7. Hukuk Dairesi 2015/7944 E. , 2015/7417 K.
"İçtihat Metni"İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükmün süresi içinde taraflarca temyiz edilip incelemenin Yargıtayca duruşmalı olarak yapılması davalı ... vekili Av... tarafından istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 28.04.2015 günü belirlenen saatte temyiz eden davalı .... vekili Av... ile davacı ... vekili Av... geldi. Gelenlerin huzuru ile duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki belgeler incelendi. Gereği görüşüldü
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
2-Davacı vekili, davacının 14.11.2008-28.01.2012 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret, asgari geçim indirimi, yıllık izin, ulusal bayram genel tatil ve fazla çalışma ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında davacının hizmet süresi açısından uyuşmazlık söz konusudur.
Davacı kesintisiz olarak aynı işverene bağlı çalıştığını, sigortadaki girdi çıktılardan haberi dahi olmadığını iddia etmiştir. Mahkemece SGK kayıtlarına göre davacının 24.02.2009-08.02.2010 tarihleri arasında ... unvanlı başka bir işyerinde çalıştığı ve davalı işyerinde ise 29.04.2008 tarihinde işe başladığı 21.02.2009 tarihinde ayrıldığı, tekrar 09.02.2010-28.01.2012 tarihleri arasında çalıştığı kabul etmiştir. Mahkemece Ticaret Sicil Memurluğundan alınan cevabi yazıda her iki şirketin de kurucularının aynı şahıslar olduğu anlaşılmış ise de davacı vekilinin tek davalıya yönelik dava açması ve fiili çalışma yönünden bağlantı tespit edilemediğinden sadece davalı şirkette geçen çalışma süresi esas alınmıştır.
Şirketler arasında organik bağ bulunması halinde her bir şirket alacakların tamamından müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulacağından her iki şirkete karşı ayrı ayrı dava açılması zorunluluğu bulunmamaktadır. Mahkeme kararında da belirtildiği üzere şirket kurucu ortakları ve faaliyet adresleri aynıdır. Organik bağın varlığı nedeniyle davacının hizmetinin her iki şirkette geçen toplam süre dikkate alınarak belirlenmesi gerekirken eksik süre üzerinden hesaplama yapılması hatalıdır.
3-Davacı haksız olarak işten çıkarıldığını iddia etmiş ise de, davalı tanıklarının işten kendisinin ayrıldığını beyan ettikleri, işten ayrılma bildirgesinde 03 istifa kodunun işaretli olduğu, hizmet döküm cetvelinden davacının 28.01.2012 tarihinde çıkışı yapılmış ise de 21.01.2012 tarihinde başka bir şirkette sigortalı olarak çalıştığı anlaşılmakla ödenmeyen ücret alacakları bulunduğundan davacının iş sözleşmesini 21.01.2012 tarihinde eylemli olarak kendisinin feshettiği, bu durumda davacı haklı olarak sözleşmeyi feshetmiş olsa da ihbar tazminatının reddi gerektiği, ayrıca davacı 21.01.2012 tarihinde başka bir şirkette çalışmaya başladığından alacakların bu tarihe kadar hesaplanması gerektiğinin gözetilmemesi bozmayı gerektirmiştir.
4-Davacının alacak hesabına esas ücreti belirlenirken Emniyet Müdürlüğünden getirilen son bir yıl içerisinde yapılan sefer sayısı 12"ye bölünerek bir yılda aldığı ortalama sefer primi denetime elverişli şekilde bulunarak sonuca gidilmesi gerekirken sefer sayısı açısından tanık beyanları ile sonuca gidilmesi hatalı olup kararın bozulması gerekmiştir.
5-Davacının ödenmeyen Ocak ayı sefer primi ücreti açısından ortalama tanık beyanları esas alınarak 2 sefer primi 800 USD’nin ödenmediği kabul edilmiştir. Davacının yurda giriş çıkışları kayda dayalı olduğundan, emniyetten getirilen giriş çıkış kayıtlarının esas alınarak buna göre Ocak ayı sefer primi alacağı yönünden değerlendirme yapılması gerekirken ortalama tanık beyanlarıyla sonuca gidilmesi hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir olunan 1100,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına takdir olunan 1100,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 28.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.