Abaküs Yazılım
7. Daire
Esas No: 2019/3023
Karar No: 2022/397
Karar Tarihi: 03.02.2022

Danıştay 7. Daire 2019/3023 Esas 2022/397 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2019/3023 E.  ,  2022/397 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    YEDİNCİ DAİRE
    Esas No : 2019/3023
    Karar No : 2022/397


    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
    (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)…
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : …Kozmetik Sanayi Dış Ticaret Anonim Şirketi
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava Konusu İstem: Davacının aerosol imalinde kullanmak üzere satın aldığı L.P.G. için ödediği özel tüketim vergisinin, 2014/6881 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu (I) sayılı Liste Uygulama Genel Tebliği uyarınca 2016 yılının Ocak ilâ Nisan dönemlerine ilişkin olarak mahsuben iadesi talebinin, süresi içerisinde yapılmadığından bahisle reddine dair işlemin iptali ve iade talebinin yapıldığı tarihten itibaren işletilecek yasal faizin davacıya ödenmesi istemiyle dava açılmıştır.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, davacı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi inceleme raporunda, iade talep edilen dönemler ile iade talebinde bulunulabilecek tarih aralığına tablo halinde yer verildiği, buna göre davacının başvurularının süresinde olduğu, ayrıca anılan raporda davacının aerosol üretimi için kapasitesinin ve çalışan sayısının yeterli olması, alış yapılan mükellefler hakkında sahte belge düzenleme fiilinin işlendiğine dair olumsuz bir tespitin bulunmaması, satışı yapılan mallar için düzenlenen faturalara göre özel tüketim vergisi beyanlarının yapılarak ödenmesi, LPG alışlarına ait faturalarda gösterilen özel tüketim vergisinin tamamının davacı tarafından beyan edilmesi ve beyan edilen tutarla faturalarda gösterilen tutarların birbiriyle uyumlu olması, sabit kıymetlerin mamul üretiminde kullanılması ve kapasite raporlarında mevcut bulunan sabit kıymetler ile uyumlu olması, özel tüketim vergisi mükelleflerinden temin edilen ham maddenin amacına uygun olarak aerosol üretiminde kullanılması, ekspertiz raporlarında tespit edilen üretim miktarları ve bu ürünlerin imalatında kullanılan ham madde miktarları ile incelemede tespit edilen miktarların örtüşmesi yolundaki saptamalar ile bunun aksi yönde olumsuz herhangi bir tespite yer verilmemesi hususları birlikte değerlendirildiğinde; Tebliğ'de yer alan ve esasa tesir etmeyen usuli bir düzenlemeye ilişkin uygulamanın yerine getirilmediğinden bahisle 4760 sayılı Kanun'un davacıya tanımış olduğu iade talebinde bulunma hakkının yok sayılarak özel tüketim vergisi iade taleplerinin reddi yolunda işlem tesis edilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline ve iade talebinin yapıldığı tarihten itibaren işletilecek yasal faizin davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Uyuşmazlıkta, davacının mahsuben iade talebinin yerine getirilmemesine ilişkin işlemin, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nda, mahsuben iade taleplerine yönelik herhangi bir süre şartı öngörülmemesine rağmen, Maliye Bakanlığınca usul ve esasların belirlenmesi amacıyla çıkarılan (I) Sayılı Liste Uygulama Genel Tebliği uyarınca getirilen süre sınırının uygulanmasında, hakkın özüne dokunulduğu, bu mahiyetteki düzenlemelerin Anayasa'nın belirlediği sınırlar dahilinde ve ancak Kanun ile yapılabilmesinin mümkün olduğundan, iptale ilişkin hüküm fıkrasına yönelik temyiz isteminin reddi; davacının yasal faiz istemine ilişkin ise, 213 sayılı Kanun'un 112/5. maddesinde, vergi iadesi için gereken bilgi ve belgelerin mükellef tarafından tamamlandığı tarihi takip eden üç ay içinde yerine getirilmemesi halinde, söz konusu üç aylık sürenin sonundan itibaren düzeltme fişinin tebliğ tarihine kadar tecil faizi hesaplanarak red ve iadesi gereken vergilerle birlikte mükellefe ödeneceğinin hükme bağlandığı, anılan fıkrada geçen "ödeme" deyiminden tecil faizinin nakden iadeler için öngörüldüğü anlaşılmakla birlikte, bakılmakta olan davada mahsuben iade talebinin idarece usulden reddedildiği, dava konusu işlemin iptali üzerine başvurunun esasının incelenmesi ve gerekli koşulların sağlandığının anlaşılması halinde, davacının başvuru tarihi itibarıyla hesaplanacak borçlarına mahsubun yapılması gerektiğinden, temyize konu kararın mahrum kalınan tutarın yasal faiziyle iadesine ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    İLGİLİ MEVZUAT:
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinde, idari dava türleri a) idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, c) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak sayılmış, aynı maddenin 2. fıkrasında ise, idari yargı yetkisinin idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğu ve idari mahkemelerin yerindelik denetimi yapamacakları, yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremeyecekleri hükme bağlanmıştır.
