4. Hukuk Dairesi 2017/3918 E. , 2018/2985 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacı ... Uluslararası Yatırım Tarım Peyzaj İnşaat Turizm San. Tic. A.Ş. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... Konstrüksiyon Alüminyum İnş. ve Turz. San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine 23/01/2015 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23/05/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız ihtiyati haciz nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davacı şirket tarafından Kazakistan"da inşaa edilen bir otelin çelik konstrüksiyon işinin davalı tarafça yapıldığını, davalıya iş bedelinin tamamının ödenmesine rağmen ihtiyati haciz kararı aldığını, haciz baskısı altında icra dosyasına 986.062,27 TL nakden ve defaten ödeme yapıldığını, daha sonra nakit ödemenin teminat mektubu ile değiştirildiğini, alacaklının takibe geçmesi üzerine davacının borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, bu defa davalının ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/63 esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açtığını, bu davanın reddine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini belirterek, davacı şirket tarafından icra dosyasına ibraz edilen teminat mektubu için ödenen komisyon bedeli ile uğranılan manevi zaralarının tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili, davanın zamanaşımı ve esastan reddi gerektiğini savunmuştur.
Davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen ilk karar Dairemizin 14/11/2016 gün, 2016/10390 esas ve 2016/11165 karar sayılı ilamıyla, uyuşmazlığın esası incelenmek üzere bozulmuş ve mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
2004 sayılı İİK’nın 259/1. maddesinde, ihtiyati haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmiştir. İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Buna karşılık,
haksız ihtiyati haciz kararı alan alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından geçerli olup, manevi tazminat yönünden TBK 58, (BK’nın 49) maddesindeki koşulların oluşması gerekir. Bu maddeye dayalı sorumluluk ise, kusura dayalıdır. Bu itibarla, alacaklının kötüniyetli veya iyiniyetli olup olmadığı da sonuca etkili olup, ağır olmasa da kusurlu olması da gerekmektedir. Haksız yere bir kimsenin mallarının haczettirilmesi, o kimsenin ticari itibarına saldırı teşkil eden ve BK’nın 49’ncu maddesi gereğince manevi tazminat ile sorumlu tutulmayı gerektiren bir davranıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, taraflar arasında bir alacak ve borç ilişkisinin mevcut olduğu ancak borcun sona erip ermediği konusunda uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmaktadır. Açılan itirazın iptali davası neticesinde davalının ihtiyati haciz talebinin haksız olduğu anlaşılmış ise de manevi tazminattan sorumluluk için kusur aranacağından davalının kusuru olup olmadığının da değerlendirilmesi gerekmektedir. 23/11/2015 tarihli bilirkişi raporunda maddi ve manevi tazminat ayrımı yapılmaksızın ihtiyati hacizden kaynaklanan tazminat taleplerinde kusursuz sorumluluk olduğu yönünde görüş belirtilmiş, mahkeme de bu raporu hükme esas alarak davalıyı manevi tazminatla sorumlu kabul etmiştir. Nitekim ... 7. İcra Müdürlüğünün 2010/9070 esas sayılı dosyası üzerinden gönderilen talimat üzerine ... 6. İcra Müdürlüğünün 2010/5975 talimat sayılı dosyasında 21/12/2010 tarihinde haciz için borçlu davacıya ait işyerine gidilmişse de haciz mahallinde, davacı tarafından, takibe konu edilen 986.062,27 TL"nin icra dosyasına nakden ve defaten ödenmesi üzerine icra müdürlüğünce haciz mahallinde, talimatta yazılı borç icra dairesi hesabına depo edildiği için başkaca işlem yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir. 27/12/2010 tarihinde ise nakdi teminat Aktif Yatırım Bankası Anonim Şirketi tarafından verilen teminat mektubu ile değiştirilmiştir. Bu durumda, davacının ağır manevi zararının oluşmadığının kabulü ile mahkemece, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlere reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.