Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/3669
Karar No: 2022/12721
Karar Tarihi: 18.05.2022

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/3669 Esas 2022/12721 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2022/3669 E.  ,  2022/12721 K.

    "İçtihat Metni"

    KARAR

    Hakaret suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 1.500,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair, ... 39. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 18/09/2020 tarihli ve 2019/457 esas, 2020/251 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    İstem yazısında;
    "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141. maddesinde belirtildiği üzere, mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli yazılması gerektiği, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun “hükmün gerekçesinde gösterilmesi gereken hususlar” başlıklı 230. maddesinde; (1) Mahkûmiyet hükmünün gerekçesinde aşağıdaki hususlar gösterilir: a) İddia ve savunmada ileri sürülen görüşler. b) Delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin belirtilmesi; bu kapsamda dosya içerisinde bulunan ve hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delillerin ayrıca ve açıkça gösterilmesi. c) Ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiili ve bunun nitelendirilmesi; bu hususta ileri sürülen istemleri de dikkate alarak, Türk Ceza Kanununun 61 ve 62. maddelerinde belirlenen sıra ve esaslara göre cezanın belirlenmesi; yine aynı Kanunun 53 ve devamı maddelerine göre, cezaya mahkûmiyet yerine veya cezanın yanı sıra uygulanacak güvenlik tedbirinin belirlenmesi. d) Cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adlî para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususlara ilişkin istemlerin kabul veya reddine ait dayanaklar.” hükmüne yer verildiği ve anılan Kanun’un 289/1-g maddesinde de hükmün 230. madde gereğince gerekçeyi içermemesinin hukuka kesin aykırılık halleri arasında sayıldığı nazara alındığında;
    Sanık hakkında hakaret ve tehdit suçlarından kurulan hükmün gerekçe kısmında 5237 sayılı Kanun'un 43/1. maddesinin uygulanmadığı ve hakaret suçundan 75 gün karşılığı 1.500,00 Türk lirası adli para cezasına hükmedildiğinin belirtilmesine rağmen; kısa kararda hüküm fıkrasının B-1 bendinde kurulan hakaret suçuna ilişkin hükümde, sanığın cezasında anılan Kanun'un 43/1. maddesi gereğince artırım yapıldığı, anılan Kanun'un 62/1. maddesi gereğince indirim yapılarak 93 gün karşılığı adli para cezasına hükmolunduğu ve verilen 93 gün yerine 75 gün karşılığı adli para cezasının günlüğü 20,00 Türk lirasından paraya çevrildiği belirtilerek 1.860,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmek suretiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 230. maddesine aykırı şekilde, hükümle, gerekçeli karar ve kısa karar arasında açık çelişki oluşturduğunun gözetilmemesinde,
    Kabule göre de;
    Dosya kapsamına göre, sanık hakkında hükmün gerekçe kısmında, "Sanığın kabulü sabıkasız oluşu giderilecek maddi zarar bulunmayışı ile bir daha suç işlemeyeceği yönünde mahkememizde olumlu kanaat oluşması nedeniyle hakkındaki verilen hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklinde belirtilmesine rağmen, sanık hakkında hakaret suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmediği gibi, bu konuda değerlendirme de yapılmadığı, bu şekilde hüküm ve gerekçe arasında çelişki oluştuğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
    5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 23/11/2021 gün ve 94660652-105-35-2387-2021-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ olunur." denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme:
    1-"1" numaralı istem yönünden yapılan incelemede;
    5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanabilmesi için öncelikle,
    - Sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünde, hükmolunan cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasından ibaret olması,
    - Suçun CMK’nın 231. maddesinin 14. fıkrasında yazılı suçlardan olmaması,
    - Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
    - Sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına itirazının olmaması,
    - Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesine ilişkin koşulların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.
    Anılan bu objektif koşulların gerçekleşmesi ile birlikte ayrıca “Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılmasına” ilişkin takdire dayalı subjektif koşulun da gerçekleşmesi halinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanması olanağı bulunmaktadır.
