
Esas No: 2022/3661
Karar No: 2022/12727
Karar Tarihi: 18.05.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/3661 Esas 2022/12727 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2022/3661 E. , 2022/12727 K."İçtihat Metni"
KARAR
Tehdit ve hakaret suçlarından sanık ...'nun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 106/1. maddesinin ilk cümlesi, 125/1, 43/2 (2 kez), 62 (2 kez) ve 52/2. maddeleri gereğince, sırasıyla 6 ay 7 gün hapis ve 1.860,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi uyarınca hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına dair, ... 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 19/10/2010 tarihli ve 2009/743 esas, 2010/1078 sayılı kararının 12/01/2011 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 13/01/2015 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum edildiğinin ihbar edilmesi üzerine, hükümlerin açıklanmasına ve sanığın 5237 sayılı Kanun'un 106/1. maddesinin ilk cümlesi, 125/1, 43/2 (2 kez), 62 (2 kez) ve 52/2. maddeleri gereğince, sırasıyla 6 ay 7 gün hapis ve 1.860,00 Türk Lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına ilişkin, ... 19. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 11/11/2020 tarihli ve 2018/1107 esas, 2020/652 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında;
"Dosya kapsamına göre;
1-Adı geçen sanığın "sizi sinkaf edeceğim, sizi öldüreceğim, evinizi yakacağım" şeklinde sözleri ile müştekilere yönelik hakaret ve tehditte bulunduğundan bahisle ... Cumhuriyet Başsavcılığının 05/10/2009 tarihli ve 2009/22789 esas sayılı iddianamesi ile açılan kamu davasında yapılan yargılama sonunda, sanığın atılı suçlardan mahkûmiyetine karar verilmiş ise de;
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 26/02/2019 tarihli ve 2014/46236 esas, 2019/3033 karar sayılı ilâmında yer alan, "..Sanık ...’ün, katılanlar ... ve ...’e 'terbiyesizler' dediği, sanık ...'ün, yine ...'a yönelik ' senin ananı avradını sinkaf ederim, dağa kaldırırım' şeklinde sözler söylediğinin iddia ve kabul edilmesi karşısında; 'terbiyesizler' şeklindeki kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerin katılanlarının onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmadığından, sanık ...’ün katılan ...’a ... ettiği 'senin ananı avradını sinkaf ederim...' şeklindeki sözlerde sadece tehdit suçu kapsamında kaldığından, sanık hakkında hakaret suçlarından beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hükümler kurulması..." şeklindeki açıklamalar nazara alındığında, sanığın söylemlerinin tehdit suçunu oluşturduğu ve sadece tehdit suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, hakaret suçundan da mahkumiyetine karar verilmesinde,
2-Sanığın üzerine atılı tehdit suçunun, hükmün açıklanması karar tarihinden önce 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi gereğince uzlaşma kapsamına alındığı, yine aynı Kanun'un "Mahkeme tarafından uzlaştırma" başlıklı 254. maddesinin; "Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir." şeklindeki düzenleme uyarınca uzlaştırma kapsamına alındığı ve sanığın işlediği tehdit suçu bakımından uzlaştırma işleminin yapılması için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 10/12/2021 gün ve 94660652-105-07-16865-2021-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ olunur." denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
1-"1" numaralı istem yönünden yapılan incelemede;
TCK'nın 106/1. maddesinin ilk cümlesinde: “Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” denilmek sureti ile tehdit suçunun yaşama hakkına, vücut bütünlüğüne veya cinsel dokunulmazlığa yönelebileceği belirtilmiş, aynı maddenin ikinci cümlesinde ise: “Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise, mağdurun şikayeti üzerine, altı aya kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.” şeklinde, tehdidin birinci cümlede sayılanlar dışındaki sair bir değere yönelik olması durumu yaptırım altına alınmıştır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; sanığın, şikayetçilere hitaben ... ettiği "sizi sinkaf edeceğim, sizi öldüreceğim, evinizi yakacağım" şeklindeki sözlerin, bütün halde hayata ve cinsel dokunulmazlığa yönelik tehdit niteliğinde olduğu gözetilmeden, ayrıca hakaret suçundan da mahkumiyet hükmü kurulmasında isabet bulunmamıştır.
2-"2" numaralı istem yönünden yapılan incelemede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Uzlaşma” başlıklı 253. maddesinin dördüncü fıkrasında;
"(4)Soruşturma konusu suçun uzlaşmaya tâbi olması ve kamu davası açılması için yeterli şüphenin bulunması hâlinde, dosya uzlaştırma bürosuna gönderilir. Büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur. Şüphelinin, mağdurun veya suçtan zarar görenin reşit olmaması halinde, uzlaşma teklifi kanunî temsilcilerine yapılır. Uzlaştırmacı uzlaşma teklifini açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla da yapabilir. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar gören, kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren üç gün içinde kararını bildirmediği takdirde, teklifi reddetmiş sayılır" hükmü bulunmaktadır.
Mahkeme tarafından uzlaştırmaya ilişkin anılan Kanun'un 254. maddesinde;
"(1) Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253. maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir. (2) Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme uzlaşma sonucunda sanığın edimini def’aten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde; sanık hakkında, 231. maddedeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir. Geri bırakma süresince zamanaşımı işlemez. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, mahkeme tarafından, 231. maddenin onbirinci fıkrasındaki şartlar aranmaksızın, hüküm açıklanır." denilmiştir.
Uzlaştırmanın asıl olarak soruşturma evresinde yapılması gereken bir işlem olduğu, kovuşturma aşamasında uzlaştırma hükümlerinin uygulanmasının ise istisnai olarak Cumhuriyet savcısı tarafından uzlaştırma usulü uygulanmaksızın dava açılması veya suçun uzlaştırma kapsamında olduğunun ilk defa duruşmada anlaşılması halinde mümkün olduğu kabul edilmelidir.
Uzlaştırma usulü uygulanmaksızın dava açılması veya suçun uzlaştırma kapsamında olduğunun ilk defa duruşmada anlaşılması halinde uzlaştırmanın uygulanması gerekmekte olup uzlaşma başarıyla gerçekleşir ve edim bir defada yerine getirilirse kamu davasının düşmesine karar verilecektir.
İncelenen somut olayda;
Sanık hakkında, şikayetçilere yönelik 07/09/2009 tarihli tehdit eylemi nedeniyle TCK'nın 106/1. maddesinin ilk cümlesi, 43/2. maddesi uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açıldığı, yargılama neticesinde sanığın anılan Kanun maddeleri uyarınca 6 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı suçtan mahkum edilmesi üzerine de hükmün 11/11/2020 tarihinde aynen açıklandığı anlaşılmıştır.
Buna göre; 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK'nın 106/1. maddesinin ilk cümlesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, CMK'nın 253. maddesine göre, uzlaşma kapsamında bulunan tehdit suçundan uzlaştırma işlemleri yerine getirilmeden mahkumiyet kararı verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Kanun yararına bozma istemine ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamede yer alan düşünce yerinde görüldüğünden,
1-Hakaret ve tehdit suçlarından sanık ... hakkında kurulan, ... 19. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 11/11/2020 tarihli ve 2018/1107 esas, 2020/652 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-CMK'nın 309/4-b maddesi gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.