Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5446
Karar No: 2018/2674
Karar Tarihi: 04.04.2018

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/5446 Esas 2018/2674 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2016/5446 E.  ,  2018/2674 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar ... ve ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 30/04/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylemden kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacı ..."ın manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, davacı ..."nın manevi tazminat isteminin reddine dair verilen 21/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekilince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Davalı vekilinin temyize cevap dilekçesinin hükmü temyiz talebini içermediği anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz isteminin bulunmadığı değerlendirilmiştir.
    2- Davacı ...’nın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Dava, haksız eylemden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davacı ...’ın manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, davacı ...’nın manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacılar vekili; davacıların anne-kız olduklarını, davalı ile aynı binada ikamet ettiklerini, davalının küçük yaştaki davacı ...’ın okula gidiş gelişlerinde gizlice görüntülerini çektiğini, evinin önüne çiçek bıraktığını, onunla sık sık konuşarak taciz ettiğini, bu nedenle cezalandırıldığını, ailenin derin üzüntü ve ızdırap yaşadığını belirterek uğranılan manevi zararın tazmini isteminde bulunmuştur.
    Davalı; davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece; davalının eyleminin taciz mahiyetinde bulunduğu ve bu fiil sebebiyle cezalandırılmasına karar verildiği gerekçesiyle davacı ... yönünden manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne; davacı ..."nın olaydan doğrudan zarar görmediği gibi ..."a yönelik fiilin aile değerlerini tazminatı doğuracak ağırlıkta ve nitelikte etkilemediği gerekçesiyle isteminin reddine karar verilmiştir.
    Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 49. maddesi uyarınca kişilik hakları saldırı uğrayanların tazminat talep hakları vardır. Burada kural olarak doğrudan doğruya zarar görme koşulu söz konusudur. Ancak, kişilik değerlerinin kapsam ve çerçevesi hayatın olağan akışına, yerleşik değer yargılarına ve yaşam deneyi kurallarına dayalı olarak belirlenmelidir. Bir kimsenin kişilik haklarının ihlali sonucunda, onun yakınlarının da korunan varlıkları doğrudan zarara uğramış olabilir. BK m. 49 hükmü genel bir düzenleme olup, öngördüğü koşullar gerçekleştiğinde ruhsal uyum ve dengesi sarsılanın, kişilik değerlerine saldırı nedeniyle manevi tazminat isteyebilmesi olanağı vardır. Ailenin, kişisel değerler arasında önemli ve üstün bir yeri vardır ve kişilik hakkı aile ilişkilerini de kapsar.
    Ergin bulunmayan kız çocuğuna yönelik eylemin niteliği ve buna bağlı sonuçları ile aile ilişkisi gözetildiğinde, davacı annenin de olay nedeniyle kişilik değerlerinde eksilme duygusu yaşadığı tecrübe kuralları ile sabit olup, bu bakımdan ayrıca bir kanıtlama yükümlülüğü altında bulunmadığı benimsenmelidir. Şu durumda, davacı ... yararına uygun miktarda manevi tazminat takdir edilmesi gerekir. Kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
    3- Davacı ...’ın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Olay tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi hükmüne göre kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
    Davaya konu olan olayda; olay tarihi, olayların gelişimi, tarafların konumu ve yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde davacı yararına hükmedilen manevi tazminat tutarı azdır. Davacı yararına daha üst düzeyde manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir. Kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı ... yararına, (3) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davacı ... yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 04/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi