Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/20857
Karar No: 2016/1714
Karar Tarihi: 01.02.2016

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/20857 Esas 2016/1714 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2015/20857 E.  ,  2016/1714 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Terkin

    Hazine ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve terkin davasının kabulüne dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 03.03.2015 gün ve 51/47 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:


    KARAR

    Davacı Hazine temsilcisi, dava dilekçesinde; 5.361 m2 yüzölçümlü 101 ada 1 sayılı parselin tarla niteliğiyle davalılar adına tapuda kayıtlı bulunduğunu, bu taşınmazın 1.034,09 m2’lik kısmının Karadeniz sahil yolu çalışmaları sırasında tespit edilen kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını açıklayarak bu miktar bakımından davalılar adına bulunan tapu kaydının iptali ile 1.034,09 m2’lik kısmın tescil dışı bırakılmasına karar verilmesini istemiş, talebini 03.03.2015 tarihli son oturumda 1.124,15 m2 olarak ıslah etmiş, Dairemizin 22.01.2013 tarih 2012/6449 Esas- 2013/607 Karar sayılı bozma ilamından sonra açılan ve eldeki dava ile birleştirilen ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2013/159 esas sayılı dava dosyasında ise aynı taşınmazın 1.124,15 m2"lik kısmının kıyı kenar çizgisinin içerisinde (deniz tarafında) kaldığını açıklayarak, bu kısmın tapu kaydının iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme ilk kararında, davanın kabulü ile; 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın Teknik Bilirkişinin 3.2.2010 tarihli krokisinde A2, A3 ve A4 harfleriyle ve sırasıyla 965,41 - 56,41 ve 102,33 m2 olmak üzere toplam 1.124,15 m2"lik kısmının kıyı kenar çizgisi içerisinde kalması nedeniyle tescil harici bırakılmasına karar vermiş, hükmün davalılar vekili tarafından temyizi üzerine; Dairemizin 22.01.2013 tarih 2012/6449 Esas- 2013/607 Karar sayılı ilamında; davalı olarak gösterilen 11 kişiden sadece ... ve ...’in sağ olduğu, davalı gösterilen diğer kayıt maliklerinin dava tarihinden önce ölmüş oldukları, bu nedenle bu kişiler yönünden davanın reddedilmesi ve mirasçılarına karşı ayrı bir dava açılması gerektiğine, yine tapu kaydında paydaş görünen...., ..., ..., ... ... ......, ...’nun ise dava dilekçesinde davalı gösterilmediklerine, dolayısıyla hem taraf teşkilinin sağlanmadığına, hem de ölü kişi aleyhine dava açıldığına ve kabul kararı verildiğine, ayrıca istek dışına çıkılarak hüküm kurulduğuna işaret edilerek bozmaya sevk edilmiştir.
    Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada bozma ilamı doğrultusunda ölü kayıt maliklerinin mirasçıları ve ilk davada husumet yöneltilmeyen kayıt malikleri aleyhine... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2013/159 esas ve 2014/53 karar sayılı dosyasında açılan davada aynı taşınmazın 1.124,15 m2"lik kısmının kıyı kenar çizgisinin içerisinde kaldığını açıklayarak, bu kısmın tapu kaydının iptaline karar verilmesi istenilmiş, bu dava ilk davayla birleştirilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda sonradan yapılan ıslah ve birleştirilen davadaki talep birlikte değerlendirilerek; ""davacının davasının dava dilekçesi, ıslah talebi ve mahkememizin birleşen 2013/159 esas sayılı dosyasındaki talebinin kabulü ile, 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisinin 03/02/2010 tarihli krokisinde a/2=965,41 m2, a/3=56,41 m2 ve b/2=102,33 m2"sinin toplam 1124,15 metrekarelik kısmının kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığından tescil harici bırakılmasına "" şeklinde hüküm kurulması üzerine; hüküm, davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Bilindiği üzere; gerek 04.02.1948 gün ve 1944/10 Esas, 1948/3 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, gerekse ilgili Yargıtay Hukuk Daireleri"nin yerleşmiş inançları gereğince bozmadan sonra ıslah yapılması mümkün değil ise de; sonradan açılan ve ilk dava ile birleştirilen... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2013/159 esas sayılı dosyasındaki talep miktarı ile ilk davada bozmadan sonra yapılan ıslah miktarı (1.124,15 m2) aynı olduğundan artık talebin aşıldığından bahsedilemez. Ancak bozmadan sonra yapılan ıslahın hükme esas alındığının hüküm fıkrasında yazılmış olması doğru değildir.
    Ayrıca, bozma ilamına uyulmasına rağmen davanın açıldığı tarihten önce ölmüş olan paydaşlardan.... ... ve ... yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu kişiler yönünden bir ayrıma gidilmeden ilk dava ve birleşen davanın tamamen kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Tapu kütüğündeki sicillerin doğru tutulması kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle iptali ve terkin davalarında iptal kararı verilmeden doğrudan "" taşınmazın tescil harici bırakılmasına "" karar verilmesi çifte tapu oluşmasına ve sicillerin hatalı tutulmasına neden olabileceğinden bu şekilde hüküm kurulması da doğru değildir. Mahkemece, bu husus gözetilmeden kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı değerlendirilen taşınmaz kısmı için iptal kararı verilmeksizin doğrudan tescil harici bırakılmasına karar verilmesi de doğru değildir.
    Bundan ayrı; üç jeoloji mühendisi tarafından keşfen tespit edilen kıyı kenar çizgisi ile idarece belirlenen kıyı kenar çizgisi çakışmamamakta olup, mahkemece bu çelişkinin nedeninin açıklığa kavuşturulması için bilirkişilkerden ek rapor alınmadan keşfen tespit edilen kıyı kenar çizgisi esas alınarak hüküm kurulması da isabetsiz olmuştur.
    SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK"nın Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 01.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    .



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi