11. Ceza Dairesi 2019/2387 E. , 2019/8003 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Beraat
Katılan vekilinin temyiz talebinin sadece sanık hakkında sahte fatura düzenleme suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik olduğunun kabulü ile yapılan incelemede;
1-Sanık hakkında 2006 yılında sahte fatura düzenleme suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
Bozmaya uyularak yapılan yargılamada, sanığa yüklenen “2006 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçunun yasada gerektirdiği cezasının üst sınırına göre 5237 sayılı Kanun‘un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihi olan en aleyhe kabulle 31.12.2006 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve katılan vekilinin temyiz talepleri bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu konuda aynı yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
2-Sanık hakkında 2007 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz nedenlerinin incelenmesine gelince;
Bozmaya uyularak yapılan yargılamada, sanığın 2007 takvim yılında sahte fatura düzenlediği iddiasıyla açılan davanın sonucunda, her ne kadar suça konu faturaların ele geçirilemediği ve kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilememesi nedeniyle beraatine karar verilmiş ise de, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu‘nun 08.11.2018 tarihli 2018/427 Esas ve 2018/517 Karar sayılı ilamı ile sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarında suça konu faturaların, 213 sayılı VUK‘nin 230. maddesine göre yalnızca unsurlarının tespiti amacıyla incelenmesinde zorunluluk bulunmadığı dikkate alınarak; ilgili vergi dairesinden, sanığın adına vergisel işlemler yapılıp yapılmadığı sorulup, var ise ıslak imzalı olan belge asıllarının dosyaya getirtilmesi; getirtilen belgeler sanığa gösterilerek imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, inkarı halinde imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması, faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise (dosyaya gönderilmeyenlerin) onaylı örneklerinin getirtilmesi, faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması, faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak, tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulmasından sonra tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile beraat hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz talebi bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.11.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.