Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2018/4151
Karar No: 2022/624
Karar Tarihi: 08.02.2022

Danıştay 4. Daire 2018/4151 Esas 2022/624 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2018/4151 E.  ,  2022/624 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2018/4151
    Karar No : 2022/624

    TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- … Süs Bitkileri Üretim Tarım İnşaat Turizm
    Peyzaj Proje Uygulama Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi
    VEKİLİ : Av. …

    2- … Vergi Dairesi Başkanlığı
    (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem : Sahte fatura kullandığından bahisle davacı adına 2011/11,12. dönemleri için resen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355/1-1 ve 353/6. maddeleri uyarınca 2011 yılı için kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı şirketin 2011 yılında hakkında sahte fatura düzenlediğine dair vergi tekniği raporu bulunan Şahinbey Vergi Dairesinin mükellefi … Grup Cephe Sis. Al. PVC. Aks. İnş. Cam San. Ve Tic. Ltd. Şti.' den alınan faturalarda gösterilen katma değer vergilerinin indirim konusu yapıldığının tespiti üzerine 2011/11,12. dönemlerine ilişkin olarak tekerrür hükümleri de uygulanmak suretiyle cezalı tarhiyat yapılarak 213 sayılı Kanun'un mükerrer 355/4. maddesi ve 353/6. maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası kesildiği, … Grup Cephe Sis. Al. PVC. Aks. İnş. Cam San. Ve Tic. Ltd. Şti.'nin düzenlediği faturaların gerçek bir mal ve hizmet karşılığı düzenlenmiş belgeler olmayıp sahte faturalar olduğu anlaşıldığından, bu faturalara isabet eden katma değer vergisi indirimlerinin reddi sonucu davacı şirket adına tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinde hukuka aykırılık bulunmadığı, gerçekte olmayan alışlar için yapıldığı belirtilen ödemelerin banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etme zorunluluğuna uyulması beklenemeyeceğinden, ödemelerin banka ve benzeri finans kurumları aracılığıyla yapılmaması nedeniyle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355/4 .maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uygunluk bulunmadığı, 2011 hesap döneminde yasal defterlerine kaydettiği sahte fatura içeriklerinde yer alan emtia bedellerinin bir kısmının çek ciro etmek suretiyle ödeme yapmasına rağmen yasal defterlerine bu işlemi yansıtmadığı, yevmiye defterlerinde kayıt numaralarının bulunmadığı ve dönem sonu işlemlerinin 31/12/2011 tarihli bilanço ile uyumlu olmadığı, kasa hesabında para bulunmadığı halde para ödendiğine dair kayıt yapıldığı, dolayısıyla muhasebe standartlarına ve tek düzen hesap planına ilişkin usul ve esaslara uymadığının tespit edildiği görüldüğünden, davacı adına 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353/6.maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı, 26/09/2011 tarihinde davacıya tebliğ edilen vergi ziyaı cezalarının dava konusu 2011 yılı için kesilen vergi ziyaı cezalarının tekerrüre esas alınamayacağı, bu nedenle 2011 yılı vergi ziyaı cezalarının tekerrür nedeniyle artırılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; davacı şirketin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353/6.maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasına karşı açılan davayı reddeden mahkeme kararının belirtilen ret hükmüne yönelik olarak yaptığı istinaf başvurusu ile tekerrür cezasının terkini yolunda verilen hüküm fıkrasına ilişkin olarak davalı idarenin yaptığı istinaf başvurusunun hukuka uygun olmadığı, … Grup Cephe Sis. Al. PVC Aks İnş. Cam San ve Tic Ltd Şti.'nin davacı şirkete düzenlediği faturaların gerçeği yansıttığının kabulü gerektiğinden, davacı tarafın istinaf isteminin kısmen kabulü ile Mahkeme kararının, üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerine karşı davayı reddeden hüküm fıkrasının kaldırılması ve cezalı tarhiyatın terkini gerektiği, gerçek olduğu anlaşılan alışlar için yapıldığı belirtilen ödemelerin banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etme zorunluluğuna uyulmaması nedeniyle kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Bu nedenle davalı idarenin istinaf isteminin kısmen kabulü ile Mahkeme kararının, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355/4. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının terkinine yönelik hüküm fıkrasının kaldırılması ve anılan cezanın tasdiki gerektiği sonucuna varıldığı belirtilerek tarafların istinaf isteminin kısmen reddine, kısmen kabulüne, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Ödemelerin büyük bir kısmının banka vasıtasıyla yapıldığı ve faturaların gerçeği yansıttığı, işi devrettikten sonra uhdesinde bulunmayan banka ödeme makbuz vs. evrakların dosyaya ibraz edilememesi nedeniyle aleyhe hüküm kurulduğu, muhasebe standartlarına, tek düzen hesap planına ve mali tablolara ilişkin usul esaslar ile muhasebeye yönelik kural ve standartlara uyulmadığına ilişkin hiçbir tebligat gelmediği, hataların muhasebe sistemi konusundaki bilgisizlikten kaynaklandığı ve kötüniyet olmadığı ileri sürülmektedir.

    TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davacının 2011 yılında sahte fatura kullandığının tespit edilmesi üzerine cezalı tarhiyat yapıldığı, ödemelerin banka üzerinden yapıldığına dair belge bulunmadığı, davacı adına yapılan tarhiyatların ve kesilen cezaların kanun ve mevzuat hükümlerine uygun olduğu ileri sürülmektedir.

