
Esas No: 2021/8046
Karar No: 2022/999
Karar Tarihi: 02.02.2022
Danıştay 6. Daire 2021/8046 Esas 2022/999 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2021/8046 E. , 2022/999 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/8046
Karar No : 2022/999
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- … 2- …
VEKİLLERİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN ÖZETİ : İstanbul İli, Şişli İlçesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan yapıda, ruhsat ve eki mimari projesine aykırı imalat yapıldığından bahisle, yapı sahibi … ile yapı müteahhidi …'ye 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 42. maddesi uyarınca (her birine ayrı ayrı) 229.440,63 TL para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı … Büyükşehir Belediye Encümeni kararı ile anılan yapı için verilen tadilat ruhsatının iptaline ilişkin ... tarih ve … sayılı … Büyükşehir Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı işleminin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda …. İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın Danıştay Altıncı Dairesinin 11/04/2019 tarih ve E:2019/2337, K:2019/2519 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma kararına uyularak, davanın reddi yolunda …. İdare Mahkemesince verilen … tarih, E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden, davacıların yürütmenin durdurulmasına ilişkin talebi hakkında karar verilmeksizin, işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
... İdare Mahkemesince verilen … tarih, E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmediğinden … TL yürütmenin durdurulması harcının talep halinde davacılara iadesine, 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 02/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY (X):
3194 sayılı Kanunun 42. maddesinde para cezasıyla ilgili düzenlemelere yer verilmiş, maddenin 2. fıkrasının (a) bendinde yapı sınıfı ve grubu dikkate alınmak suretiyle maddede belirtilen miktar ile yapının alanının çarpılması sonucu temel ceza miktarının hesaplanacağı ve bu miktar üzerinden (c) bendinin alt bentlerindeki artırım sebepleri için gösterilen oranlar uyarınca bulunan miktarların eklenmesi sonrasında toplam ceza miktarının bulunacağı belirtilmiş olup, söz konusu (c) bendinin 4. alt bendinde; ruhsatsız veya ruhsata aykırı imalatın mevcut haliyle veya öngörülen bir afet tehlikesi karşısında can ve mal emniyetini tehdit ediyor ise temel para cezasının %100 oranında arttırılacağı, 9. alt bendinde; ruhsatı hükümsüz hale gelmesine rağmen inşaatı sürdürülüyor ise temel para cezasının % 50 oranında arttırılacağı ve
13. alt bendinde ise; ruhsatsız veya ruhsata aykırı imalatın çevre ve görüntü kirliliğine sebebiyet vermesi halinde temel para cezasının %20 oranında arttırılacağı, hükme bağlanmıştır.
Buna göre; temel para cezasına 3194 sayılı Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin 4. alt bendi uyarınca artırım uygulanabilmesi için; ruhsatsız veya ruhsata aykırı yapının mevcut haliyle veya öngörülen bir afet tehlikesi karşısında can ve mal emniyetini hangi yönden tehdit ettiğine ilişkin somut tespitlerin tutanakta ya da işlemde açıkça ortaya konulması, 9. alt bent uyarınca arttırım uygulanabilmesi için yapı ruhsatının iptal edilmesine rağmen inşaata devam ediliyor olduğunun tespit edilmesi ve 13. alt bent uyarınca arttırım uygulanabilmesi içinde, imalatın çevre görüntü kirliliğine sebebiyet verdiğine ilişkin somut tespitlerin tutanakta ya da işlemde açıkça ortaya konulması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi uyarınca hesaplanan temel para cezası ve temel para cezasına aynı fıkranın (c) bendinin 4., 5., 9. ve 13. alt bentleri uyarınca artırım uygulanarak para cezası verildiği, İdare Mahkemesince yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapora dayanılarak, verilen para cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, para cezasına ilişkin davanın reddine karar verilmiştir.
Bu durumda; davalı idarece, dava konusu imalatların mevcut haliyle veya öngörülen bir afet tehlikesi karşısında can ve mal emniyetini tehdit ettiği ve çevre ve görüntü kirliliğine sebebiyet verdiğini açık ve kesin olarak ortaya koyan bir tespitte bulunulmaksızın, temel para cezasının 3194 sayılı Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin 4. ve 13. alt bentleri uyarınca artırılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı, yine söz konusu taşınmazın ruhsatının iptal edilmesinden sonra inşaata devam edildiğine dair de bir tespit bulunmadığı anlaşıldığından, temel para cezasının 9. alt bent uyarınca da arttırılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı, bu kısımlara yönelik davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyuyla, çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
KARŞI OY (XX):
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 5. maddesinin 1. fıkrasında; her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılacağı, ancak, aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile de dava açılabileceği, 2.fıkrasında; birden fazla şahsın müşterek dilekçe ile dava açabilmesi için davacıların hak veya menfaatlerinde iştirak bulunması ve davaya yol açan maddi olay veya hukuki sebeplerin aynı olması gerektiği, 14. maddesinin 3/g bendinde; dilekçeler üzerinde bu Kanunun 3. ve 5. maddelerine uygun olup olmadığı yönünden inceleme yapılacağı, 15. maddesinin 1/d bendinde; bu yönlerden Kanuna aykırılık görülür ise otuz gün içinde 3. ve 5. maddelere uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanları tamamlanmak üzere dilekçelerin reddine karar verileceği belirtildikten sonra, anılan maddenin 5. fıkrasında ise; bu yönlerden dilekçenin reddedilmesi üzerine yeniden verilen dilekçelerde aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceği hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, yapı sahibi ile yapı müteahhidinin aynı dilekçe ile para cezası işlemine birlikte dava açtıkları, ancak davacıların hak veya menfaatlerinde iştirak bulunmaması nedeniyle her bir davacının ayrı ayrı dava açması gerektiği anlaşılmıştır.
