
Esas No: 2021/1460
Karar No: 2022/1058
Karar Tarihi: 03.02.2022
Danıştay 6. Daire 2021/1460 Esas 2022/1058 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2021/1460 E. , 2022/1058 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/1460
Karar No : 2022/1058
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ... Turizm Ticaret Seyahat A.Ş.
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- ... Bakanlığı
VEKİLİ : ...
2- ... Valiliği
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Antalya İli, Serik İlçesi, Belek Beldesi, ... Mevkii kıyı kesimine ait 1/1000 ölçekli ..., ..., ..., ... nolu halihazır harita paftaları üzerinde yer alan ve 28/06/2010 tarihinde onaylanan kıyı kenar çizgisinin iptal edilerek 31/03/2008 tarihinde onaylanan kıyı kenar çizgisinin tekrar geçerli olması yönündeki ... günlü, ... sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı işleminin ve bu işlemin dayanağı ... günlü,... sayılı Antalya Valiliği işlemi ile ... günlü, ... sayılı inceleme raporu ile raporda atıf yapılan 06/09/2011 tarihli teknik raporun dava konusu işlemlere ilişkin bölümünün iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Altıncı Dairesinin 28/11/2019 tarih ve E:2019/7270, K:2019/12464 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma kararına uyularak verilen temyize konu kararda; Mahkemelerinde açılan E.... sayılı dosyada; Mahkemelerince mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırıldığından, bu davada 27/10/2020 tarihli kararda mahallinde keşif ve bilirkişi kararı alınmış ise de keşfe gerek görülmediği, Mahkemelerinin E:... sayılı dosyasında düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; iptali istenilen 31/03/2008 tarih onaylı, dava konusu kıyı kenar çizgisinin kara ve deniz tarafında 4 farklı lokasyonda kepçe yardımı ile 2,00 m-2,50 m derinliğinde araştırma çukurlarının açıldığı, her bir araştırma çukurundan 2,00-2,50m arası derinlikte numuneler alındığı, alınan numunelerin ''Birleştirilmiş Zemin Sınıflaması'' tespiti amaçlı olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı ... Mühendislik Laboratuarına gönderildiği, dosyasında bulunan topografya haritaları, Google Earth görüntüleri, MTA haritalarının ve çalışmaların parselin sınırlarına aktarılmak suretiyle incelendiği, davaya konu 31/03/2008 tarih onanlı kıyı kenar çizgisinin Acısu Deresinin kuzeyinden, 28/06/2010 tarihli kıyı kenar çizgisinin ise Acısu Deresinin güneyinden geçmekte olduğu, 2003 tarihli Google Earth haritası ve güncel 2018 tarihli Google Earth görüntüleri incelendiğinde, Acısu Deresinin denize ulaştığı noktada suni bir şekilde dolgu yapmak üzere değişiklik yapıldığının görüldüğü, Acısu Deresinin güney sahil kısmında da insan müdahalesi ile yapılan peyzaj ve arazi düzeltmelerinin 2013 ve 2018 Google Earth görüntülerinden anlaşılmakta olduğu, Acısu Deresinin kuzey kısmında bulunan kumulların tahrip edilerek peyzaj düzenlemesi kapsamında bitkisel toprak serilerek ağaçlandırma ve çimlendirme yapıldığı, 27/02/2009 tarihinde onaylanan Belek Özel Çevre Koruma Bölgesi Çevre Düzeni Planı Revizyonu ile; Acısu Deresinin Akdeniz'e kavuştuğu kumsal dil "koruma alanları" başlığı altında "mutlak koruma" alt başlığı altında "deniz kaplumbağaları üreme ve koruma alanları" içinde kalmakta olduğu, planların altlıklarında kullanılan haritalarda Acısu Deresinin denize kavuştuğu noktanın bugünkü konumundan insan müdahalesiyle doğu yönüne doğru taşındığının görülmekte olduğu, numunelerin denizel ortamı temsil etmekte olduğu, sonuç olarak; planların altlıklarında kullanılan haritalarda Acısu deresinin denize kavuştuğu noktanın bugünkü konumundan insan müdahalesiyle doğu yönüne doğru taşındığının görülmekte olduğu, Acısu Deresinin ağız kısmında daha yoğun olan tuzlu su girişinin içeri doğru giderek azalmakta olduğu, numunelerin denizel ortamı temsil etmekte olduğu, bunun 06/09/2011 tarihli Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen