
Esas No: 2015/23710
Karar No: 2016/1192
Karar Tarihi: 26.01.2016
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/23710 Esas 2016/1192 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Borçlu vekili; Sayıştay Başkanlığı"nın 1377 sayılı ilamı gereği müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını, Sayıştay kararının infaz kabiliyeti bulunmadığını belirterek takibin iptalini talep etmiştir.
Mahkemece, ilamlı icra takibine konu Sayıştay kararının hüküm kısmında açıklanan sorumluluğun koşula bağlandığı, koşula bağlı ilamın infaz kabiliyeti bulunmadığı gerekçesi ile takibin iptaline karar verilmiş, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6085 sayılı Sayıştay Kanunu"nun ilamların icrası başlıklı 53/2 maddesi “ilamlarda gösterilen tazmin miktarı ...İcra İflas Kanunu hükümlerine göre tahsil olunur.” hükmünü içermektedir. Buna göre Sayıştay kararları ilam niteliğindedir. Takip dayanağı 1377 numaralı Sayıştay ilamının 116. sayfasında ""16.896.880.000- lirası tahakkuk memuru ve onaylayan Bedir Bider (Bay ve İsk. Müd. Yrd. ) sayman... düzenleyenler.... ile... (inş.müh.-yapım şb.Müd.)"dan
100.000.000.000.- lirası tahakkuk memuru ve onaylayan Bedir Bider (Bay ve İsk. Müd. Yrd. ) sayman..., düzenleyenler ....... ile ...(Mak Teknisyeni)"den "müşterek ve müteselsilen" 225. sayfasında ise "....işleyecek faizleri ile birlikte tazminen tahsiline" ibaresi yer almakta olup karar bu hali ile koşula bağlı olmayan likit bir alacağın borçlulardan müşterek müteselsilen tahsiline ilişkindir. Hüküm altına alınan alacaktan daha az miktarda takip başlatıldığından, yapılan takipte yasaya uymayan bir yön bulunmamaktadır. Bu nedenle şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 26.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.