    5271 sayılı CMK’nın 231/6-b maddesindeki “Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” şeklindeki düzenleme ile kanun koyucu, suça ve faile ilişkin tüm objektif şartları taşıyan herkes için mutlak surette hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini kabul etmeyip, hâkime belirli ölçüler içerisinde bir takdir hakkı tanımıştır. Ancak, sanığın yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususundaki değerlendirmenin dosya içeriğine uygun, kanuni ve yeterli gerekçe içermesi ve bu gerekçenin hükümde yer alan hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesi, ertelenmesi ve takdiri indirim uygulamalarında dayanılan gerekçe ile çelişmemesi gerekir.
    CMK'nın 231. maddesinin sekizinci fıkrasına birinci cümlesinden sonra gelmek üzere, 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 6545 sayılı Kanun'un 72. maddesiyle eklenen "Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez" şeklindeki düzenleme, incelemeye konu suç tarihinin 28/06/2014 ve sonrası olması ile adli sicil kaydındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmesi halinde uygulanabilecektir.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; adli sicil kaydına göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesine engel geçmiş hükümlülüğü bulunmayan ve anılan kurumun uygulanmasını kabul eden sanık hakkında hakaret ve tehdit suçlarından açılan kamu davasının yargılaması sonucunda, tehdit suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, hakaret suçundan ise; hükmün gerekçesinde "Sanığın kabulü sabıkasız oluşu giderilecek maddi zarar bulunmayışı ile bir daha suç işlemeyeceği yönünde mahkememizde olumlu kanaat oluşması nedeniyle hakkındaki verilen hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur" şeklinde anlatım bulunmasına rağmen, hüküm fıkrasında sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmediği gibi bu hususun tartışılmadığı, dolayısıyla hüküm ve gerekçe arasında çelişki oluşturulduğu anlaşılmıştır.
    2-"2" numaralı istemin incelenmesinde;
    Anayasanın 141/3. maddesinde belirtildiği üzere, mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli yazılması gerekmektedir.
    5271 sayılı CMK’nın “hükmün gerekçesinde gösterilmesi gereken hususlar” başlıklı 230. maddesinde; (1) Mahkûmiyet hükmünün gerekçesinde aşağıdaki hususlar gösterilir:
    a) İddia ve savunmada ileri sürülen görüşler.
    b) Delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin belirtilmesi; bu kapsamda dosya içerisinde bulunan ve hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delillerin ayrıca ve açıkça gösterilmesi.
    c) Ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiili ve bunun nitelendirilmesi; bu hususta ileri sürülen istemleri de dikkate alarak, Türk Ceza Kanununun 61 ve 62. maddelerinde belirlenen sıra ve esaslara göre cezanın belirlenmesi; yine aynı Kanunun 53 ve devamı maddelerine göre, cezaya mahkûmiyet yerine veya cezanın yanı sıra uygulanacak güvenlik tedbirinin belirlenmesi.
    d) Cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adlî para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususlara ilişkin istemlerin kabul veya reddine ait dayanaklar.” hükmüne yer verildiği,
    Aynı Kanun’un 289. maddesinin (g) fıkrasında da hükmün 230. madde gereğince gerekçeyi içermemesi, hukuka kesin aykırılık halleri arasında sayılmıştır.
    Buna göre; hükmün gerekçe kısmında, sanık hakkında TCK'nın 43/1. maddesinin uygulanmadığının belirtilmesine ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında hakaret suçundan 75 gün karşılığı 1.500,00 TL adli para cezasına hükmedildiği açıklanmasına rağmen; kısa kararda, hüküm fıkrasının B-2 bendinde, sanığın cezasında TCK'nın 43/1. maddesi gereğince artırım yapıldığı, TCK'nın 62/1. maddesi yarınca da indirim yapılıp, 93 gün karşılığı adli para cezasına hükmolunduğu ve belirlenen 93 gün yerine 75 gün karşılığı adli para cezasının, günlüğü 20 TL den adli para cezasına çevrildiği belirtilerek, 1.860,00 Türk lirası adli para cezasına hükmolunması suretiyle, CMK'nın 230. maddesine aykırı olacak şekilde, hükümle, gerekçeli karar ve kısa karar arasında açık çelişki oluşturulduğu ve bu durumun aynı Kanun’un 289/1-g maddesine göre hukuka kesin aykırılık halini içerdiği anlaşılmıştır. Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Kanun yararına bozma istemine ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamede yer alan düşünce yerinde görüldüğünden,
    1-Hakaret suçundan sanık ... hakkında kurulan, ... 39. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 18/09/2020 tarihli ve 2019/457 esas, 2020/251 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    2-CMK'nın 309/4-b maddesi gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi