin (3) numaralı alt bendinde yer alan "Oda tarafından belirlenen en az ücret tanımlamaları üzerinden düzenlenmiş" ibaresi ve (e) bendinde yer alan "EMO en az ücretlerine göre" ibaresine ilişkin kısmı yönünden;
Dava konusu Yönetmelik hükümlerinde, üyelerin Oda tarafından belirlenmiş asgari ücret tanımlamalarına uyacağı ve mesleki denetim uygulamasında bu yönde denetim yapılacağı kurala bağlanmıştır.
Mesleki hizmetlerin karşılığı olan asgari ücretlerin belirlenmesi konusunda, 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ve Anayasa'nın 48. maddesinde düzenlenen sözleşme özgürlüğü çerçevesinde bir değerlendirme yapılması gerekmektedir.
1 - 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu yönünden;
Mesleki hizmetlerin karşılığı olan asgari ücretleri belirleme konusunda davalı idarenin yasal dayanağının bulunup bulunmadığının öncelikle değerlendirilmesi gerekmektedir.
Uyuşmazlığın çözümü için, genel olarak, idarenin düzenleme yetkisinin kapsamı ve bu bağlamda idarenin özerk ve türev düzenleme yetkisi üzerinde durulmalıdır.
Anayasa'nın 124. maddesinde, kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabileceği düzenlenmiştir. Bu düzenleme, idarenin özerk ve türev düzenleme yetkisinin anayasal dayanağını oluşturmaktadır.
İdarenin düzenleme yetkisinin aslında ikincil, türev nitelikte olduğu hususunda bugün için bir duraksama bulunmamaktadır. Anayasa'ya göre, idarenin, düzenleme yetkisini kanunlar çerçevesinde ve kanunlara uygun olarak kullanması gereklidir. Kanunun öngördüğü düzenleme yetkisinin yine kanunda belirtildiği gibi kullanılması, kanun hükmü, bir konunun yönetmelikle düzenlenmesini öngörüyorsa, düzenlemenin yönetmelikle yapılması zorunludur.
Ayrıca, normlar hiyerarşisi olarak bilinen temel hukuk ilkesine göre, normlar arasında altlık ve üstlük ilişkisi söz konusu olmakta ve her norm geçerliliğini bir üst hukuk normundan almaktadır. Başka bir anlatımla normlar hiyerarşisi, her türlü normun hiyerarşik olarak bir sıra dahilinde sıralanması ve birbirine bağlı olması anlamına gelmekte olup; bunun doğal sonucu olarak, hiyerarşik sıralamada daha altta yer alan normun, kendisinden üstte bulunan norma aykırı hükümler içeremeyeceği, bir başka deyişle alt norm niteliğindeki düzenleyici işlemlerin, bir hakkın kullanımını üst normda öngörülmeyen bir şekilde daraltamayacağı veya kısıtlayamayacağı; dolayısıyla, düzenleyici bir işlemin kendinden önce gelen kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı düzenlemeler getiremeyeceği kabul edilmektedir.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlığa bakıldığında, davalı idarenin dava konusu alandaki düzenleme yetkisinin ve bu yetkinin hukuka uygun olarak kullanılıp kullanılmadığının irdelenmesi gerekmektedir.
6235 sayılı Kanun'un 39. maddesinde, bu Kanun hükümlerinin müteşebbis heyetlerince ihzar ve Birlik Umumi Heyetince tasvip edilecek eki bir talimatname yani bir Yönetmelik ile tatbik olunacağı hükme bağlanmıştır.
6235 sayılı Kanun'un 2. maddesinde ise, mühendislik ve mimarlık mesleği mensuplarının, müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak için gerekli gördüğü bütün teşebbüs ve faaliyetlerde bulunmak; meslek ve menfaatleriyle ilgili işlerde resmi makamlarla işbirliği yaparak gerekli yardımlarda ve tekliflerde bulunmak, meslekle ilgili bütün mevzuatı normları, fenni şartnameleri incelemek ve bunlar hakkındaki görüş ve düşünceleri ilgililere bildirmek, Birliğin kuruluş amaçları arasında sayılmış, Birlik ve organlarının, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamayacağı belirtilmiştir.