    4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun 12. maddenin 1. fıkrasında, özel tüketim vergisinin, Kanuna ekli listelerde yazılı malların karşılarında gösterilen tutar ve/veya oranlarda alınacağı, 2. fıkrasının (a) bendinde, Bakanlar Kurulunun topluca veya ayrı ayrı olmak üzere (I) sayılı listedeki mallar için uygulanan maktu vergi tutarlarını, her bir mal itibarıyla en yüksek vergi tutarının yarısına kadar artırmaya, sıfıra kadar indirmeye, bu sınırlar içinde mal cinsleri, özellikleri, kullanım yerleri veya ithalatın şekline göre farklı tutarlar tespit etmeye yetkili olduğu, 4. fıkrasında da, (I) sayılı listedeki mallar için uygulanan maktu vergi tutarlarının, bu maddenin (2) numaralı fıkrasının (a) bendi uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından farklı tespit edilmesi halinde; Maliye Bakanlığının vergi farklılaştırmasını, verginin mükellefe veya vergiye tâbi işlemlere taraf olanlara iadesi yöntemi ile uygulamaya, teminat istemeye, bu teminatın türü, tutarı ve çözümüne ilişkin usul ve esaslar ile verginin iadesine ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu düzenlenmiştir.
    4760 sayılı Kanun'un 12. maddesi ile verilen yetkiye dayanılarak 2014/6881 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 1. maddesinde, Özel Tüketim Vergisi Kanunu'na ekli (I) sayılı listenin (B) cetvelindeki vergi tutarları uygulanarak teslim edilen 2711.19.00.00.11 GTİP numaralı "Sıvılaştırılmış Petrol Gazı (L.P.G) Diğerleri" isimli malın vergi tutarı, bu malın imalatçılar tarafından aerosol üretiminde kullanılmış olduğunun tespiti halinde sıfır olarak uygulanacağı düzenlemesi yapılmıştır.
    Belirtilen Kararname ile düzenlenen indirimli vergi uygulamalarından kaynaklanan vergi farklılaştırmalarının alıcılara nasıl iade edileceğine dair usul ve esaslar ise Kanunun 12. maddesinin 4. fıkrasında Maliye Bakanlığına verilen yetkiye istinaden 05/03/2015 tarihli ve 29286 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özel Tüketim Vergisi (I) Sayılı Liste Uygulama Genel Tebliği ile belirlenmiştir.