Bu itibarla, temyize konu kararın yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri gereğince dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerektiğinden, kararın bozulması gerektiği düşüncesiyle çoğunluk kararına katılmıyorum.
Öte yandan, dava dilekçesinin reddi yolundaki görüş çoğunluk tarafından kabul edilmediğinden, işin esasına ilişkin olarak ise;
3194 sayılı Kanunun 42. maddesinde para cezasıyla ilgili düzenlemelere yer verilmiş, maddenin 2. fıkrasının (a) bendinde yapı sınıfı ve grubu dikkate alınmak suretiyle maddede belirtilen miktar ile yapının alanının çarpılması sonucu temel ceza miktarının hesaplanacağı ve bu miktar üzerinden (c) bendinin alt bentlerindeki artırım sebepleri için gösterilen oranlar uyarınca bulunan miktarların eklenmesi sonrasında toplam ceza miktarının bulunacağı belirtilmiş olup, söz konusu (c) bendinin 4. alt bendinde; ruhsatsız veya ruhsata aykırı imalatın mevcut haliyle veya öngörülen bir afet tehlikesi karşısında can ve mal emniyetini tehdit ediyor ise temel para cezasının %100 oranında arttırılacağı, 9. alt bendinde; ruhsatı hükümsüz hale gelmesine rağmen inşaatı sürdürülüyor ise temel para cezasının % 50 oranında arttırılacağı ve
13. alt bendinde ise; ruhsatsız veya ruhsata aykırı imalatın çevre ve görüntü kirliliğine sebebiyet vermesi halinde temel para cezasının %20 oranında arttırılacağı, hükme bağlanmıştır.
Buna göre; temel para cezasına 3194 sayılı Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin 4. alt bendi uyarınca artırım uygulanabilmesi için; ruhsatsız veya ruhsata aykırı yapının mevcut haliyle veya öngörülen bir afet tehlikesi karşısında can ve mal emniyetini hangi yönden tehdit ettiğine ilişkin somut tespitlerin tutanakta ya da işlemde açıkça ortaya konulması, 9. alt bent uyarınca arttırım uygulanabilmesi için yapı ruhsatının iptal edilmesine rağmen inşaata devam ediliyor olduğunun tespit edilmesi ve 13. alt bent uyarınca arttırım uygulanabilmesi içinde, imalatın çevre görüntü kirliliğine sebebiyet verdiğine ilişkin somut tespitlerin tutanakta ya da işlemde açıkça ortaya konulması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi uyarınca hesaplanan temel para cezası ve temel para cezasına aynı fıkranın (c) bendinin 4., 5., 9. ve 13. alt bentleri uyarınca artırım uygulanarak para cezası verildiği, İdare Mahkemesince yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapora dayanılarak, verilen para cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, para cezasına ilişkin davanın da reddine karar verilmiştir.
Öte yandan, davalı idarece yapının III. sınıf B grubu olarak belirlendiği, bilirkişi tarafından ise yapının IV. Sınıf A grubu olduğu esas alınarak hesaplama yapıldığı, Mahkeme tarafından hem bu durum, hem de her bir kriterleri gerekçelendirilmeden karar verildiği görülmüştür.
Bu durumda; davalı idarece, dava konusu imalatların mevcut haliyle veya öngörülen bir afet tehlikesi karşısında can ve mal emniyetini tehdit ettiği ve çevre ve görüntü kirliliğine sebebiyet verdiğini açık ve kesin olarak ortaya koyan bir tespitte bulunulmaksızın, temel para cezasının 3194 sayılı Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin 4. ve 13. alt bentleri uyarınca artırılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı, yine söz konusu taşınmazın ruhsatının iptal edilmesinden sonra inşaata devam edildiğine dair de bir tespit bulunmadığı anlaşıldığından, temel para cezasının 9. alt bent uyarınca da arttırılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı, bu kısımlara yönelik davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyuyla, çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.