Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı, borçlular aleyhine iki adet çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine geçmiş bulunmaktadır. Takibe dayanak alınan çeklerde şikayetçi borçlu .... İnş.San. ve Tic.Ltd.Şti"nin sorumluluğunu doğuracak herhangi bir imzası bulunmamaktadır.
Alacaklı, keşideci borçlu yanında diğer borçluları da 10.05.2007 tarihli sözleşmeyi kefil olarak imzaladıklarından bahisle onlar aleyhine de kambiyo takibi yaptığını öne sürmüştür. Sözü edilen sözleşmede takip konusu çeklerin yer aldığı, bunların sorumlusu olan keşideci borçlu M. V. G. "in takip konusu çekleri zamanında ödememesi hali gözönüne alınarak sahibi olduğu şikayet eden borçlu şirket ve M. G. kefil olarak bunu imzalamışlardır. Bu durumda, alacaklı anılan sözleşmeye dayanarak kefil olarak onu imzalayanlar hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi yapamaz.
O halde, borçlunun şikayetinin kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 28.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.