2. Hukuk Dairesi 2017/550 E. , 2017/1260 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalılar
Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair 13. Hukuk Dairesinin 09/07/2014 gün ve 14508-23250 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir.
Mahkemece davanın reddine dair verilen ilk hüküm davacının temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 22.03.2012 tarih ve 2012/5788 esas 2012/7595 karar sayılı kararı ile hükmün onanmasına karar verilmiş, onama kararına karşı davacı tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuş, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 06.02.2013 tarih 2012/17442 esas ve 2013/2579 karar sayılı kararı ile “Davacının dayandığı ve dosyaya ibraz edilen 20.08.2010 tarihli,"" BEYAN ve TAAHHÜT " başlıklı belge içeriğinde; "... .... 1.Asliye Mahkemesi’nde açtığı ve 2010/249 e. sayılı dosyada görülmekte olan davaya konu olan ekteki listede dökümü yapılan 53 adet tablo ile antika eşya ve halıların tamamının mülkiyetinin ..."ye ait olduğunun ..." davalı ... tarafından kabul ve ikrar edilmektedir. Davalı bu belgedeki imzasının kendisine ait olmadığını iddia etmiş ise de; taraflar arasındaki .... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/291 esas ve 2012/626 karar sayılı dosyasında, kriminal ekspertiz raporu ile imzanın ...’a ait olduğu ve ..."ye iftira atma suçu nedeniyle ceza mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmaktadır. Öyle olunca, bu belgedeki kabul ve borç ikrarı davalıyı bağlar. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, kararın bu nedenle bozulması gerekirken sehven onandığı bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından, davacının karar düzeltme talebinin kabulüyle kararın bozulmasına” şeklinde karar verilerek karar düzeltme incelemesi neticesinde yerel mahkemece verilen hüküm bozulmuştur. Mahkemece bozmadan sonra yapılan yargılama sonucunda bozma ilamına uyulmasına, “davanın kabulü ile 53 adet tablo ile 9 adet antika eşya ve halıların davalılardan alınarak aynen iadesine, iadenin mümkün olmadığı taktirde toplam 2.598.000 $ fiili ödeme tarihindeki merkez bankası efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline” karar verilmiş, bu karara karşı davalıların temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 09.07.2014 tarih ve 2014/14508 esas 2014/23250 karar sayılı kararı ile “davalıların kardeş olup el ve işbirliği içerisinde olduklarının anlaşılmasına göre” hükmün onanmasına karar verilmiştir. Onama kararına karşı, davalılar tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuş,
davalılardan .....’ın karar düzeltme ve onama ilamında imzası bulunan başkan ve üyeler dışında oluşturulacak bir heyet tarafından karar düzeltme incelemesinin yapılması yönünde talepte bulunması ve Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığınca da 04.09.2015 tarih ve 2014/40266 esas 2015/26382 karar sayılı kararı ile dosyanın karar düzeltme incelenmesinden çekilme kararı verilmesi nedeniyle gereğinin taktir ve ifası için dosyanın Başkanlar Kurulun"a gönderildiği, Başkanlar Kurulunun 08.06.2016 tarihli kararı ile dava dosyasının karar düzeltme incelemesi için Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin görevlendirilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Dosya Dairemize gelmekle, Dairemizin 29.09.2016 tarih 2016/15631 esas 2016/13314 karar sayılı kararı ile “Çekilme kararının, Yargıtay Kanununun 39/3 ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 39 ve 40 maddeleri uyarınca ilgili daire tarafından (yetkili merci tarafından) incelenmesi gerektiğinden” bahisle gerekli işlemler yapılmak üzere dosyanın iade edilmesi ve Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 2016/12 değişik iş sayılı kararı ile Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin çekilme kararının yerinde olduğuna karar verilmesi üzerine, Başkanlar Kurulunun 21.12.2016 tarih ve 2016/2 esas 2016/4 karar sayılı kararı ile dosyanın karar düzeltme incelemesi için Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin görevlendirilmesine karar verilmiş, anılan karar üzerine dosya karar düzeltme incelemesi için Dairemize gönderilmiştir.
Dairemizce yapılan karar düzeltme incelenmesinde; mahkemece, davanın kabulü ile 53 adet tablo ile 9 adet antika eşya ve halıların aynen iadesi, aynen iade mümkün olmadığı takdirde bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmişse de; aynen iadesine karar verilen tablo, antika eşya ve halıların cins, nitelik ve değerlerinin hükümde ayrı ayrı gösterilmediği görülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinin (2.) fıkrasında, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği, aynı Kanunun 298. maddesinin (2.) fıkrasında da, gerekçeli kararın, tefhim edilen hükme aykırı olamayacağı hükme bağlanmıştır. Bu düzenlemeye göre; dava dilekçesi, bilirkişi raporu gibi herhangi bir belgeye atıf yapılarak hüküm kurulamaz. Gerek tefhim edilen ve zabıtla belirlenen kararda, gerekse buna uygun düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda hüküm altına alınan eşyaların cins, nitelik miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki, bu husus ilk incelemede gözden kaçırıldığı anlaşılmakla, hükmün onanmasına karar verilmiş bulunduğundan, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440-442. maddeleri gereğince davalıların karar düzeltme isteğinin kabulü ile, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 09.07.2014 gün ve 2014/14508 esas, 2014/23250 karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına hükmün gösterilen sebeple bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple, davalıların karar düzeltme isteğinin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440-442. maddeleri uyarınca kabulü ile Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 09/07/2014 gün ve 2014/14508 esas, 2014/23250 karar sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA, hükmün yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, karar düzeltme harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 09.02.2017(Prş.)