
Esas No: 2019/2269
Karar No: 2022/156
Karar Tarihi: 02.02.2022
Danıştay 9. Daire 2019/2269 Esas 2022/156 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/2269 E. , 2022/156 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/2269
Karar No : 2022/156
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü-…
KARŞI TARAF (DAVACI) :…
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem:Davacı adına,adi ortaklık şeklinde sahte fatura düzenlendiği yolunda hazırlanan vergi tekniği raporunu esas alan takdir komisyonu kararına dayanılarak hissesi oranında re'sen tarh edilen 2013 yılı üç kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ile 2013/Nisan-Haziran,Temmuz-Eylül,Ekim-Aralık dönemleri için üç kat vergi ziyaı cezalı geçici verginin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; dava konusu vergi ve cezaların dayanağı … hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunda yer alan tespitlerin değerlendirilmesinden düzenlenen faturaların sahte belgeler olduğu sonucuna varıldığı, ortaklık tarafından 2013 döneminde elde edilen komisyon gelirinin davacının 1/4 hisseye sahip olduğu hususu gözetilerek payına düşen gelir matrah kabul edilmek suretiyle takdir komisyonu kararları doğrultusunda adına gelir vergisi tarh edilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı; gelir vergisi ve geçici vergi tarhiyatlarına ilişkin olarak kesilen 3 kat vergi ziyaı cezasına ilişkin olarak, davacı tarafından elde ettiği gelire ilişkin beyanname verilmemesi suretiyle vergi ziyaına sebebiyet verildiğinden, elde edilen komisyon geliri üzerinden hesaplanan gelir vergisi tarhiyatlarının üç katı oranında kesilen vergi ziyaı cezalarında ve anılan dönemlere ilişkin geçici vergi asıllarına bağlı olarak kesilen üç kat vergi ziyaı cezasında da hukuka aykırılık bulunmadığı; 2013/Nisan-Haziran,Temmuz-Eylül dönemleri geçici vergi asıllarına ilişkin olarak, davacı adına düzenlenen vergi/ceza ihbarnamelerinde geçici vergi aslının tahakkuk ettirilmeyeceği belirtildiğinden, dava konusu edilen geçici vergi aslına ilişkin olarak bir inceleme yapmak olanaklı olmadığından geçici vergi aslının kaldırılması talebinin incelenmeksizin reddi gerektiği; 2013/Ekim-Aralık dönemi geçici vergi tarhiyatının aslına ilişkin olarak, ihbarnamede geçici vergi aslının tahakkuk ettirilmeyeceği, gecikme faizi hesaplanabilmesi için zorunlu olarak ihbarnamede yer aldığına yönelik ibarenin belirtilmediği görüldüğünden, anılan döneme ilişkin davacı adına geçici vergi aslı tarh edilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, kısmen incelenmeksizin reddine, dava konusu 2013 yılına ait vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ile 2013/Nisan-Haziran,Temmuz-Eylül,Ekim-Aralık dönemleri için geçici vergilere bağlı olarak kesilen vergi ziyaı cezaları yönünden davanın reddine, dava konusu 2013/ Nisan-Haziran, Temmuz-Eylül dönemlerine ait geçici vergi asılları yönünden davanın incelenmeksizin reddine, 2013/,Ekim-Aralık dönemine ait geçici vergi aslı yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:Taraflarca istinaf talebinde bulunulan mahkeme kararının; 2013 yılına ait üç kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ile 2013/Nisan-Haziran,Temmuz-Eylül,Ekim-Aralık dönemlerine ait bir kat vergi ziyaı cezalı geçici vergi tarhiyatlarına ilişkin kısmında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinde yer verilen kaldırma nedenleri bulunmadığı anlaşıldığından tarafların istinaf taleplerinin bu kısımlar yönünden reddine karar verilmesi gerektiği; davacının 2013/Nisan-Haziran,Temmuz-Eylül,Ekim-Aralık dönemlerine ilişkin olarak geçici vergi asılları üzerinden kesilen üç kat vergi ziyaı cezasına yönelik istinaf talebinin ise, olayda, davacının 2013 yılına ilişkin tarhiyatın dayanağının, davacının düzenlemiş olduğu faturalarını ilgili dönem katma değer vergisi beyannamelerinde beyan etmemesi, yani beyan dışı bırakılan hasılattan kaynaklandığı görülmüş olup davacı adına yapılan gelir vergisi tarhiyatı üzerinden bir kat vergi ziyaı cezası kesilmesi gerektiği, bu nedenle 2013/ Nisan-Haziran, Temmuz-Eylül,Ekim-Aralık dönemlerine ilişkin olarak geçici vergi asılları üzerinden kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının bir katında hukuka aykırılık, fazlasında da hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle vergi ziyaı cezasının iki katına ilişkin kısım yönünden kabulü ile kararın bu kısmının kaldırılmasına, bu kısım yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Komisyon geliri üzerinden hesaplanan gelir vergisi ve geçici vergi asılları üzerinden kesilen üç kat vergi ziyaı cezasında ve idarece yapılan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı iddiasıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacı adına,adi ortaklık şeklinde sahte fatura düzenlendiği yolunda hazırlanan vergi tekniği raporunu esas alan takdir komisyonu kararına dayanılarak hissesi oranında re'sen tarh edilen 2013 yılı üç kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ile 2013/ Nisan-Haziran, Temmuz-Eylül, Ekim-Aralık dönemleri için üç kat vergi ziyaı cezalı geçici verginin kaldırılması istenilmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 120. maddesinin 5. fıkrasında; yapılan incelemeler sonucunda geçmiş dönemlere ait geçici verginin %10’unu aşan tutarda eksik beyan edildiğinin tespiti halinde eksik beyan edilen bu kısım için re’sen veya ikmalen geçici vergi tarh edileceği, mahsup süresi geçtikten sonra kesinleşen geçici verginin terkin edileceği ancak gecikme faizi ve cezanın tahsil edileceği kuralına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlıkta, davacının temyiz isteminde bulunmadığı görülmüş olup Bölge İdare Mahkemesi kararının 2013 yılına ait üç kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ile 2013/ Nisan-Haziran, Temmuz-Eylül, 2013/ Ekim-Aralık dönemlerine ait geçici vergi asılları ve 2013/ Nisan-Haziran, Temmuz-Eylül, Ekim-Aralık dönemleri geçici vergi asılları üzerinden kesilen bir kat vergi ziyaı cezalarına ilişkin kısmı kesinleşmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının 2013/ Ekim-Aralık dönemi geçici vergi aslına ilişkin kısmına yönelik davalı idare tarafından ileri sürülen temyiz iddiaları kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının 2013/ Nisan-Haziran, Temmuz-Eylül,Ekim-Aralık dönemlerine ait geçici vergi asılları üzerinden kesilen bir katı aşan vergi ziyaı cezalarına ilişkin kısmına yönelik davalı temyiz istemine gelince;
Yukarıda yer verilen, mahsup süresi geçtikten sonra kesinleşen geçici vergilerin terkin edileceğine ilişkin açık Yasa hükmü karşısında mahsup süresi geçen dönem için tarh edilen geçici vergi aslında ve yıllık vergiye mahsuben peşin alınan bir vergi niteliği taşıyan geçici vergi nedeniyle yol açılan vergi kaybından dolayı bir kat ceza kesilmesi gerekirken geçici vergi üzerinden kesilen vergi ziyaı cezasının bir katı aşan kısmında hukuka uyarlık bulunmamakta olup Bölge İdare Mahkemesi kararının bu kısmında sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyize konu kısmının 2013/ Ekim-Aralık dönemine ilişkin geçici vergi aslı yönünden ONANMASINA, bir katı aşan vergi ziyaı cezaları yönünden yukarıda yazılı gerekçeyle ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 02/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.