13. Hukuk Dairesi 2016/6087 E. , 2018/10274 K.
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar ile davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı küçüğün kanuni temsilcileri dava dilekçeleriyle, davacının, 2013-2014 yılı için davalının sahibi olduğu ... Anadolu Sağlık Meslek Lisesinde 1. sınıfı okuması için öğrenci kayıt sözleşmesi imzaladıklarını, kayıt ücretinin tamamının ödendiğini, davacının puanının başka anadolu liselerini de tuttuğunu, ancak davalı ile yapılan görüşme nedeniyle ve onunun yönlendirmeleriyle ... tercih başvurusunda tek tercih olarak davalının sağlık meslek lisesini yazdıklarını, okul zamanı geldiğinde resmi okul kaydının e-okul sisteminden yapılamadığını öğrendiklerini, bunda davalı tarafın kusurlu olduğunu, kayıt ücretini hemen alamamaları ve ekonomik durumlarının elverişli olmaması sebebiyle bir başka sağlık kolejine kayıt yaptıramadıklarını, davacının açıkta kaldığını, ve milli eğitim müdürlüğünün kurul kararıyla hiç istemediği ticaret meslek lisesine kayıt yaptırmak zorunda kaldıklarını, bir daha sağlık lisesine geçme şansının olmadığını, davacının hemşire olma hayalini kurarken hiç istemediği bir okula gitmek zorunda kalması nedeniyle derin elem ve üzüntü duyduğunu motivasyonunu kaybettiğini belirterek uğradığı manevi zarara karşılık 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı taraf, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 2.000,00 TL manevi tazminatın davanın açıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birilikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar ve davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Dava tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 4822 sayılı kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesinde kanunun uygulanmasıyla ilgili tanımlar yapılıp, bu arada “Bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet” hizmet, “Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi” tüketici, “Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri” satıcı olarak tanımlamıştır. Aynı yasanın 23. maddesinin 1. fıkrasında ise “Bu kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır” hükmüyle, kanunun uygulanmasından doğacak ihtilaflara bakacak görevli mahkeme belirtilmiştir.
Somut olay değerlendirildiğinde, davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlık eğitim hizmetinden kaynaklanmakta olup, dava 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kalmaktadır. O halde, görevli mahkeme tüketici mahkemesidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir ve bu konuda kazanılmış hak da söz konusu olmaz. Mahkemece, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre tarafların temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, ikinci bentte gösterilen nedenle tarafların temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde taraflara ayrı ayrı iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.