teknik raporda bulunan ''kıyı kenar çizgisi tespitinin 31/03/2008 onanlı kıyı kenar çizgisinin daha da kuzeyinden yapılması gerekirken yapılaşmaların dikkate alınarak Acısu Deresinin kuzey sahilini takip edecek şekilde yapıldığı hususunu doğruladığı"nın belirtildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, İdare Mahkemesince keşif kararı alındığı halde keşif yapılmadan dosyanın karara bağlandığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmazın hem kara hem de deniz tarafında sondaj çukuru açılarak inceleme yapılmadığı, 4 çukurun da taşınmazın kara tarafında açıldığı, taşınmaz üzerindeki tüm yapıların yürürlükte olan imar planlarına uygun olarak kıyı kenar çizgisi belirlenmeden önce yapıldığı, kazanılmış haklarının zarara uğradığı, taşınmazın hem kara hem de deniz tarafında daha fazla sayıda çukur açarak yapılan incelemeye ilişkin uzman görüşünün bulunduğu, ... İdare Mahkemesinin E:..., ... İdare Mahkemesinin E:... ve ... İdare Mahkemesinin E:... sayılı dosyalarındaki bilirkişi raporlarının göz ardı edildiği, aynı mevkide birbirlerine komşu ... parsele ilişkin 2008 tarihli çizginin geçerli sayılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davalarda üçünün iptal kararıyla sonuçlandığı ve kararın kesinleştiği, mevcut çizginin davaya konu ilk mahkeme kararının uygulandığı aşamada dahi, yan yana konumlarda bulunan 4 farklı parsel önündeki kısımlar için ikinci bir çizginin oluştuğu, kıyı kenar çizgisinin kenarlaşmış duruma geldiği, çizginin bir kısmının suya düştüğü, hem de uygulanan çizginin Mahkemece iptal edildiği, bu haliyle 2008 ve 2010 tarihli çizgilerin belirli bölümlerinin iptal edilmesiyle uçu açık kalan çizginin kenarlaştırması sonucu bir kısmının suya düşmek zorunda kalan yeni bir kıyı kenar çizgisi oluşmuş olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalılar tarafından, temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, 29/10/2021 günlü, 31643 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 85 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 1. maddesi uyarınca, 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin Altıncı Kısmının Dördüncü Bölümünün başlığı "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği" şeklinde değiştirildiğinden, husumetin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yerine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına yöneltilmesine karar verilerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 17/2. maddesi uyarınca duruşma yapılmasına gerek görülmeyerek, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacının işletmekte olduğu otelin bulunduğu taşınmazı kapsayan alanda, ilk olarak 31/03/2008 tarihli kıyı kenar çizgisi belirlenmiştir.
Daha sonra söz konusu kıyı kenar çizgisinin değiştirilmesi için gelen talepler üzerine, 28/06/2010 tarihli onay ile kıyı kenar çizgisi yeniden belirlenmiştir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı müfettişlerince yapılan incelemede; konu hakkında teknik yönden görüş alınmak üzere, bir adet jeoloji, bir adet harita, bir adet şehir planlama, bir adet ziraat ve bir adet inşaat uzmanlık alanından teşekkül ettirilen beş kişilik bir heyet tarafından hazırlanan raporda özetle, "Kıyı Kanunu ile Kıyı Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 1990 yılında yürürlüğe girdiği; 1991 yılında oteller bölgesinde yapılan imar planının henüz kıyı kenar çizgisi tespiti yapılmadan onaylandığı; dolayısıyla buradaki yapılaşmanın kıyı kenar çizgisi tespit edilmeden başladığı; 2008 yılında kıyı kenar çizgisi tespitinin yapıldığı; tespit edilen ve onaylanan kıyı kenar çizgisinin değişmesini gerektiren herhangi bir neden yokken bazı turizm işletmelerinin sahile yapmış olduğu yapılar nedeniyle kıyı kenar çizgisinin değiştirilmesinin mevzuata uygun olmadığı" belirtilmiş ve bu teknik rapora dayanılarak 12/10/2011 tarihli müfettiş raporu hazırlanmıştır.
2011 yılında hazırlanan müfettiş raporu sonrasında 2012 yılında yeniden çalışmalara başlanılmış ve çalışmaların tamamlanması sonrasında 27/12/2013 onay tarihli işlemle, 28/06/2010 onay tarihli kıyı kenar çizgisi iptal edilerek 31/03/2008 onay tarihli kıyı kenar çizgisi yeniden geçerli sayılmıştır.
Görsel -1'de dava konusu parsele ilişkin 2008 ve 2010 tarihli kıyı kenar çizgileri birlikte yer almaktadır.
Bunun üzerine, davacıya ait ... ada, ... parsel (eski .. parsel) yönünden bakılan dava açılmıştır.
Dava konusu işlemlerin iptali istemiyle ... Turizm Yatırım ve İşletmeleri A.Ş. tarafından açılan dava sonucunda, ... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E:..., K:... sayılı davanın reddine ilişkin kararın, temyiz edilmesi üzerine Danıştay Ondördüncü Dairesinin 24/01/2017 tarihli, E:2016/2721, K:2017/263 sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiştir. ... İdare Mahkemesince, bozma kararına uyularak yeniden yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda; 2 adet kara, 2 adet deniz tarafında olmak üzere toplam 4 adet gözlem çukuru açıldığı, 31/03/2008 tarihinde onaylanan çizginin ... (...) nolu noktada birden kırılarak derenin kuzeyine geçmekte olduğu, bu haliyle yapılan jeomorfolojik, jeolojik ve topoğrafik incelemelere göre süreklilik ve bütünlük açısından kara yönünde su hareketlerinin oluştuğu, kumsal ve kıyı kumullarından oluşan kumluk, çakıllık, kayalık, taşlık, sazlık, bataklık benzeri alanların doğal sınırı ifadesine aykırılık teşkil ettiği, 28/06/2010 tarihinde onaylanan kıyı kenar çizgisinin ise; jeolojik ve jeomorfolojik, topografik verilere dayalı olarak davaya konu alanın "alçak-basık kıyı" niteliğinde olduğu, gözlem çukurlarından elde edilen veriler, jeomorfolojik, jeolojik, topografik incelemeler, dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler, 3621 sayılı Kıyı Kanunu ve bu kanunun uygulanmasına dair Yönetmelik hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; 28/06/2010 tarihinde onaylanan kıyı kenar çizgisinin doğru olarak yorumlandığı, dolayısıyla 28/06/2010 tarihinde onaylanan kıyı kenar çizgisi olarak (Acısu Deresi'nin güneyinden mavi renk ile çizilen hattı takip eden) geçmesinin uygun olduğu yolunda görüş belirtilmiş, bu rapor hükme esas alınarak ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiş, anılan kararın temyiz edilmesi üzerine anılan kararın Dairemizin 28/11/2019 tarihli, E:2019/10388, K:2019/12462 sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiş ve karar düzeltme istemi reddedilerek karar kesinleşmiştir.
Yine dava konusu işlemlerin iptali istemiyle ... Otel İşletmeciliği Turizm ve Tic. A.Ş. tarafından açılan dava sonucunda, ... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E:..., K:... sayılı davanın reddine ilişkin kararın, temyiz edilmesi üzerine Danıştay Ondördüncü Dairesinin 06/03/2018 tarihli, E:2016/2607, K:2018/1012 sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiştir. ... İdare Mahkemesince, bozma kararına uyularak yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, ancak bu aşamada davacı tarafından verilen ve 29/05/2019 tarihinde kayda giren dilekçe ile kıyı kenar çizgisinin 13/11/2018 tarihinde yeniden belirlendiğinden davanın konusuz kaldığının belirtildiği, bunun üzerine İdare Mahkemesinin 29/05/2019 tarihli ara kararı ile davalı idarelerden, 13/11/2018 tarihinde onaylanan kıyı kenar çizgisinin yeniden tespit edilen kısmının davacının taşınmazını kapsayıp kapsamadığı hususunun sorulduğu, davalı idareler tarafından kıyı kenar çizgisinin yeniden tespit edilen kısmının davacının taşınmazını kapsadığı yönünde cevap verilmesi üzerine, kıyı kenar çizgisinin davacının da bulunduğu kıyıyı kapsayacak şekilde 13/11/2018 tarihli davalı idare işlemiyle onaylandığı belirtilerek davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, anılan kararın temyiz edilmesi üzerine, anılan kararın Dairemizin 28/11/2019 tarihli, E:2019/17563, K:2019/12463 sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiş ve karar düzeltme istemi reddedilerek karar kesinleşmiştir.
