
Esas No: 2019/9738
Karar No: 2022/521
Karar Tarihi: 03.02.2022
Danıştay 4. Daire 2019/9738 Esas 2022/521 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2019/9738 E. , 2022/521 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/9738
Karar No : 2022/521
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av….
KARŞI TARAF (DAVACI) : Tasfiye Halinde … Konut Yapı Kooperatifi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı kooperatifin, imar planı uygulamaları sonucu amacını gerçekleştiremeyecek duruma gelmesi nedeniyle arsasının satılması üzerine elde edilen bedelin kurumlar vergisinden muaf tutulması yönündeki ihtirazi kayıtla verilen 2017 yılına ait beyanname üzerinden tahakkuk ettirilen kurumlar vergisinin kaldırılması ve ödenen kurumlar vergisinin Vergi Usul Kanunu'nun 112/4. maddesi hükmü dikkate alınarak faizi ile birlikte iadesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; ticari bir amaç olmaksızın, üyelerine uygun koşullarda konut edindirmek amacıyla kurulan yapı kooperatifinin bu amacına yönelik olarak edindiği taşınmazın, iradesi dışında imar planı uygulamaları sonucu taşınmazın kooperatif amacının gerçekleştirilmesine imkan vermeyecek duruma gelmesi sebebiyle ortak olmayan üçüncü şahıslara satıldığı, davacı kooperatif tarafından satın alınan taşınmazın elden çıkarılmasının tasfiye sürecinde olan kooperatifin amacının gerçekleşmemesi bakımından zorunlu bir işlem olduğundan, bu satışın münhasıran üçüncü şahıslara yapılmış olmasının bu işlemin ortak dışı işlem olarak nitelendirilmesi için yeterli bulunmadığı sonucuna varıldığından 5520 sayılı Kanunun 4/1-k maddesinde düzenlenen muafiyet koşullarının olayda gerçekleşmediğinden bahisle bu satıştan edilen kazancın ilgili yıl kazancı olarak kabul edilmesi suretiyle yapılan kurumlar vergisi tahakkuk işleminde hukuka uygunluk bulunmadığı; davacının faiz ile ilgili talebinin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu' nun 112. maddesinin 4. fıkrası uyarınca ödenmesi gereken tecil faiz oranı olduğu, dava konusu fazla ve yersiz tahsilatın mükelleften kaynaklanmadığı anlaşıldığından, dava konusu kesintinin davacının talebi doğrultusunda yersiz alınan verginin tahsil tarihinden düzeltme fişinin mükellefe tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için hesaplanacak tecil faizi oranında davacıya iadesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: İlgili mevzuatta irade dışında bir sebepten ve zorunluluktan dolayı yapılan işlemler için muafiyet uygulanacağına ilişkin herhangi bir hükmün bulunmadığı, muafiyetin sadece ortaklarla iş görülmesi halini kapsadığı, davacı kooperatif tarafından buna zorlayan sebep ne olursa olsun ortakları dışında işlem yapıldığının açık olduğu, mahkeme kararının faizin başlangıç tarihi yönünden de yerinde olmadığı, iadenin yargı kararıyla hüküm altına alınması nedeniyle yönetilen-idare ilişkisi olmaktan çıkarak, borç ilişkisine dönüştüğünden idareye başvuru tarihinin esas alınması gerektiği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2.Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 03/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.