    Genel tebliğin (6.6.1) bölümünde; bu uygulama kapsamındaki özel tüketim vergisi iadesini, sadece L.P.G. yi imal edilen aerosolün bünyesinde girdi olarak kullanan aerosol üreticilerinin talep edebileceği, ancak L.P.G. yi imal edilen ürünün bünyesine girmeksizin yardımcı madde veya sarf malzemesi olarak kullanan üreticilerin, uygulama kapsamında iade talep edemeyeceği, bununla birlikte üreticiler tarafından bu uygulamanın (6.5.2) bölümünde yer alan açıklamalara istinaden doğrudan ithal edilen L.P.G. nin özel tüketim vergisine tabi olan aerosol üretiminde kullanılması, Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun 2. maddesinin (3) numaralı fıkrasının (a) bendi uyarınca teslim sayılmadığından, bu kapsamdaki kullanımlar için de iade talep edilemeyeceği, ( 6.6.4.) bölümünde; kararname kapsamındaki L.P.G. nin satın alma veya ithal tarihini takip eden ay başından itibaren 12 ay içerisinde özel tüketim vergisine tabi olmayan aerosol imalinde kullanılması halinde aynı süre içerisinde katma değer vergisi (KDV mükellefiyetinin bulunmaması halinde Gelir veya Kurumlar Vergisi) yönünden bağlı bulunulan vergi dairesinden iade talebinde bulunulabileceği, ancak 12. ay içerisindeki kullanımlara ilişkin iade taleplerinin, bu ayı takip eden ay sonuna kadar yapılabileceği, Kararname kapsamındaki L.P.G. nin satın alma tarihini takip eden ay başından itibaren 12 ay içerisinde özel tüketim vergisine tabi olan aerosol imalinde kullanılması halinde ise üretilen aerosolün vergisinin beyan dönemini takip eden ay başından itibaren üç ay içerisinde katma değer vergisi (KDV mükellefiyetinin bulunmaması halinde Gelir veya Kurumlar Vergisi) yönünden bağlı olunan vergi dairesinden iade talebinde bulunulabileceği, bu süreler geçtikten sonra iade talep edilemeyeceği belirtilmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Yukarıda belirtilen hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden; 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun 12. maddesinin 4. fıkrası uyarınca, Maliye Bakanlığı vergi farklılaştırmasını, verginin mükellefe veya vergiye tâbi işlemlere taraf olanlara iadesi yöntemi ile uygulamaya, teminat istemeye, bu teminatın türü, tutarı ve çözümüne ilişkin usul ve esaslar ile verginin iadesine ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olmakla birlikte iade talepleri konusunda Kanun'da herhangi bir süre sınırlandırması öngörülmemiş olup, süreye ilişkin hakkın özüne dokunabilecek düzenlemeler Anayasa'nın belirlediği sınırlar dahilinde, ancak, Kanunla yapılabileceğinden, Tebliğ ile belirlenen süre içerisinde başvuru yapılmadığından bahisle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık, anılan işlemi istemin özeti bölümünde yazılı gerekçeyle iptaline ilişkin hüküm fıkrasında ise yasal isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Temyize konu kararın, mahrum kalınan tutarın yasal faiziyle birlikte iadesine ilişkin hüküm fıkrasına yönelik temyiz istemine gelince;
    Olayda, davacının başvurusu süresinde yapılmadığından bahisle reddedildiğinden, henüz başvurunun esasına yönelik bir değerlendirme yapılmamış olması karşısında, davacının mahsuben iadeye ilişkin talebinin reddine dair işlemin iptali ile yetinilmesi, davalı İdareye işin esasının incelenmesi ve sonucunda yeni bir işlem tesis edilmesi için imkan sağlanması gerekirken, kararın idari işlem niteliğinde verilen iade ve yasal faize ilişkin hüküm fıkrasında yasal isabet görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen de kabulüne,
    2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, iptale ilişkin hüküm fıkrasına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
    3. Kararın, mahrum kalınan tutarın yasal faiziyle birlikte iadesine ilişkin hüküm fıkrasının ise BOZULMASINA,
    4. Yeniden bir karar vermek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
    5. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 03/02/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.


    (X) KARŞI OY:
    Davalı idarenin, temyize konu kararının mahsuben iadeye konu vergilerin yasal faiziyle birlikte iadesine ilişkin hüküm fıkrasına yönelik temyiz isteminin de reddi gerektiği oyuyla, Daire kararının belirtilen kısmına katılmıyorum.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi