Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14633
Karar No: 2017/1294

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/14633 Esas 2017/1294 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2016/14633 E.  ,  2017/1294 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ :Tedbir Nafakası-Boşanma-Tazminat ve Nafaka


    Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; bozulmasına dair Dairemizin 09.03.2016 gün ve 13250 - 4627 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü;
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir.
    Nafaka, boşanma ve tazminat davalarının birleştirilerek yapılan yargılaması sonucunda mahkemece verilen hükmün; davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davasının reddi, kadının karşı davasının kabulü yönünden temyizi üzerine Dairemizin 09.03.2016 tarih ve 2015/13250 esas 2016/4627 karar sayılı kararı ile “ Davacı-karşı davalı ..."nın, erkeğin birleşen boşanma davasında açtığı karşılık davasının tazminat ve nafakaya ilişkin olup, kadının Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesi uyarınca açılmış bir boşanma davası bulunmadığı halde; birleşen davada açılan karşı davanın kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunun 166/1-2 maddesi uyarınca boşanmalarına şeklinde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, davacı-karşı davalı kadının istediği tazminatlar ve nafakalar için karşı dava dilekçesi vererek başvurma harcını ve maktu peşin harcını yatırdığı, istediği tazminat miktarı ile nafakanın bir yıllık tutarının toplamı üzerinden nispi harcını tamamlaması için süre verilip sonucuna göre işlem yapılması gerekirken (Harçlar Kanunu m. 30-32), bu eksiklik giderilmeden yargılamaya,devamla yazılı olduğu şekilde karar verilmesinin doğru 2016/14633 2017/1294

    olmadığı ve davalı-karşı davacı erkeğin mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurları yanında, kadının da eşinin ailesini istemediği ve ailesine küfür ettiği, bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut olduğu, olayların akışı karşısında erkeğin dava açmakta haklı bulunduğu bu sebeple boşanma davasının kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile erkeğin birleşen boşanma davasının reddinin doğru olmadığı" şeklindeki gerekçeyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Dairemizin bozma kararı üzerine davacı-karşı davalı erkek tarafından süresi içerisinde karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
    1- Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-Dosya üzerinde yapılan incelemede; kadın tarafından 04.02.2013 tarihinde bağımsız tedbir nafakası davası açıldığı, erkeğin de birleşen dosya ile 26.02.2013 tarihinde boşanma davası açtığı, kadının da erkeğin birleşen boşanma davasına karşı verdiği karşı dava dilekçesi ile tazminat ve nafaka talep ettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece asıl dava olan kadının bağımsız tedbir nafakası davasında; davalı-karşı davacı erkeğin, kadın ile müşterek çocukları haksız olarak evden uzaklaştırdığı, evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediği, birlikte yaşamaya ara verilmesinde erkeğin kusurlu olduğundan bahisle kadın ve ortak çocuklar lehine nafakaya hükmedilmiş, erkeğin birleşen boşanma davasında ise; davalı-karşı davacı erkeğin, eşine fiziksel şiddet uyguladığı, ağza alınmayacak şekilde küfürler ettiği, kadını ve müşterek çocukları müşterek haneden atması sebebiyle, boşanmaya sebep olan olaylarda asıl ve ağır kusurlu olanın davalı-karşı davacı erkek olduğu, kadının herhangi bir kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle erkeğin birleşen boşanma davasının reddine karar verilmiştir. Kadının tedbir nafakası davasında verilen karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Toplanan delillerden ise kadın tarafından 30.06.2009 tarihinde Beykoz Aile Mahkemesinin 2009/499 esas sayılı dosyası ile boşanma davası açıldığı, kadının 24.03.2011 tarihinde boşanma davasından feragat etmesi sebebiyle davanın reddine karar verildiği, bu tarihten sonra tarafların bir araya gelmedikleri anlaşılmaktadır. Bu bakımdan feragatten önce gerçekleşen, mahkemece erkeğin birleşen boşanma davasında erkeğe kusur olarak yüklenen vakıaların affedildiği en azından hoşgörü ile karşılandığının kabulü gerekir.Affedilen ve hoşgörü ile karşılanan olaylar kusur belirlemesinde esas alınamaz. Mahkemece kabul edilen bu vakıaların erkeğe kusur olarak yüklenilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki kadının açtığı tedbir nafakası davası temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden, tedbir nafakası davasında erkeğe yüklenen kadın ve ortak çocukları haksız olarak evden uzaklaştırdığı vakıasının birleşen boşanma davasında erkeğe kusur olarak yüklenilmesi gerekmektedir. Gerçekleşen bu durum karşısında erkeğin eşini ve ortak çocukları haksız olarak evden uzaklaştırdığı, kadının da eşinin ailesini istemediği ve
    2016/14633 2017/1294


    ailesine küfür ettiği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında erkek dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre erkeğin boşanma davasının kabulüne karar verilecek yerde yetersiz gerekçe ile erkeğin birleşen boşanma davasının reddi doğru olmamıştır" şeklinde bozulması gerekirken yukarıda belirtilen şekilde bozma yapılması doğru bulunmamıştır. Ne var ki bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığından erkeğin boşanma davası yukarıda belirtilen gerekçe ile bozulmuştur. Açıklanan sebeplerle; Dairemizin temyiz incelemesi sonucu verilen 09.03.2016 tarih ve 2015/13250 esas, 2016/4627 karar sayılı bozma ilamının 3. bendinin kaldırılarak hükmün yukarıda belirtildiği üzere değişik gerekçe ile bozulmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m. 440-442).
    SONUÇ:Davalı-karşı davacının karar düzeltme talebinin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440-442. maddeleri uyarınca kısmen KABULÜNE, yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple Dairemizin 09.03.2016 tarih ve 2015/13250 esas, 2016/4627 karar sayılı ilamının 3. bentteki bozma gerekçesinin kaldırılmasına, hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple değişik gerekçe ile BOZULMASINA, davalı-karşı davacının diğer yönlere ilişkin karar düzeltme taleplerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, istek halinde karar düzeltme harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 09.02.2016 (Per.)





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi