16. Ceza Dairesi 2018/1449 E. , 2019/1251 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs, Silahlı terör örgütüne üye olma, 6136 sayılı Kanuna muhalefet, Kasten yaralama.
Hüküm : A) Sanık ... hakkında:
1- Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan; TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62, 53, 58/6-7-9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet
2- Nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçundan; TCK’nın 82/1-a, 35/1-2, 3713 sayılı Kanunun 4, 5, TCK’nın 62, 53, 58/6-7-9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet
3- Kasten yaralama suçundan; TCK’nın 86/2-3(e), 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 21/2, 62, 53, 58/6-7-9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet
4- 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan; 6136 sayılı
Kanunun 13/1, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62, 52/2, 53, 58/6-7-9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet
B) Sanık ... hakkında:
1- Nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçundan; TCK’nın 82/1-a, 35/1-2, 3713 sayılı Kanunun 4, 5, TCK’nın 39/1-2-b, TCK’nın 62, 53, 58/6-7-9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet
2- Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan; TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62, 53, 58/6-7-9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklar hakkında zamanaşımı süresi içinde konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kamu davası açılması mümkün görülmüştür.
I- Sanık ... hakkında “kasten yaralama” ve “6136 sayılı Kanuna muhalefet” suçlarından kurulan hükümler yönünden yapılan incelemede;
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin itirazlarının reddine, ancak;
Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK"nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan madenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun 5271 sayılı CMK"nın 303. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükümlerin son paragrafında yazan “TCK"nun 58/9 maddesi yollaması ile TCK"nun 58/6-7 maddesi” ibaresinin çıkartılarak yerine “5237 sayılı TCK"nın 58/9 maddesi” ibaresinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanıklar ... ve ... hakkında “Silahlı terör örgütüne üye olma”, sanık ... hakkında “Nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs” suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
A) Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan hükümler yönünden;
1- Mağdurların beyanları ve kabule göre mağdur ...’ı öldürmeye teşebbüs olayının şekli, oluş ve tüm dosya kapsamından, sanıkların silahlı terör örgütüne üye oldukları ve örgütsel saikle iştirak halinde mağdur ...’a yönelik olarak nitelikli kasten öldürme suçunu işlemeye karar verip, suçta kullanılmak üzere önceden silah tedarik edip, olay yerinde keşif yaparak suçu işledikleri anlaşılan olay nedeniyle; silahlı terör örgütüne üye oldukları ve örgütsel saikle kasten öldürmeye teşebbüs suçunu işledikleri anlaşılan sanıkların, silahlı terör örgütünün amaçladığı suçu işlemeye elverişli vahamet arz eder nitelikteki eyleminin TCK"nın 309/1. maddesinde düzenlenen anayasayı ihlal suçunu oluşturacağı, hukuki durumlarının buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
2- Kabul ve uygulamaya göre de;
Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanıklar hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan madenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulamasına karar verilmesi,
B) Nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hükümler yönünden;
Mağdur ..."ın yaralanmasına ilişkin dosya kapsamında yer alan rapor içeriğine göre meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı gözetilerek TCK"nın 35. maddesi uygulanırken yasa maddesinde öngörülen üst sınıra yakın bir cezaya hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde ceza belirlenmesi; aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
1- Sanık ... yönünden, oluşa ve dosya kapsamına göre; sanığın mağdurun ikamet ettiği adresi vererek, örgütün parasını kendi adına kullandığı gerekçesi ile öldürme talimatı vermesi şeklinde gerçekleşen eylemde, nitelikli kasten öldürme suçuna azmettirmeden TCK’nın 38/1 maddesi gereğince cezalandırılması yerine yardım eden olarak kabulü ile eksik ceza tayini,
2- Hükmedilen cezadan önce 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca artırım yapıldıktan sonra TCK"nın 35. maddesi uyarınca teşebbüs nedeniyle indirim yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde uygulama ve TCK’nın 61. maddesine muhalefetle fazla ceza tayini,
3- Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanıklar hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK"nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK"nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanıklar hakkında aleyhe temyiz bulunmadığından ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 22.01.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.