MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : CMK 223/2-a maddesi gereğince beraat (ayrı ayrı)

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıklardan ...’ın uzun yıllar ailesiyle birlikte katılanın yanında çalıştığı, olay öncesinde cezaevine girdiği, cezaevine girdiğini bilen katılana devletten alacağı olduğunu ve bu nedenle harç yatırması gerektiği söyleyip kandırarak kendisinden para aldığı, katılanda hafif bilişsel bozukluk mevcut olduğu, daha sonra kendisini emniyet amiri olarak tanıtan sanık ...’e katılanı arattığı, yaşının ilerlemiş ve algılama yeteneğinin zayıf olması nedeniyle katılanın sanık ...’ın beyanlarına itibar ederek yüklü miktarda ödemede bulunduğu, bu şekilde beyanlarla sanık ...’ın, kendisini emniyet amiri olarak tanıtmak suretiyle de sanık ...’in katılanı dolandırdıkları, diğer sanıklar ... ve ....’in de sanıklar ... ve İskender"i korumak amacıyla katılandan alınan paraların bilerek kendi hesaplarına yatırılmasını sağladıkları, sanıkların birlikte hareket etmek suretiyle dolandırıcılık eylemini gerçekleştirdikleri ve katılandan para aldıklarını samimi olarak ikrar ettikleri, bu şekilde kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda, sanıkların savunmaları, katılan ve tanık beyanları, banka yazı cevapları, sağlık raporu, HTS kayıtları ile tüm dosya kapsamına göre; olayın hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğunun ve müsnet suçun unsurlarının oluşmadığının anlaşılması karşısında, bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, olayın hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğu gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, suçun sübut bulduğuna, delillerin takdirinde hata edildiğine yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 21/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.