4. Hukuk Dairesi 2016/5218 E. , 2018/2915 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı .... aleyhine 30/05/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/12/2015 günlü kararın Yargıtay"ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm ve davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; meçhul kişilerce müvekkiline ait bilgileri içeren sahte kimlik kartı ile davalı banka nezdinde hesaplar açıldığını ve bu hesaplardan çek karnesi alındığını, bu çeklerle müvekkilinin piyasaya borçlandırıldığını, müvekkili hakkında karşılıksız çek keşide etme suçundan ceza davaları açıldığını, müvekkilinin davalı bankanın müşterisi olduğunu, sahte hesap açılırken müvekkilinin müşteri numarasının kullanıldığını, davalının kendi kayıtlarını kontrol etmesi halinde hesabı açan kişinin müşterileri olmadığını anlayacağını, zira sahte kimlik üzerindeki fotoğraf ile davalı bankanın kayıtlarında mevcut müvekkile ait kimlik fotokopisi üzerindeki fotoğrafların ve sahte olarak düzenlenen müşteri bilgi formunda yer alan anne kızlık soyadı ile bankada kayıtlı müvekkile ait anne kızlık soyadının farklı olduğunu, davalının özensiz davranışı sonucu müvekkilinin mağdur olduğunu belirterek; oluşan manevi zararın tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili; davanın reddi gerektiğini savunmıuştur.
Mahkemece; davalı banka tarafından yapılacak basit bir araştırma ile sahteciliğin ortaya çıkarılabileceği, davalının bu ihmali neticesinde davacının hesaplarına bloke konulduğu, ceza soruşturması ve kovuşturmasına maruz kaldığı, böylece davacının kişilik haklarının zedelenmesine davalı bankanın ihmalinin sebep olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde hükmedilecek manevi tazminata dava tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasını talep etmiş, mahkemece hükmedilen tazminata 3095 sayılı Kanun"un 2/2 maddesi uyarınca temerrüt faizi uygulanmasına karar verilmiştir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere dava, olay tarihinde yürülükte bulunan 818 sayılı BK"nın 49.
maddesine dayanmakta olup, ticari bir uyuşmazlık söz konusu değildir. Şu durumda olayda
tazminata yasal faiz hükmedilmesi gerekirken yanılgıya dayalı gerekçe ile temerrüt faizine hükmedilmesi bozmayı gerektirir ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan HMUK"un 438/7. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinde yer alan “...ve 3095 sayılı Yasanın 2/2. maddesi uyarınca hesaplanacak temerrüt faiziyle...” sözcüklerinin çıkarılmasına, yerlerine “…yasal faiziyle….” sözcüklerinin yazılmasına, davacının tüm ve davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddi ile kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının davacıya yükletilmesine, davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.