
Esas No: 2022/5106
Karar No: 2022/12618
Karar Tarihi: 18.05.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/5106 Esas 2022/12618 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Sosyal medya hesabında yapılan hakaret suçu dolayısıyla şüpheli hakkında şikayet olması üzerine yapılan soruşturma sonucunda Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 6 aylık şikayet süresi geçtiği gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir. Ancak Yargıtay Ceza Dairesi kararı bozmuş ve şikayet süresinin geçtiği iddiasına karşı şikayetin süresinde yapılmış olduğuna dair herhangi bir delil bulunmadığına değinmiştir. Ayrıca, hakaret suçunun oluşabilmesi için kişiyi küçük düşüren bir davranışın gerçekleşmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararda yer alan kanun maddeleri ise Türk Ceza Kanunu'nun 73/1 ve 131/1 maddeleridir.
"İçtihat Metni"
KARAR
Sesli, yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda ... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 18/12/2019 tarihli ve 2019/198130 soruşturma, 2019/116821 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine dair merci ... 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 10/02/2020 tarihli ve 2020/1380 değişik ... sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında; "5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 73. maddesinde yer alan (1) Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan suç hakkında yetkili kimse altı ay içinde şikayette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz." şeklindeki ve 131. maddesinde yer alan “(1) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hariç; hakaret suçunun soruşturulması ve kovuşturulması, mağdurun şikayetine bağlıdır." şeklindeki düzenlemeler ile,
Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 15/03/2021 tarihli ve 2021/1361 esas, 2021/9218 karar sayılı ilâmında yer alan, "... müştekinin şikayeti üzerine başlatılan soruşturmada, söz konusu sosyal medya hesabı ile ilgili açık kaynak araştırması yaptırılması, şüphelilerin kimlik bilgilerinin kolluk marifeti ile tespitinin sağlanması, tespiti durumunda savunmalarının alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken etkin soruşturma yapılmadan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi...hukuka aykırı bulunduğundan kanun yararına bozma talebinin kabulüne..." şeklindeki açıklamalar nazara alındığında,
Dosya kapsamına göre, müşteki ... hakkında facebook isimli sosyal paylaşım sitesinde yapılmış paylaşımın altına, şüpheli ... isimli facebook kullanıcısı tarafından ''yalaka herif" şeklindeki yorum dolayısıyla şikayetçi olunması üzerine başlatılan soruşturma neticesinde, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucunda müştekinin iddiasına konu hakaret eyleminin 6 aylık şikayet süresine tabi olduğu, eylemin gerçekleştiği tarih ile şikayet tarihi arasında 6 aylık sürenin dolduğu, şikayetin yasal süresi içerisinde yapılmadığından bahisle şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de;
Şüpheli tarafından sosyal medya paylaşımının şikayet tarihi olan 10/12/2019'dan 1 yıl önce yapıldığı, paylaşımın yapıldığı günün belirlenemediği, müşteki vekilinin anılan paylaşımın 18/11/2019 tarihinde öğrenildiğini şikayet dilekçesinde beyan ettiği, şikayetin ise 10/12/2019 tarihinde yapıldığı anlaşılmakla, hakaret eylemine ilişkin paylaşımın 18/11/2019 tarihinden önce öğrenildiğine ilişkin dosyada herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı gibi şikayet üzerine açık kaynak araştırması yaptırılması, şüphelinin kimlik bilgilerinin kolluk marifeti ile tespitinin sağlanması, tespiti durumunda savunmasının alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken ayrıca şikayetin süresinde yapıldığı gözetilmeden, itirazın bu yönlerden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
CMK'nın 160/1. maddesinde, "Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.", 160/2. maddesinde "Cumhuriyet Savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.'' 170. maddesinin 2. fıkrasında, "Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler. 172. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir." hükümleri düzenlenmiştir.
Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen mahkeme, kamu davası açılması için yeterli delil bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli delil bulunması durumunda itirazın kabulüne veya eksik soruşturma nedeniyle soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir.
Öte yandan şikayete konu edilen maddi vakıa tipik bir suça vücut vermiyorsa bu durumda da Cumhuriyet Başsavcılığınca kovuşturmaya yer olmadığında dair karar verilmesi gerekmektedir.
Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir.
Somut olayda, 6 aylık şikayet süresinin geçmesi gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, itiraz mercii tarafından sözlerin hakaret suçunu oluşturmadığından bahisle verilen itirazın reddi kararı yerinde görüldüğünden, kanun yararına bozma talebinin reddine karar verilmiştir.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden, CMK'nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 18/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.