Görüldüğü üzere, dava konusu Yönetmeliklerin dayanağı olan 6235 sayılı Kanun'da, mesleki hizmetlerin karşılığı olan asgari ücretlerin belirlenmesine ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
2 - 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun yönünden;
Serbest çalışan elektrik mühendislerinin esas itibarıyla serbest meslek sahibi olduğu, serbest meslek faaliyetinin, sermayeden ziyade şahsî mesaiye, ilmî veya meslekî bilgiye veya ihtisasa dayanan işlerin bir işverene bağlı olmaksızın bağımsız olarak, şahsî sorumluluk altında ve bir ücret karşılığı yapıldığı göz önüne alındığında, hizmetini ücret karşılığı sunan serbest meslek mensubu mühendislerin 4054 sayılı Kanun kapsamında birer teşebbüs oldukları açıktır.
4054 sayılı Kanun'un 3. maddesinde, teşebbüslerin belirli amaçlara ulaşmak için oluşturduğu tüzel kişiliği haiz ya da tüzel kişiliği olmayan her türlü birlik teşebbüs birliği olarak tanımlanmıştır. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ilişkin olarak herhangi bir istisnaya yer verilmediğinden ve teşebbüs birliklerinin 4054 sayılı Kanun'a tâbi olabilmesi için özel hukuk veya kamu hukuku tüzel kişisi olmaları ya da kanunla veya iradî olarak kurulmuş olmaları önem taşımadığından, davalı Odanın 4054 sayılı Kanun uygulamasında "teşebbüs birliği" sayılması gerekmektedir.
Bu çerçevede; davalı Oda tarafından elektrik mühendisliği hizmetlerine ilişkin piyasa düzenleyiciliği kapsamında yürürlüğe konulan dava konusu Yönetmelikler birer teşebbüs birliği kararı niteliğinde olduğudan, 4054 sayılı Kanun'a aykırı olmamaları gerekmektedir.
4054 sayılı Kanun'un 4. maddesinde, belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemlerinin hukuka aykırı ve yasak olduğu belirtildikten sonra, aynı maddenin 1. fıkrasının (a) bendinde, mal veya hizmetlerin alım ya da satım fiyatının, fiyatı oluşturan maliyet, kâr gibi unsurlar ile her türlü alım yahut satım şartlarının tespit edilmesinin rekabeti engelleyici ve yasak olduğu kurala bağlanmıştır.
Dava konusu Yönetmelik hükümlerinde, elektrik mühendisliği hizmetlerinin karşılığı olan asgari ücretlerin belirlenmesi öngörülmekte ve bu çerçevede hazırlanan asgari ücret tarifeleriyle mühendislerin, hizmetin fiyatını belirleme serbestisi hizmet alanlar (tüketici) aleyhine engellenmekte, bu suretle satım fiyatı davalı Oda tarafından tespit edilmektedir.
Bu itibarla, dava konusu Yönetmelik hükümlerinin, elektrik mühendisliği hizmeti piyasasında doğrudan rekabeti engelleme, bozma ve kısıtlama amacını taşıdığı anlaşıldığından, 4054 sayılı Kanun'un 4. maddesinin (a) bendine açıkça aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.
Davalı Oda tarafından, elektrik mühendisleri arasında haksız rekabeti önlemek ve hizmet standartlarını yükseltmek amacıyla dava konusu Yönetmelik hükümlerinin yürürlüğe konulduğu ileri sürülmektedir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Haksız Rekabet” bölüm başlığı altında düzenlenen 54. maddesinde, haksız rekabete ilişkin hükümlerin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması olarak belirtilmiş, rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına aykırı davranışlar ile ticarî uygulamalar yasaklanmıştır. 4054 sayılı Kanun'da düzenlenen rekabetin korunmasına ilişkin düzenlemelerle ise, kamusal fayda da gözetilerek fiyat ve kâr gibi göstergelerin müdahalelerden uzak olarak serbest piyasa şartlarında belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu itibarla, anılan kuralların yer yer iç içe ve birlikte uygulanma imkânı bulunmakla birlikte, birbirinden farklı amaçları hedeflediği anlaşılmaktadır.
