Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2898
Karar No: 2019/4603
Karar Tarihi: 19.06.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/2898 Esas 2019/4603 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/2898 E.  ,  2019/4603 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA


    Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 11/07/2017 tarih ve 2016/170-2017/140 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacı tarafından yazılan “Türk Telekomda Psikolojik İşkence (mobbing) 2003-201?” adlı kitabın basım ve dağıtımı konusunda davalı şirket ile 03/03/2012 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşmede 1100 adet kitap basılacağı, 100 adedinin reklam ve resmi yerlere kullanılacağı ve 1000 adedinin de bandrollü şekilde satışa sunulacağı ve ilk baskı gelirinin %40"ının davacıya %60"ının davalıya ait olacağının kararlaştırıldığını, kitabın basımında “gofre” denilen özel bir kabartma yapılması için davalı yana 500.- TL ödeme yapıldığını, ancak gofre tekniğinin kullanılmadığını, kitabın 390 ve 391. sayfalarının bulunmadığını, bir kitapta 448. sayfadan sonra başka kitaba ait sayfalar olduğunun tespit edildiğini, davalı tarafından kitabın ilgi görmediği iddia edilerek 400 adet kitabın iade edilmek istendiğini, oysaki kitabın yılın kitabı ödülü aldığını, alacağın tahsili için davalı aleyhine Bakırköy 4. İcra Müdürlüğünün 2013/3216 sayılı dosyasından başlatılan takibe itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, satışa sunulan kitaplardan 540 adedinin satılmadığını ve halen yayınevinde bulunduğunu, satılan kitaplara ilişkin davacı payının ödendiğini, kitabın davacının göndermiş olduğu metinlere uygun bastırıldığını ve tüm baskılarının bandrollü olduğunu, davacının kitap kapağında kendi resminin kullanılmasını istediğini, alınan 500.- TL’nin kapak tasarımı ve kapağın selefon kaplaması için olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki sözleşmede 1000 adet kitap basımının yapılacağı ve iadeler düşüldükten sonra %40 satış bedelinin davacı tarafa ait olacağının belirlendiğini, defter ve kayıtların incelenmesi sonucunda davalı tarafın toplam iadeler çıktıktan sonra 240 adet kitap satışında bulunduğu, herbir kitap bedelinin 10,00 TL üzerinden hesaplandığında toplam satış bedelinin 2.460,00 TL olup, %40’ına isabet eden kısmının 984,00 TL olduğu, davalı tarafından bu paranın ödendiğine ilişkin herhangi bir belge ibraz edilmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, Bakırköy 4. İcra Müdürlüğü’nün 2013/3216 esas sayılı takibe itirazın kısmen kabulü ile icra takibindeki 984,00 TL asıl alacak için takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari faiz ile bu kısım için takibin devamına, 984 TL hükmedilen asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bentler dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Dava, taraflar arasında imzalanan 03.03.2012 tarihli telif sözleşmesi ve aynı tarihli diğer sözleşmeden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, davacının yazarı olduğu kitabının basım ve dağıtımı konusunda taraflar arasında 03.03.2012 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşmeyle kararlaştırılan telif alacağının ödenmediğini, kitabın basımında “gofre” ismi verilen özel bir kabartma yapılması için davalıya 500.- TL ödeme yaptığını ve ancak gofre tekniğinin kullanılmadığını ileri sürmüştür.
    Davalı şirket yetkilisi, 18.06.2013 tarihli cevap dilekçesinde 500.- TL’nin kapak tasarımı ve kapağın selefon kaplaması için alındığını, 02.08.2013 tarihli dilekçesinde ise 1000 adet kitabın basıldığını, satışa arz edilen kitaplardan 540 adedinin satılmadığı için iade edildiğini, halen yayınevinde bulunduğunu, bir kısmının satışının devam ettiğini savunmuştur. Dosya içine alınan 13.10.2014 tarihli bilirkişi raporunda, mahkemenin yerinde inceleme kararı nedeniyle davalı şirket merkezinde yapılan sayımda 726 adet kitabın sayıldığı, bu halde 274 adet kitabın satıldığı tespit edildiği, aynı bilirkişiden alınan 15.05.2017 tarihli raporda ise bu kez de irsaliyeli satış faturaları ve iade faturaları üzerinden yapılan inceleme neticesinde toplam 246 adet kitap satıldığı tespit edilerek alacak hesabı yapılmıştır. Davacı vekili rapora itirazında, davalının 540 adet kitap satılmadığını beyan ettiğini, davalı kabulü karşısında hesaplamanın 460 adet üzerinden yapılması gerektiğini bildirimiştir.
    Bu durumda, satışı yapılan kitap adedi yönünden bilirkişi raporları arasında açık çelişki bulunduğu gibi, hükme esas alınan 15.05.2017 tarihli raporda hesaplamaya esas alınan kitap adedi davalı kabulünden de azdır. Bu durumda, çelişkinin giderilerek mahkemece hüküm kurmaya ve hükmü denetlemeye elverişli, davacı vekilinin somut itirazlarını da karşılayan yeni bir bilirkişi raporu ya da ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    3- Ayrıca, 6100 sayılı HMK"nın 297 ve 298. maddeleri uyarınca mahkeme kararları, iki tarafın iddia ve savunmalarının özetlerini, incelenen maddi ve hukuki olayın özünü, mahkemeyi sonuca götüren gerekçelerin neler olduğu hususlarını ihtiva etmelidir. Anayasanın 141. maddesinin 3. fıkrası hükmü de mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerektiğini düzenlemektedir. Taraflar, ancak gerekçe sayesinde hükmün hangi maddi ve hukuki nedene dayandırıldığını anlayabiliceği gibi, karar aleyhine yasa yollarına başvurulduğunda da gerekçe sayesinde kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı denetlenebilir. Bu nedenle, anılan Anayasa ve kanun hükümleri nazara alınmadan, “gofre bedelinin iadesi” istemine yönelik herhangi bir gerekçe açıklamaksızın sair taleplerin reddi kapsamında bu talebin de reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2 ve 3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 19/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi