
Esas No: 2017/24251
Karar No: 2019/17879
Karar Tarihi: 02.10.2019
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/24251 Esas 2019/17879 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 01.04.2006-21.10.2014 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı şirket tarafından haksız olarak sona erdirildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücreti izin alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, yasal süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut olayda, davacının çalışma süresi Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre, 05.04.2006-31.01.2008, 16.10.2008-22.10.2009 ve 09.11.2009-21.10.2014 tarihleri arasında olmak üzere 7 yıl 9 ay 14 gün olarak belirlenmiş ise de; davacının davalı işyerinde çalışmasının kesintili olduğu görülmektedir. Ancak mahkemece davacının kabul edilen çalışma süresi içinde kesinti olan dönemlerde çalışmasının kıdem tazminatı ödenmesini gerektirir şekilde sona erip ermediği konusunda yeterli araştırma yapılmadan tüm çalışma süreleri birleştirilmek suretiyle karar verilmiştir. Bu durumda davacının çalışma süresi, kesinti olan dönemlerde çalışmasının kıdem tazminatı ödenmesini gerektirir şekilde sona erip ermediği araştırılarak ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Diğer bir hususta Mahkemece dosya kapsamındaki yıllık ücretli izin defteri kayıtlarına göre davacının 06.12.2010-22.12.2010 tarihleri arasında 14 gün, 10.01.2011-26.01.2011 tarihleri arasında 14 gün, 10.12.2012-25.12.2012 tarihleri arasında 14 gün, 02.01.2014-17.01.2014 tarihleri arasında 14 gün olmak üzere toplam 56 gün yıllık izin kullandığı, bakiye 54 gün izin hakkının mevcut olduğu belirtilerek hüküm kurulmuştur. Ancak bu hesaplamada dosya içerisinde bulunan ve davacının imzasını içeren yıllık ücretli izin defterine göre 27.09.2007-04.10.2007 tarihleri arasında 7 gün izin kullandığına dair kaydın nazara alınmadığı görülmektedir. Bu itibarla söz konusu belge de dikkate alınarak bakiye yıllık izin ücretinin hesaplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması isabetsizdir.
4-Öte yandan davacının servis yardımından yararlandığı yönünde bir iddia ve talebi olmadığı halde, talep aşılarak servis yardımının ilavesi ile aylık giydirilmiş ücret miktarının hesaplanması ve bu ücret üzerinden kıdem ve ihbar tazminatı alacağının belirlenmesi de hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.