Bununla birlikte; Rekabet Hukuku kuralları kamusal ve soyut bir koruma sağladığından ve haksız rekabet hükümlerine nazaran daha kapsayıcı olduğundan, asgarî ücret belirlenmesinin haksız rekabeti engelleyeceği ihtimalinden hareketle; 4054 sayılı Kanun'da hedeflenen tüketicinin ve kamunun korunması esasının ortadan kalkmayacağı ve dava konusu Yönetmeliklerin denetiminde anılan Kanun'un uygulanmasına engel bir durumun bulunmadığı açıktır.
3 - Anayasa'nın 48. maddesinde düzenlenen sözleşme özgürlüğü yönünden;
Anayasa'nın 48. maddesinde, çalışma ve sözleşme hürriyeti düzenlenmiştir. Buna göre, herkesin dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetine sahip olduğu, özel teşebbüsler kurmanın serbest olduğu, Devletin, özel teşebbüslerin millî ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürümesini, güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayacak tedbirleri alacağı belirtilmiş; Anayasa'nın 13. maddesinde de, temel hak ve hürriyetlerin, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasa'nın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabileceği, bu sınırlamaların, Anayasa'nın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağı kurala bağlanmıştır.
Dava konusu Yönetmelik hükümlerine göre, elektrik mühendisliği hizmeti alacak gerçek veya tüzel kişilerin, meslek alanında faaliyette bulunabilmek için davalı Odaya üye olmak zorunluluğunda bulunan bir meslek mensubu ile Oda tarafından belirlenen en az ücrete uygun bir sözleşme yapmaları gerekmektedir.
Yapılacak sözleşmenin unsurlarından biri de sözleşmenin bedelidir. Sözleşmedeki bedelin taraflarca serbest olarak belirlenmesi asıldır. Nitekim, bedeli kararlaştırma konusundaki anlaşma serbestisi de sözleşme özgürlüğü kapsamında olup, anayasal koruma altındadır. Sözleşme serbestisini sınırlayacak nitelikteki bir kuralın ise, yine Anayasa'da tanımlanan sınırlama sebeplerine uygun olarak kanunla konulması gerekmektedir.
Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu olan davalı Odaya 6235 sayılı Kanun'da mensupları için asgarî ücret belirleme yetkisi veren bir kural bulunmamaktadır. Dolayısıyla, anılan Kanun'da yer verilmeyen bir yetkinin Yönetmelik hükümleri ile düzenlenmesi açıkça hukuka aykırıdır.
Anayasal koruma altındaki sözleşme özgürlüğünün ancak kanunla sınırlanabilmesi mümkün olduğundan, taraflar arasında serbestçe belirlenmesi gereken sözleşmenin bedel unsuruna, kanuni dayanağı bulunmaksızın, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu olan davalı Oda tarafından asgarî ücret tarifesi ve alınacak ücret esaslarının belirlenmesi suretiyle müdahale edilemeyeceği açıktır.
Bu durumda; üyelerin Oda tarafından belirlenmiş asgari ücret tanımlamalarına uyacağını ve mesleki denetim uygulamasında bu yönde denetim yapılacağını düzenleyen dava konusu Yönetmelik hükümlerinde hukuka uygunluk görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine,
2. Danıştay Sekizinci Dairesinin temyize konu 09/12/2020 tarih ve E:2016/5416, K:2020/5489 sayılı kararının, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası En Az Ücret ve Mesleki Denetim Uygulama Esasları Yönetmeliği'nin 7. maddesinin 1. fıkrasının (a) ve (b) bentleri ile Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası Serbest Müşavir Mühendislik Hizmetleri Yönetmeliği'nin 12. maddesinin; 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan "ve EMO tarafından belirlenmiş en az ücret tanımlarına" ibaresi, (c) bendinde yer alan "EMO tarafından belirlenen mühendislik hizmetleri en az ücretlerinin uygulanması" ibaresi, (d) bendinin (3) numaralı alt bendinde yer alan "Oda tarafından belirlenen en az ücret tanımlamaları üzerinden düzenlenmiş" ibaresi ve (e) bendinde yer alan "EMO en az ücretlerine göre" ibaresi dışında kalan kısımları yönünden davanın reddine ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Anılan Daire kararının, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası En Az Ücret ve Mesleki Denetim Uygulama Esasları Yönetmeliği'nin 7. maddesinin 1. fıkrasının (c) ve (ç) bentleri yönünden davanın reddine ilişkin kısmının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
