8. Hukuk Dairesi 2016/20624 E. , 2016/16891 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti
... ile ... aralarındaki muhdesatın tespiti davasının kısmen kabulüne dair ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen ... sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili ile davalı tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için ... Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı vekili Avukat ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelenmesi sonucu görülen eksikliklerin ikmali için dosyanın mahal mahkemesine iadesine karar verilmesini takiben eksiklik tamamlanmış olmakla dosya yeniden incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, taraflar adına kayıtlı ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan üzüm bağının (asmaların) davacıya ait olduğunu ileri sürerek anılan muhdesatın tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, tebliğe rağmen beyanda bulunmamıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve fen bilirkişiler tarafından tanzim edilen 22.09.2014 tarihli krokili raporda A harfi ile gösterilen 2.238,17 m²"lik kısım üzerinde bulunan Yenice üzüm bağının (asmaların) davacıya ait olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili ile davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davalı vekilinin sair temyiz itirazlarına gelince;
Dava muhdesat tespiti isteğine ilişkindir.
Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur (4721 s.lı TMK 684/1 m). Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer(TMK 718 m). 22.12.1995 tarih ve 1/3
.//..
sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bağşetmez. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır(TMK 722, 724, 729 m.ler). Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez.
Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir.
Somut olayda; dosyanın içeriğine, toplanan delillere, tanık beyanlarına göre dava konusu yenice üzüm bağının davacı tarafından meydana getirildiği sabit olmuştur. Mahkemece muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, muhdesatın aidiyetine karar verilmesi doğru değilse de, bu husus yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden hükmün HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 2. bentte açıklanan sebeplerle hükmün 1. fıkrasındaki ""...davacıya ait olduğunun..."" sözcüklerinin hüküm yerinden çıkartılmasına, bunların yerine ""...davacı tarafından meydana getirildiğinin..."" ibarelerinin yazılmasına; davacı vekilinin tüm, davalının sair temyiz itirazlarının yukarıda 1. bentte açıklanan sebeplerle reddi ile yerel mahkeme hükmünün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA; taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, aşağıda dökümü yazılı 29,20 TL onama harcının peşin harçtan mahsubu ile artan 295,80 TL"nin temyiz eden davacıya iadesine ve 305,80 TL peşin harcın da istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 13.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.