Yine dava konusu işlemlerin iptali istemiyle ... Otel İşletmeleri A. Ş. tarafından açılan davada; yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda; Acısu Deresinin kuzeyinde ve güneyinde 3 adet gözlem kuyusunun kepçe yardımı ile açıldığı, 5 farklı noktada burgu ve sondaj çalışmasının yapıldığı, 31/03/2008 tarihli kıyı kenar çizgisinin 90 derecelik kırılma yaptığı Acısu Deresinin kuzey kısmında, kırılmayı gerektiren yeryüzü şekillenmesinin bulunmadığı, alanın alçak-basık kıyı niteliğinde olduğu, 1953 yılına ait uydu görüntülerinde deniz arkasında kalan kesimde sığ bir göl gelişimi ve alttan sızma şeklinde bir göl boşalımı olduğundan lagün gibi değerlendirilemeyeceği, karasal getirimin söz konusu olduğu, Acısu Deresinin denize bağlı bir oluşum olmadığı, sadece denize ulaştığı nokta bakımından deniz hareketlerinden etkilendiği, Acısu Deresinin kuzeyinde yer alan doğal oluşumların (kumluk, sazlık vb.) üst kotunun deniz kotundan daha yüksek olduğu, bu nedenle Acısu Deresinin kara kesiminde tanımlanan doğal oluşumlar olarak deniz etkisiyle oluşmasının mümkün görülmediği, Acısu Deresinin topoğrafik olarak 1-2 metre yukarıda gözükmesi, bitkilerin en az 30-40 yıllık olması, kara tarafında çamur ve toprak örtülerin gözükmesi, karışık işlevli kumulların, sazlıkların bulunması ve benzer oluşumların insan eli değmemiş Akdeniz kıyılarında da gözlenmesi nedeniyle son 50-60 yıl gibi bir sürede kıyı kenar çizgisinin Acısu Deresinin güney tarafından geçmesinin daha doğru olacağı kanaatinin oluştuğu, bu bağlamda Acısu Deresi, karasal ortamın doğal bir parçası, derenin güney kıyısı ise deniz ile kara ekosistemleri arasında net bir fiziksel eşik ve doğal sınırın oluştuğu, nitekim su sınırları doğuya doğru devam ettirildiğinde, derenin kuzeye kıvrıldığı bölgede, dere kenarında yer alan sazlık ve bataklık alanların güneyinden geçerek denize paralel bir şekilde devam ettiği, 31/08/2008 onaylı kıyı kenar çizgisinin ise, derenin kuzeyinden geçirildiği, ancak doğuda derenin kuzeye kıvrıldığı yerde, yaklaşık 90 derecelik bir açı ile güneye doğru dereyi keserek derenin karşı kıyısına geçirildiği, bu kırılmayı gerektirecek hiçbir doğal yer şeklinin bulunmadığı, kıyı kenar çizgisinin derenin kuzeyinden geçirilmesinin hatalı olduğu, sonuç olarak; Acısu Deresinin güneyinden geçen 28/06/2010 tarihinde onaylanan kıyı kenar çizgisinin, kıyı çizgisinden sonraki kara yönünde su hareketlerinin meydana getirdiği kumluk, çakıllık, kayalık, taşlık, sazlık, bataklık vb. alanların doğal sınırını oluşturduğu ve kıyı kenar çizgisi olarak doğru yorumlandığı yolunda görüş belirtildiği, anılan bölgeye ilişkin 28/06/2010 tarihli kıyı kenar çizgisinin hukuka ve bilimsel verilere uygun olarak belirlendiği gerekçesiyle ... İdare Mahkemesinin ... gün ve E:..., K:... sayılı kararı ile dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiş, anılan karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih, E:..., K:... sayılı kararı ile istinaf başvurusunun reddine kesin olarak karar verilmiştir.