4. Anılan Daire kararının, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası Serbest Müşavir Mühendislik Hizmetleri Yönetmeliği'nin 12. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan "ve EMO tarafından belirlenmiş en az ücret tanımlarına" ibaresi, (c) bendinde yer alan "EMO tarafından belirlenen mühendislik hizmetleri en az ücretlerinin uygulanması" ibaresi, (d) bendinin (3) numaralı alt bendinde yer alan "Oda tarafından belirlenen en az ücret tanımlamaları üzerinden düzenlenmiş" ibaresi ve (e) bendinde yer alan "EMO en az ücretlerine göre" ibaresi yönünden davanın reddine ilişkin kısmının BOZULMASINA,
5. Bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
6. Kesin olarak, 09/02/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası Serbest Müşavir Mühendislik Hizmetleri Yönetmeliği'nin 12. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan "ve EMO tarafından belirlenmiş en az ücret tanımlarına" ibaresi, (c) bendinde yer alan "EMO tarafından belirlenen mühendislik hizmetleri en az ücretlerinin uygulanması" ibaresi, (d) bendinin (3) numaralı alt bendinde yer alan "Oda tarafından belirlenen en az ücret tanımlamaları üzerinden düzenlenmiş" ibaresi ve (e) bendinde yer alan "EMO en az ücretlerine göre" ibaresi yönünden davanın reddine ilişkin kısmının usul ve hukuka uygun olduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davacının temyiz isteminin reddi ile temyize konu kararın bu kısmının onanması gerektiği oyuyla, karara bu kısım yönünden katılmıyoruz.
KARŞI OY
XX- 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu'nun 2. maddesinin (b) fıkrası uyarınca, meslek odaları, meslek mensuplarının, müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak için gerekli gördüğü birtakım kurallar koyabilir.
Bu bağlamda, meslek odasınca meslek mensuplarına yönelik mesleki denetim yapılabilmesi mümkün ise de, bu denetimin, meslek mensubunun sunduğu hizmetin içeriğinin denetlenmesi, yahut meslek mensubunun yeterliliğinin denetlenmesi niteliğinde olmayıp, meslek mensubunca bulundurulması gerekli bazı belge ve bilgilerin bulundurulup bulundurulmadığı, meslek mensubunun Oda üyelik kaydının bulunup bulunmadığı, kısıtlılığının olup olmadığı, bürosunun tescilini yaptırıp yaptırmadığı gibi mesleki disiplini sağlamaya yönelik şekli bir denetim olarak anlaşılması gerekeceği açıktır.
Dava konusu Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası En Az Ücret ve Mesleki Denetim Uygulama Esasları Yönetmeliği'nin "Uygulama esasları" başlıklı 10. maddesinde yer alan hükümlere bakıldığında, söz konusu hükümlerin mesleki disiplini sağlamaya yönelik şekli bir denetim niteliğinde olmadığı, meslek mensubunun yeterliliğinin ve meslek mensubunun sunduğu hizmetin içeriğinin denetlenmesi niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun "Planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması" başlıklı 8. maddesine 12/07/2013 tarih ve 6495 sayılı Kanun'un 73. maddesi ile eklenen (ı) bendinde, "Harita, plan, etüt ve projeler; idare ve ilgili kanunlarında açıkça belirtilen yetkili kuruluşlar dışında meslek odaları dahil başka bir kurum veya kuruluşun vize veya onayına tabi tutulamaz, tutulması istenemez. Vize veya onay yaptırılmaması ve benzeri nedenlerle müellifler veya bunlara ait kuruluşların büro tescilleri iptal edilemez veya yenilenmesi hiçbir şekilde geciktirilemez. Müelliflerden bu hükmü ortadan kaldıracak şekilde taahhütname talep edilemez." hükmü yer almakta olup, dava konusu 15. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi, 3194 sayılı Kanunun 8. maddesinde yer alan "projelerin meslek odaları dahil herhangi bir kuruluşun vize veya onayına tabi tutulamayacağı" kuralı ile de bağdaşmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyize konu Daire kararının, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası En Az Ücret ve Mesleki Denetim Uygulama Esasları Yönetmeliği'nin 7. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde yer alan "mühendislik hizmetini Odanın mesleki denetimine sunmak zorundadır" ibaresi yönünden davanın reddine ilişkin kısmının bozulması gerektiği oyuyla, kararın bu kısmına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.