8. Hukuk Dairesi 2016/12234 E. , 2016/16643 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Terkin
... ve ... aralarındaki tapu iptali ve terkin davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı ... vekili ve bir kısım davalılar tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilamında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre tarafların yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul, Kanun ve bozma gereklerine uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK"nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 3402 sayılı Kanunun 36/A maddesi gereğince harç alınmasına mahal olmadığına, 07.12.2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(Muhalif)
KARŞI OY
Davacı ... vekili, ... ilçesi ... Belediyesi sınırları dahilinde bulunan 2048 parsel sayılı taşınmazın, 3621 sayılı Kıyı Kanunu’na göre, kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını, taşınmazın tapu kaydının iptali ile kumsal olduğu belirtilerek tescil harici bırakılmasına, müdahalenin meni ile yapıların kal"ine karar verilmesini talep etmiş, Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
.//..
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin ... sayılı ilamı ile hükmün esası yönünden temyiz itirazları reddedilerek, yargılama masrafı ve vekalet ücreti yönünden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulmuş, ancak Anayasa Mahkemesi’nin 12.05.2011 tarih, 2009/31-77 sayılı kararı ile hak düşürücü süreye ilişkin hükmün iptal edildiği ve yürürlüğün durdurulmasına karar verildiği, kesin hüküm halini almamış ve usuli kazanılmış hakkın istisnasını teşkil eden bu durum karşısında hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığı belirtilerek davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi ile ... ilçesi ..."de bulunan ... parsel sayılı taşınmazın 112,88 m2"lik kısmına ilişkin tapu kaydının iptali ile tescil harici bırakılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, taşınmaz üzerinde bulunan 123 m2 büyüklüğünde tek katlı yapının 112,88 m2"lik kısım üzerinde kalan bölümünün yıkılması suretiyle müdahalenin önlenmesine karar verilmiştir.
Hükmü taraf vekilleri temyiz etmiştir. Mahkemece verilen ilk karar esas yönünden, yani davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin kısmı, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nce onanmıştır. Hükmün onanan kısmı kesinleşmiş artık kesin hüküm haline gelmiştir. Kesin hüküm, hükmü veren mahkeme de dahil olmak üzere bütün mahkemeleri bağlar. Kesin hüküm kamu düzenine ilişkin olduğundan, tarafların iradesine tabi değildir.
Hukuki güvenlik ve yargıya güven kesin hüküm ilkesi ile sağlanır. Hukuki güvenlik ilkesi; hukuk devleti ilkesinin olmazsa olmaz koşulu olup, mevcut emredici hukuk kurallarının herkese eşit şekilde ve düzgün bir şekilde uygulanmasını da içeren bir ilkedir. T.C. Anayasa’sının 2. maddesinde Cumhuriyetin nitelikleri sayılırken, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk devleti olduğu vurgulanmıştır. Hukuk devleti kişilerin hukuki güvenliğini sağlayan bir devlettir.
Hukuki güvenlik ilkesi, herkesin bağlı olacağı hukuk kurallarını önceden bilmesi, tutum ve davranışlarını buna göre güvenle düzene sokabilmesi anlamına gelir. Hukuk devleti hukuk kurallarının onu koyanlar da dahil olmak üzere, her kişi ve kuruluşu bağlamasını ifade eder. Hukuk devleti kavramının özünü devlet organlarının hukuka bağlılığı yani, yönetimin eylem ve işlemlerini hukukun içinde kalarak yerine getirmesi oluşturmaktadır. . T.C. Anayasası 36. maddesi; “Herkes ….. adil yargılanma hakkına sahiptir.”hükmünü içerir.Türkiye’nin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin adil yargılanma başlığı taşıyan 6. maddesinde; “Herkes …. davasının ….. hakkaniyete uygun …… olarak görülmesini istemek hakkına sahiptir.” denilmektedir.
Adil yargılanma hakkının en önemli alt kavramlarından birisi, silahların eşitliği ilkesidir. Yargılamada taraflar arasında adil, hakkaniyete uygun bir denge kurulması gerekir.
Anayasa’nın 2. maddesiyle benimsenen hukuk devletinde, hukuki güvenliği sağlayan bir düzen kurulması asıldır. Böyle bir düzende devlete güven ilkesi vazgeçilmez temel unsurlardandır. Hukuk devletinde yasama, yürütme ve yargının hukuka bağlı olması gerekir. Yargısı hukuka bağlı olmayan bir devlette vatandaşların kendilerini güvencede hissedebileceklerini söylemek mümkün değildir.
Hukuk devletinde bireyler devlete güven duyabilmeli aynı şekilde devlet de bu güveni vatandaşa verebilmelidir.
Kesin hükme saygı uluslar arası hukuk düzenine özgü hukukun genel ilkelerinden biri olarak da kabul görmektedir. . Eğer bir hukuk sistemi içerisinde yargının verdiği ve bağlayıcı olan bir kesin hüküm işlevsiz bir duruma getirilmiş ise adil yargılanma hakkının sağladığı güvencelerden söz edemeyiz.
Somut olayda, Mahkemece verilen ilk karar esas yönünden, Yargıtay 1.Hukuk Dairesi’nce onanarak kesinleşmiştir. Kesin hüküm gücü kazanan bir kararın Mahkemesi"nce, yok sayılarak esas ile ilgili davanın kısmen kabul ve kısmen reddine karar verilmesi doğru değildir. Bu durum, uluslararası hukuk düzeninde kabul görmüş ilkelere, T.C Anayasası’nın
.//..
2. maddesinde belirtilen hukuk devleti ilkesine, hukuki güvenlik ilkesine, adil yargılanma hakkına aykırılık teşkil eder. Devlete ve yargıya güveni ciddi bir şekilde sarsar. Açıkladığım nedenlerden dolayı Mahkemece verilen esas ile ilgili kararın bozulması gerektiği kanaatinde olduğumdan, sayın çoğunluğun, hükmün onanmasına ilişkin görüşlerine katılmıyorum . 07.12.2016