    DAVACININ SAVUNMASI : Davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

    DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

    TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
    2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerine ilişkin kısmının Üye … ve …'in karşı oyu ve oyçokluğuyla, özel usulsüzlük cezaları ve tekerrüre ilişkin kısımlarının oybirliğiyle ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
    4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
    5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 08/02/2022 tarihinde karar verildi.

    (X) KARŞI OY :
    Davacının fatura aldığı Şahinbey Vergi Dairesi mükellefi … Grup Cephe Sistemleri Alüminyum P.V.C Aksesuarları İnşaat Cam Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.'nin 2010, 2011 ve 2012 yılı hesap ve işlemlerinin incelenmesi sonucunda düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu'nda; şirketin 26/10/2010 tarihinden itibaren yapı, binalarda iç ve dış cephe sistemleri faaliyeti ile uğraşmak üzere mükellefiyet tesis ettirdiği, mükellefiyet kaydının 30/09/2012 tarihinde re'sen terkin edildiği, 01/11/2010 tarihli yoklamada mükellef kurumun iş yerinin 450 m2 ve kirasının 300 TL olduğu, iş yerinde 1 adet kesme makinesi ve pres makinesi bulunduğu, bu makinelerin ikinci elden 1.750,00 TL'ye satın alındığı ve faturasının olmadığı, iş yerinde 200 kg civarında alüminyum, demirbaş olarak ise 2 adet bilgisayar ve bir büro takımı bulunduğu hususlarının tespit edildiği, 02/06/2011 tarihinde depo adresinde yapılan yoklamada, deponun boş ve kapalı olduğunun tespit edildiği, 19/01/2012 tarihli yoklamada; iş yerinde 3 işçinin çalıştığı, iş yerinde demirbaş olarak 1 adet masa, 1 adet koltuk, 1 adet oturma grubu, 6 adet sandalye, 1 adet bilgisayar, 1 adet yazıcı ve 1 adet dolap olduğu hususlarının mükellef kurumun yasal temsilcisi …'la birlikte tespit edildiği, 2010 yılında toplam 1.301.471,45 TL, 2011 yılında toplam 39.452.714,27 TL, 2012 yılında 22.462.824,53 TL katma değer vergisi matrahı beyan edildiği, 5.181,25 TL tutarında vergi ödemesi yapıldığı, 2010 yılındaki alımlarının %53'ü, 2011 yılındaki alımlarının %99'u, 2012 yılındaki alımlarının %40'ının hakkında sahte fatura düzenlemek sebebiyle vergi tekniği raporu bulunan şirketlerden yapıldığı, şirketin kurumlar vergisi ve geçici vergi beyannamelerini verdiği, muhtasar beyannameleriyle çalışan işçi bilgilerinin beyan edildiği, mükellefin faaliyete başladığı ilk yılda 1 milyon TL'yi aşan satış rakamlarına ulaşıldığı, sermayesi ile orantılı olmayan ciroların bulunduğu, çok yüksek satış rakamları beyan edilmesine karşılık karlılık oranlarının %1'i bile bulmadığı, hatta zarar beyan edildiği, çok yüksek ciroların bulunmasına rağmen dönem sonunda stokların neredeyse hiç olmadığı, bilançolardaki rakamların çok büyük çoğunluğunun alacak ve borçlardan oluştuğu, duran varlık olmadığı, çok yüksek satış hasılatları olmasına rağmen kar, hazır değerler ve hatta alacakların düşük olmasının izaha muhtaç olduğu, çok yüksek KDV matrahları bulunmasına rağmen ödenecek KDV beyan edilmediği, şirkete gönderilen birinci defter ve belge isteme yazısının tebliğ tarihinden (16/05/2012 ) hemen sonraki dönemlerdeki aylık KDV matrahları izahı güç bir biçimde azaldığı, muhtasar beyanamelerinde bildirilen işçi sayıları ile Gaziantep Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü'nün cevabı yazısındaki işçi sayıları arasında uyumsuzluk bulunduğu, çalıştırdığını bildirdiği işçilerin işveren paylarının ödenmediği, bildirilen işçilerin çalışma sürelerinin oldukça kısa olduğu, beyan edilen satış rakamları karşısında çalıştırılan işçi sayısının oldukça az olduğu tespitlerine yer verilmiştir.
    Bu durumda yukarıda yapılan tespitlerin değerlendirilmesinden; yeterli işçi ve iş organizasyonuna sahip olmayan, çok yüksek KDV matrahları bulunmasına rağmen ödenecek KDV beyan etmeyen ve zarar beyan eden, alımlarının büyük bir kısmını sahte fatura düzenlediği hususunda hakkında vergi tekniği raporu olan şirketlerden yapan mükellefin gerçek yönüyle faaliyet gösteren bir vergi mükellefi olmadığı, dolayısıyla da düzenlediği faturaların gerçek bir mal ve hizmet karşılığı düzenlenmiş belgeler olmayıp sahte faturalar olduğu anlaşıldığından, bu faturalara isabet eden katma değer vergisi indirimlerinin reddi sonucu davacı şirket adına tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinde hukuka aykırılık bulunmadığı, bu nedenle Bölge İdare Mahkemesi kararının kısmen bozulması gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi