11. Hukuk Dairesi 2018/2742 E. , 2019/4337 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 09/02/2017 tarih ve 2016/94 E. - 2017/53 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 22/02/2018 tarih ve 2017/1319-2018/201 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davalı şirket tarafından 2014/72678 sayılı "MOJELLA" ibaresinin tescili için diğer davalı kuruma yapılan başvuruya müvekkilince "MOJEE" asıl unsurlu markalara dayalı olarak yapılan itirazın davalı kurum tarafından nihai olarak reddedildiğini, bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, zira markalar arasında iltibasa yol açacak derecede benzerlik bulunduğunu, tüketiciler nezdinde markaların ilişkilendirileceğini ileri sürerek, YİDK"nın 2015-M-12854 sayılı kararının iptaline, tescili halinde davalı şirket markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPMK vekili; kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu, başvuru konusu ibare ile davacının itirazına mesnet markaları arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili; yetki, husumet ve zamanaşımı itirazında bulunarak, markalar arasında benzerlik bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; dava konusu edilen 29. ve 30. sınıflardaki mallar ile itiraza mesnet markaların kapsamındaki malların aynı/benzer oldukları, davalının "MOJELLA" ibareli başvurusu ile davacının "MOJEE" asıl unsurlu markası arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğu, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi koşullarının gerçekleştiği, iptali istenen YİDK kararının iptali ve dava konusu markanın hükümsüzlüğü koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, YİDK"nın 2015-M-12854 sayılı kararının 29 ve 30. sınıflar yönünden iptaline, davalı şirket adına tescilli markanın aynı sınıflar yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce; taraf markaları arasında dava konusu edilen 29. ve 30. sınıf mallar yönünden 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, taraf markalarının benzer sınıfları kapsadığı, davacı ile davalı şirketin farklı sektörlerde faaliyet göstermelerinin ya da davacı markalarının tanınmış olmamalarının varılan sonucu değiştirmeyeceği gerekçesiyle davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 12/06/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.