
Esas No: 2020/28435
Karar No: 2022/13052
Karar Tarihi: 24.05.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/28435 Esas 2022/13052 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Sanık hakkında kasten yaralama suçuyla verilen cezanın temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, bu konuda temyiz istemi reddedildi. Ancak tehdit suçu hakkında verilen hükümün temyizi incelendi ve temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Ancak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının tebliğ edilmesinde usulsüzlük olduğu gerekçesiyle kararın kesinleşmediği, bu nedenle dava zamanaşımının kesilmediği ve yeniden yargılama yapılmayacağından sanık hakkında açılan kamu davasının düşmesine karar verildi. Kanunların uygulanması gereken maddeler ise şöyledir: 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddeleri, 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e, 67/4 ve CMK'nın 223/8. maddeleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1- Sanık hakkında kasten yaralama suçuna ilişkin kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddeleri uyarınca sanık ...’ın, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2- Sanık hakkında tehdit suçundan kurulan hükmün temyizinin incelenmesinde ise,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Sanık hakkında ... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 23/09/2014 tarih ve 2014/60 Esas, 2014/150 karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın sanığın yokluğunda verildiği, gerekçeli kararın sanığın aynı zamanda bilinen en son adresi olan MERNİS adresine, öncelikle Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebliği, mümkün olmaması durumunda aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca tebliğ edilmesi gerekirken, doğrudan Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmesinden dolayı tebligatın usulsüz olduğu, bu nedenle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın yöntemince kesinleşmediği ve denetim süresinin işlemeye başlamayacağının anlaşılması karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 04/10/2018 tarihli ve 2017/8-952 esas, 2018/403 sayılı kararında da açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmemesi nedeniyle zamanaşımının durmayacağı, denetim süresi başlamadığı için de, bu süre içerisinde kasıtlı suç işlendiğinden bahsedilemeyeceği ve açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması koşullarının bulunmadığından, Yerel Mahkemece verilen 26/05/2016 tarihli, 2016/242 esas ve 2016/293 karar sayılı hükmün açıklanmasına ilişkin kararın hukuki değerden yoksun olduğu, hukuki değerden yoksun olan mahkumiyet kararının da dava zamanaşımını kesmeyeceği ve bu nedenle dava zamanaşımını kesen son işlemin, sanığın savunmasının alındığı 16/09/2013 tarihi olduğu, bu tarihten sonra 5237 sayılı Kanunun 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık olağan dava zamanaşımının gerçekleştiği anlaşılmakla, sanık ...’ın, temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak, başkaca yönleri incelenmeyen HÜKMÜN BOZULMASINA, ancak; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle, 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e, 67/4 ve CMK'nın 223/8. maddesi gözetilerek DÜŞMESİNE, 24/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.