8. Hukuk Dairesi 2016/11522 E. , 2016/16942 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil
... ile Hazine ve ... aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 12.12.2013 gün ve 734/982 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalılardan Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, mevkii ve sınırlarını açıkladığı yaklaşık 11000 m2 yüzölçümlü taşınmazın vekil edeninin zilyet ve tasarrufunda bulunduğunu, içerisinde armut ağaçlarının yer aldığını, armut ağaçlarının ve taşınmaza ektiği ürünlerin gelirlerinden yararlandığını, miras bırakan İbrahim Oztürk’ün 1948 yılında vefat ettiğini, mirasçılar arasında yapılan rızai taksim sonucu 1750 m2’lik yerin müvekkiline düştüğünü belirterek dava konusu yerin vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, dava konusu yerin köy merası olduğunu, köy boşluğu niteliğinde görülen bu yerin futbol sahası olarak kullanıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı ... Kişiliğini temsilen köy muhtarı ise, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, bozma öncesi, 1459 m2 miktarlı taşınmazın armut bahçesi niteliği ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hükmün davalılar Hazine vekili ve Köy Tüzel Kişiliği tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 18/11/2011 tarihli ve 2011/1450/5979 K. sayılı kararı ile; "...keşifte dinlenen uzman bilirkişi ziraat mühendisi ... 31.3.2010 tarihli raporunda; taşınmaz üzerinde teraslama yapıldığını, tahmini 50-55 yaşlarında 7 adet armut ağacı yetiştirilmek suretiyle tarım arazisi olarak kullanıldığını, 10 yaşlarında 1 adet armut çöğürü ile 1 adet zeytin ağacı bulunduğunu, yaklaşık olarak 10-12 yaşlarındaki delice üzerinde üç yıllık aşılanmış zeytin ağacı olduğunu, taşınmazın geriye kalan kısımlarında hiçbir şekilde tarımsal üretim amacıyla kullanımının söz konusu olmadığını ve arazinin işlenmediğini, taşlık ve kayalık olduğunu tespit ettiğini açıklamıştır. Taşınmazın belirlenen bu niteliğine göre dava konusu yerin imar ve ihyaya muhtaç yerlerden olduğunun kabulü gerekmektedir. Bu nedenle 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 17. maddesinde açıklanan imar ve ihyaya ilişkin tüm olumlu ve olumsuz
koşulların tespit edilmesi zorunludur. Bunun dışında Hazine savunmasında dava konusu yerin köyün merası; köy muhtarı ise, bu yerin köy boşluğu olduğunu ileri sürdüklerine göre somut olayda kadim ve tahsisli mera araştırmasının da yapılması..." gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemesince yeniden yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulüne, ... Köyü Köyiçi mevkiinde bulunan doğusu köy boşluğu, batısı ... taşınmazı, güneyi ... taşınmazı ve top sahası, kuzeyi yolla çevrili, fen bilirkişileri ..."in 13.09.2013 tarihli ek rapor ve krokilerinde B harfiyle gösterilen 1267 m2"lik taşınmazın Kullar Köyü"nün son parsel numarası verilmek suretiyle Armut bahçesi niteliğiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilamında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucuna dairesinde hüküm tesis edildiğine göre; davalı Hazine vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları doğru görülmemiştir.
2-Tüm dosya içeriği ve toplanan delillere göre; Fen Bilirkişisi Cuma Karayiğit"in 13.09.2013 tarihli raporunda C harfi ile belirttiği 500 m2"lik taşınmaz bölümünün davacı tarafından imar-ihya etmek suretiyle tarım arazisi niteliğiyle kullanıldığı ve bu kısımla ilgili zilyelikle kazanma koşullarının davacı yararına oluştuğu anlaşılmaktadır.
O halde Fen Bilirkişi krokisinde C harfi ile gösterilen 6 adet armut ağacının bulunduğu alanda davacı lehine imar-ihya sonucu zilyetlikle kazanma koşulları oluştuğuna göre, sadece bu alanla ilgili davanın/kabulüne karar verilmesi gerekirken, davacının herhangi bir kullanımda bulunmadığı, bu suretle de zilyetlikle kazanmayı oluşturabilecek bir kullanımının olmadığı diğer bölümlere ilişkin olarak da kabule karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kapulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASlNA; Hazine vekilinin sair temyiz itirazlarının 1. bentte yazılı sebeplerle reddine, HUMK"nun 440/1 maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğindenitibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 14/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi