
Esas No: 2018/5176
Karar No: 2022/385
Karar Tarihi: 03.02.2022
Danıştay 3. Daire 2018/5176 Esas 2022/385 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2018/5176 E. , 2022/385 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/5176
Karar No : 2022/385
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Vergi Dairesi Başkanlığı/...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
İSTEMİN KONUSU : ...Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, ortağı olduğu kooperatifin hissesinden doğan hakka dayanarak işlettiği minibüs hattını gerçek değerinin altında satarak değer artış kazancı elde ettiği yolundaki tespitleri içeren vergi inceleme raporu uyarınca belirlenen matrah üzerinden 2011 yılı için re'sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisinin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının; hissesini devrettiği kişinin ifadesinin alınmadığı, ortağı olduğu kooperatif nezdinde araştırma yapılarak gerçek satış bedelinin belirlenmesi gerekirken başka bir kooperatife ait güzergah üzerinden emsal bedel belirlendiği, alım yaptığı tutarın araştırılmayarak kooperatife ortak olduğu sırada ödediği bedelin maliyet olarak dikkate alındığı, kooperatife ödenen üyelik aidatlarının maliyetin belirlenmesinde ihmal edildiği, tüm bu hususların araştırılmamasının gerçek gelirin vergilendirilmesi ilkesiyle bağdaşmayacağı gerekçesiyle cezalı vergi kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Emsal bedel araştırılırken mükellef lehine en düşük tutar esas alınarak tarhiyatın yapıldığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ... DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 03/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X) KARŞI OY:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20. maddesinin 1. bendinde Danıştay ile idare ve vergi mahkemelerinin, bakmakta oldukları davalara ait her çeşit incelemeleri kendiliklerinden yapacakları kurala bağlanarak idari yargılama usulünde re'sen araştırma ilkesi benimsenmiştir. Bu ilke uyarınca idari yargı yerleri, uyuşmazlık konusu olayı hukuki çözüme kavuşturma açısından her türlü inceleme ve araştırmayı yapma, iddia ve savunmalarda ortaya konulan hususlara ilişkin bilgi ve belgeleri isteme ve inceleme yetkisine sahiptir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporundaki saptamalardan, davacının ortağı olduğu kooperatifin hissesinden doğan hakka dayanarak işlettiği minibüs hattını gerçek değerinin altında sattığından bahisle, emsal bedel olarak bir diğer minibüs hattı satışındaki tutar esas alınarak matrah belirlenmek suretiyle tarhiyat yapıldığı anlaşılmıştır.
Buna göre, gerçek gelirin vergilendirilmesi ilkesi gereğince, hattın satış tarihindeki bedelin davacının ortağı olduğu ilgili kooperatiften sorularak araştırılıp matrah tespit edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, 2577 sayılı Kanun'un 20. maddesinin aradığı anlamda inceleme yapılmadığı sonucuna varıldığından Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.
(XX) KARŞI OY:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3. maddesinin (B) işaretli bendi ile vergilendirmede vergiyi doğuran olayın ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olacağı ve bu durumun yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre olağan olmayan bir durumu iddia edenin bu iddiasını ispatlamakla yükümlü olacağı kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, sahibi olduğu minibüs hattını gerçek değerinin altında sattığından bahisle davacı hakkında başlatılan incelemede, satış bedelinin emsal bedel üzerinden belirlendiği ve davacının kooperatif hissesini aldığı bedelin de maliyet hesaplamasında dikkate alındığı, bu tespitler ışığında matrah belirlendiği anlaşılmıştır.
Yukarıdaki düzenleme uyarınca, olayda ispat yükü, ticari hayatın olağan akışına aykırı biçimde emsal bedelin çok altında satış yaptığı belirlenen davacıya düştüğünden ve davacı tarafından da idarece belirlenen satış bedelinin altında tutara satış yaptığı kanıtlanamadığından, aksi gerekçeyle tarhiyatı kaldıran Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusunun reddi yolundaki Vergi dava Dairesi kararının bozulması gerektiği oyuyla Karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.