Görsel-2'de eski ... parsel hakkında verilen ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:... K:... sayılı kararının uygulanması maksadıyla eski ... parsel yönünden 31/03/2008 onay tarihli kıyı kenar çizgisinin iptal edilerek 28/06/2010 onay tarihli kıyı kenar çizgisinin yeniden geçerli sayılması üzerine oluşan kıyı kenar çizgisinin güncel durumu yer almaktadır.
Davacı tarafından, Antalya İli, Serik İlçesi, ... kıyı kesiminde bulunan ... parsel hakkında verilen ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:... K:... sayılı kararının uygulanması maksadıyla 31/03/2008 onay tarihli kıyı kenar çizgisinin iptal edilerek 28/06/2010 onay tarihli kıyı kenar çizgisinin yeniden geçerli sayılmasına ilişkin ... tarih, ... sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı işleminin ve bu işleme esas Antalya Valiliği Kıyı Kenar Çizgisi Tespit Komisyonu kararının iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davada; dava konusu işlemlerin ... İdare Mahkemesince verilen ... tarihli, E:..., K:... sayılı kararın uygulanmasına yönelik, anılan Mahkeme kararındaki gerekçe göz önüne alınarak tesis edildiği, bu durumda yargı kararının uygulanmasına yönelik tesis edilen dava konusu işilemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan, davacı şirket tarafından Antalya İli, Serik İlçesi, Belek Beldesi, ... Mevkii kıyı kesimine ait 1/1000 ölçekli ... , ..., ..., ... no'lu halihazır harita paftaları üzerinde yer alan ve 28/06/2010 tarihinde onaylanan kıyı kenar çizgisinin iptal edilerek 31/03/2008 tarihinde onaylanan kıyı kenar çizgisinin ... tarihli ve ... sayılı makam oluru uyarınca yeniden geçerli sayılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada Mahkemelerinin ... E ... K sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği, kararın, kararın Danıştay Altıncı Dairesinin 2019/7270 sayılı dosyasında temyiz incelemesinin devam ettiği gerekçesiyle ... İdare Mahkemesinin ... gün ve E:..., K: ... sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği, anılan karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih, E:..., K:... sayılı kararı ile; konu, dava konusu ... sayılı parsel özelinde incelendiğinde, ...sayılı parsele ilişkin onaylı kıyı kenar çizgisinin değişmesini gerektiren ve Yönetmelikte sayılan hususların (davacı parsel yönünden) olayda mevcut olmadığı; ilâveten Mahkeme kararının ... sayılı parsele ilişkin olması nedeniyle bu Mahkeme kararının ... sayılı parselde kıyı kenar çizgisi değişikliğini gerektirmediği; olayda, Yönetmeliğin 9/6 maddesinde sayılan kıyı kenar çizgisinin değiştirilmesine imkân veren durumlardan herhangi birisinin mevcut olmamasına istinaden, 404 sayılı parselde kıyı kenar çizgisi değiştirilirken ... sayılı parselde kıyı kenar çizgisinin değiştirilmemesi yönünde tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine kesin olarak karar verilmiştir.
Yine dava konusu işlemlerin iptali istemiyle ... Turizm İşletmeleri A.Ş. tarafından açılan davanın reddi yolundaki ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, Dairemizin 03/02/2022 tarihli, E:2021/4026, K:2022/1060 sayılı kararıyla bozulmasına karar verilmiştir.
İLGİLİ MEVZUAT:
3621 sayılı Kıyı Kanununun 4. maddesinde, deniz, tabii ve suni göl ve akarsularda, kıyı çizgisinden sonraki kara yönünde su hareketlerinin oluşturulduğu kumluk, çakıllık, kayalık, taşlık, sazlık, bataklık ve benzeri alanların doğal sınırının kıyı kenar çizgisini oluşturduğu, 9. maddesinde ise kıyı kenar çizgisinin valiliklerce, kamu görevlilerinden oluşturulacak en az 5 kişilik bir komisyonca tespit edileceği, bu komisyonun jeoloji mühendisi, jeolog veya jeomorfolog, harita ve kadastro mühendisi, ziraat mühendisi, mimar ve şehir plancısı, inşaat mühendisinden oluşacağı, Komisyonca tespit edilip Valiliğin uygun görüşü ile birlikte gönderilen kıyı kenar çizgisinin Bayandırlık ve İskan Bakanlığınca onaylandıktan sonra yürürlüğe gireceği hüküm altına alınmıştır.
