
Esas No: 2012/19518
Karar No: 2013/601
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2012/19518 Esas 2013/601 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi ....
Davacı 1994 yılındaki ilk tevkifatı takip eden aybaşından dava tarihine kadar... sigortalısı olduğunun ve 6111 sayılı Kanun hükümlerinden faydalanma hakkının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak hükümde belirtilen gerekçelerle “Davanın bağkur sigortalılığı tespiti yönünden talep edilen dönem yönünden .... tarihleri arasındaki sigortalılığın kurumca yerine getirildiği anlaşıldığından bu konuda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, Davalı kurumca kabul edilmeyen kısım olan .... tarihleri arasında davacının tarım bağkur sigortalılığın TESPİTİNE, Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,” karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı Kurum vekilin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Yargılama giderleri (hüküm tarihinde yürürlükte bulunan) 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 323. maddesinde sayılarak, ğ. bendinde vekâlet ücretine de yer verilmiştir.
29.05.1957 gün ve 4/16 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği üzere, karşı tarafa yüklenmesi gereken ve yargılama giderlerinden olan vekâlet ücretine, diğer yargılama giderlerinde olduğu gibi mahkemece kendiliğinden (resen) hükmedilmesi gerekir.
Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir (HMK m. 326/I). Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır(HMK m. 326/2).
./..
-2-
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 326. maddesinde tarafların kusuru değil, davada haklı çıkma oranları göz önünde tutulmuştur.
Eldeki davada; dava dilekçesindeki talebe göre, hüküm altına alınmayan süre yönünden, avukatla temsil edilen davalı Kurum lehine, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan tarife uyarınca vekalet ücretine karar verilmesi ve kabul ret oranına göre yargılama giderine hükmedilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının 4. bendinin devamına “Davalı Kurum davada kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1200,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı Kuruma verilmesine,” cümlesinin eklenmesine, 6. bentteki “yargılama giderinin” sözcüklerinden sonra gelmek üzere “kabul ret oranına göre 2,40 TL.sinin” sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.
...