
Esas No: 2021/31652
Karar No: 2022/10524
Karar Tarihi: 19.04.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/31652 Esas 2022/10524 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Sanık, görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarından mahkum olmuş ve karar temyiz edilmiştir. Görevi yaptırmamak için direnme suçunun kanuna uygun olarak işlendiği, ancak hakaret suçuyla ilgili yetersiz gerekçeyle hüküm kurulduğu belirtilmiştir. Ayrıca hak yoksunluğu uygulanmasıyla ilgili kanun maddesi Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edilmiştir. Bu nedenlerle karar bozulmuş ve dosya yeniden hüküm mahkemesine gönderilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- TCK’nın 265/3. maddeleri
- TCK'nın 53/1-b maddesi
- TCK'nın 125/4. maddesi
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. madde ve fıkrası
- 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Sanık ...’in gerekçeli kararın tebliğini isteyen dilekçesinin temyiz istemi olarak değerlendirilemeyeceği ve karara yönelik temyiz talebinin de bulunmadığı,
Anlaşıldığından, tebliğnameye aykırı olarak, sanık ...’in dilekçesi hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA ve dosyanın incelenmeksizin karar mahkemesine GERİ GÖNDERİLMESİNE,
2-Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde;
Temyiz isteminin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
a)Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan verilen hükmün temyizinde;
Sanığa yükletilen görevi yaptırmamak için direnme eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Tekerrüre esas alınan ilam hükümde gösterilmemiş ise de, bu hususun infaz aşamasında değerlendirilebileceği ve sanığın, görevi yaptırmamak için direnme eylemini temyiz dışı sanıkla beraber gerçekleştirmesine rağmen, TCK’nın 265/3. maddeleri uygulanmamış ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi, hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
TCK'nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalktığının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık ...’nun temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden bu nedenle HÜKMÜN BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye uygun olarak, hüküm fıkrasından, TCK'nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına ilişkin kısım çıkartılmak suretiyle sair yönleri usul ve Kanuna uygun olan HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
b)Sanık hakkında hakaret suçundan verilen mahkumiyet hükmünün temyizinde; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın aşamalarda alınan savunmasında suçlamayı kabul etmemesi, tanık ...’in sanığın hakaret ve tehdit sözleri söylediğini belirtmesine rağmen hangi sözleri söylediğine dair bir anlatımının olmaması, tanık ...’in soruşturma aşamasında sanığın iddianamede belirtilen sözleri mağdura söylediğini duyduğunu belirtmesine rağmen mahkeme aşamasında sözleri duymadığını mağdurun kendisine sanığın bu sözleri söylediğini belirtmesi karşısında, tanık ...’in beyanları arasındaki çelişki giderilmeden veya giderilemediği takdirde hangi beyanlara hangi nedenle itibar edildiği açıklanıp tartışılmadan yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-TCK'nın 125/4. maddesinde ağırlaştırıcı neden olarak öngörülen aleniyetin söz konusu olabilmesi için olay yerinde başkalarının bulunması yeterli olmayıp, hakaretin, belirlenemeyen sayıda kişi ve herkes tarafından görülme, duyulma ve algılanabilme olasılığının bulunması, herhangi bir sınırlama olmaksızın herkese açık olan yerlerde işlenmesi gerekmektedir. Somut olayda; eylemin acil servis bölümünde gerçekleştiğinin belirtilmesi karşısında, olayın meydana geldiği yerin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi ve sonucuna göre aleniyet öğesinin oluşup oluşmadığının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Sanık hakkında tekerrüre esas alınan ilamın, kararda gösterilmemesi,
4-TCK'nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulama olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...’nun temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.