3621 sayılı Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 4. maddesinde; Kıyı Kenar Çizgisi; "deniz, tabii ve suni göl ve akarsuları da, alçak-basık kıyı özelliği gösteren kesimlerde kıyı çizgisinden sonraki kara yönünde su hareketlerinin oluşturduğu, kumsal ve kıyı kumullarından oluşan kumluk, çakıllık, kayalık, taşlık sazlık, bataklık ve benzeri alanların doğal sınırı; dar yüksek kıyı özelliği gösteren kesimlerde ise şev ya da falezin üst sınırıdır." şeklinde, alçak-basık kıyı; "Kıyı çizgisinden sonra da devam eden, kıyı hareketlerinin oluşturduğu plaj, hareketli ve sabit kumulları da içeren kıyı kordonu lagün gölü, lagün alanları, sazlık, bataklık ile kumluk, çakıllık, taşlık ve kayalık alanları içeren kıyılardır." biçiminde tanımlanmış, 6. maddesinde "Kıyı kenar çizgisi tespit komisyonu valiliklerce, kamu görevlilerinden en az beş kişiden oluşturulur. Komisyonda aşağıda belirlenen meslek gruplarının her birinden en az bir kişinin bulunması zorunludur. a) jeoloji mühendisi ve/veya jeolog ve/veya jeomorfolog, b) Harita ve kadastro mühendisi, c) Ziraat mühendisi, d) Mimar ve/veya şehir plancısı, e) İnşaat mühendisi
Bu üyeler arasından valinin belirleyeceği bir üye komisyon başkanlığını yürütür." hükmüne, 9. maddesinde ise; "Orijinal pafta, bu paftadan çoğaltılmış bir takım ozalit pafta, mahallinde tutulan tutanak ve ölçü işlemleri ile ilgili belgeler valiliğe sunulur. Valilik uygun görüşü ile birlikte bu belgeleri ve konu ile ilgili diğer belgeleri Bakanlığa gönderir.
Uygun görülen kıyı kenar çizgileri bakanlıkça onaylanarak yürürlüğe girer. Onaylı orijinal pafta valiliğe gönderilir. Bakanlıkça uygun görülmeyen kıyı kenar çizgisi paftaları, gerekli düzeltmeler veya yeniden tespit yapılmak üzere valiliğe iade edilir.
(Ek fıkra:RG-2/4/2013-28606) Yürürlüğe giren kıyı kenar çizgisi, belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyelerce, bu sınırlar dışında valiliklerce tespit edilen ilan yerlerinde bir ay süreyle ilan edilir.
(Ek fıkra:RG-2/4/2013-28606) Kıyı kenar çizgisine, ilan süresi içinde kamu kurum ve kuruluşları ve ilgilileri itiraz edebilir. İtirazlar valiliğine yapılır. İtirazlar, Kıyı Kenar Çizgisi Tespit Komisyonunca onbeş gün içinde incelenir. İnceleme sonuçlarını ve gerekçeli görüşlerini içeren komisyon raporu değerlendirilmek üzere Bakanlığa gönderilir. Bakanlık itirazı, komisyon raporunu da dikkate alarak inceleyip karara bağlar.
(Ek fıkra:RG-2/4/2013-28606) İtiraz ve yapılan inceleme neticesinde düzeltilmesine karar verilen kıyı kenar çizgisinin tespiti, onayı ve ilanı hakkında da yukarıdaki hükümler uygulanır.
(Ek fıkra:RG-2/4/2013-28606) Onaylı kıyı kenar çizgileri;
a) Kıyı kenar çizgisinin suya düşmesi,
b) Mükerrer kıyı kenar çizgisinin bulunması,
c) Kıyı kenar çizgilerinin kenarlaşmaması,
ç) (Değişik:RG-24/10/2020-31284) Yargı organlarınca kıyı kenar çizgisinin iptali ya da yargı organlarınca ikinci bir kıyı kenar çizgisinin tespit edilmesi durumunda, mükerrer kıyı kenar çizgilerine mahal verilmemesi için; mükerrerliğe konu olan alanda Valilik Kıyı Kenar Çizgisi Tespit Komisyonlarınca incelenerek yeni bir tespit yapılması,
d) Daha evvel kıyı özelliği göstermediği halde, malzeme alımı sonucunda oluşan su alanları nedeniyle, bu alanları kıyıda bırakacak şekilde tespit edilen kıyı kenar çizgileri, bu su alanlarının deniz, göl veya akarsu ile doğrudan bağlantılı olmadığının Kıyı Kenar Çizgisi Tespit Komisyonunca belirlenmesi,
e) (Ek:RG-24/10/2020-31284) Tabii ve suni göl kıyı kesimlerinde maksimum su kotunun Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce veya mahkeme kararları uyarınca değiştirilmesi,
halleri dışında değiştirilemez.
(Ek fıkra:RG-2/4/2013-28606) Kıyı kenar çizgisinin mahkeme kararları ile parsel veya parseller bazında iptal edilmesi halinde, bu alanlardaki kıyı kenar çizgisi tespitlerinde kıyı kenar çizgisinin bütünlüğünü ve sürekliliğini sağlayacak şekilde bitişiğindeki onaylı kıyı kenar çizgisi ile birlikte değerlendirilerek, üçüncü kişilerin kazanılmış haklarına hâlel getirmeyerek yeni tespit yapılabilir.
(Ek fıkra:RG-2/4/2013-28606) Mahkeme kararlarının uygulanması sonucunda tespit edilerek onaylanan kıyı kenar çizgisinin bitişiğindeki onaylı kıyı kenar çizgisi ile uyum sağlamaması halinde ise Kıyı Kenar Çizgisi Tespit Komisyonunca bu alanda mahkeme kararlarının gerekçeleri dikkate alınarak ve üçüncü kişilerin kazanılmış haklarına hâlel getirmeyerek yeniden kıyı kenar çizgisi tespiti yapılabilir. Hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
3621 sayılı Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 9. maddesi uyarınca kıyı kenar çizgisinin mahkeme kararları ile parsel veya parseller bazında iptal edilmesi halinde, bu alanlardaki kıyı kenar çizgisi tespitlerinde kıyı kenar çizgisinin bütünlüğünü ve sürekliliğini sağlayacak şekilde bitişiğindeki onaylı kıyı kenar çizgisi ile birlikte değerlendirilerek, üçüncü kişilerin kazanılmış haklarına hâlel getirmeyerek yeni tespit yapılabilecektir.
İdare Mahkemesince; Mahkemelerinin E:... sayılı dosyasında düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; iptali istenilen 31/03/2008 tarih onaylı, dava konusu kıyı kenar çizgisinin kara ve deniz tarafında 4 farklı lokasyonda kepçe yardımı ile 2,00-2,50 m derinliğinde araştırma çukurlarının açıldığı, her bir araştırma çukurundan 2,00-2,50 m arası derinlikte numuneler alındığı, alınan numunelerin ''Birleştirilmiş Zemin Sınıflaması'' tespiti amaçlı olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı ... Mühendislik Laboratuarına gönderildiği, dosyasında bulunan topografya haritaları, Google Earth görüntüleri, MTA haritalarının ve çalışmaların parselin sınırlarına aktarılmak suretiyle incelendiği, davaya konu 31/03/2008 tarih onanlı kıyı kenar çizgisinin Acısu Deresinin kuzeyinden, 28/06/2010 tarihli kıyı kenar çizgisinin ise Acısu Deresinin güneyinden geçmekte olduğu, 2003 tarihli Google Earth haritası ve güncel 2018 tarihli Google Earth görüntüleri incelendiğinde, Acısu Deresinin denize ulaştığı noktada suni bir şekilde dolgu yapmak üzere değişiklik yapıldığının görüldüğü, Acısu Deresinin güney sahil kısmında da insan müdahalesi ile yapılan peyzaj ve arazi düzeltmelerinin 2013 ve 2018 Google Earth görüntülerinden anlaşılmakta olduğu, Acısu Deresinin kuzey kısmında bulunan kumulların tahrip edilerek peyzaj düzenlemesi kapsamında bitkisel toprak serilerek ağaçlandırma ve çimlendirme yapıldığı, 27/02/2009 tarihinde onaylanan Belek Özel Çevre Koruma Bölgesi Çevre Düzeni Planı Revizyonu ile; Acısu Deresinin Akdeniz'e kavuştuğu kumsal dil "koruma alanları" başlığı altında "mutlak koruma" alt başlığı altında "deniz kaplumbağaları üreme ve koruma alanları" içinde kalmakta olduğu, planların altlıklarında kullanılan haritalarda Acısu Deresinin denize kavuştuğu noktanın bugünkü konumundan insan müdahalesiyle doğu yönüne doğru taşındığının görülmekte olduğu, numunelerin denizel ortamı temsil etmekte olduğu, sonuç olarak; planların altlıklarında kullanılan haritalarda Acısu deresinin denize kavuştuğu noktanın bugünkü konumundan insan müdahalesiyle doğu yönüne doğru taşındığının görülmekte olduğu, Acısu Deresinin ağız kısmında daha yoğun olan tuzlu su girişinin içeri doğru giderek azalmakta olduğu, numunelerin denizel ortamı temsil etmekte olduğu, bunun 06/09/2011 tarihli Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen teknik raporda bulunan ''kıyı kenar çizgisi tespitinin 31/03/2008 onanlı kıyı kenar çizgisinin daha da kuzeyinden yapılması gerekirken yapılaşmaların dikkate alınarak Acısu Deresinin kuzey sahilini takip edecek şekilde yapıldığı" hususunu doğruladığının belirtildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta; eski ... parsel hakkında verilen ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ... K: ... sayılı kararının uygulanması maksadıyla eski ... parsel yönünden 31/03/2008 onay tarihli kıyı kenar çizgisinin iptal edilerek 28/06/2010 onay tarihli kıyı kenar çizgisinin yeniden geçerli sayılması üzerine, eski ... parselin önünden 2010 tarihli kıyı kenar çizgisinin geçtiği, dosyaya gönderilen ve görsel-2'de yer alan krokiden 2010 tarihli çizginin davaya konu parsel sınırını biraz geçtikten sonra çizginin kara tarafında yer alan 2008 tarihli çizgi ile birleştirildiği, yani görsel-2'den görüleceği üzere dava konusu eski ... parselin az bir kısmının 2010 tarihli çizgi sınırları içerisinde, büyük bir bölümünün ise 2008 tarihli çizgi sınırları içerisinde kaldığı, hükme esas alınan İdare Mahkemesinin E:... sayılı dosyasında yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda, anılan hususun ve davaya konu parselin 2008 tarihli ve 2010 tarihli çizginin birleştiği noktadaki durumunun değerlendirilmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; dava konusu eski ... parselin az bir kısmının 2010 tarihli çizgi sınırları içerisinde, büyük bir bölümünün ise 2008 tarihli çizgi sınırları içerisinde kaldığının görüldüğü, hükme esas alınan İdare Mahkemesinin E:... sayılı dosyasında yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda, anılan hususun ve davaya konu parselin 2008 tarihli ve 2010 tarihli çizginin birleştiği noktadaki durumunun değerlendirilmediği anlaşıldığından, İdare Mahkemesince anılan hususların açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Dolayısıyla, dava konusu işlemlerin iptali istemiyle ... Turizm İşletmeleri A.Ş. tarafından açılan davanın reddi yolundaki ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, Dairemizin 03/02/2022 tarihli, E:2021/4026, K:2022/1060 sayılı kararıyla bozulduğu hususu da dikkate alınarak, davaya konu ... ada, ... parsele (eski ... parsel) komşu parsel olan ve anılan dosyada dava konusu olan ... ada, ...parsel (eski ...) ile birlikte keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak yeniden karar verilmesi gerektiğinden, davanın reddi yolunda verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin kabulüne,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 03/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.