Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/9687
Karar No: 2021/11805
Karar Tarihi: 30.11.2021

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/9687 Esas 2021/11805 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2021/9687 E.  ,  2021/11805 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı Hazine temsilcisi ve davalı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    K A R A R
    Kadastro sonucunda, ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 104 ada 1 parsel sayılı 260.391,76 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz orman vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
    Davacı ..., tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın bir bölümü hakkında dava açmıştır.
    Mahkemenin verilen kesin süre içerisinde keşif giderleri yatırılmadığından davanın reddine dair verdiği karar, davacının temyizi ile Yargıtay (kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 26.03.2013 tarihli kararı ile “kesin süreye ilişkin ara kararın usule ve Yargıtay uygulamasına aykırı olduğu” gereğine değinilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 104 ada 1 sayılı parselin 24.02.2015 havale tarihli orman bilirkişi raporuna ekli krokide B, C, D harfleriyle gösterilen bölümlerinin ayrı parsel numaraları verilerek davacı adına tapuya tesciline dair verilen karar, davalı ... İdaresinin temyizi ile bu kez aynı Dairenin 24.02.2017 tarihli kararı ile “tapu maliki Hazineye husumetin yaygınlaştırılarak davaya katılımının sağlanması ve göstereceği deliller toplandıktan sonra ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi” gereğine değinilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda yeniden davanın kısmen kabulüne; 104 ada 1 sayılı parselin 24.02.2015 havale tarihli orman bilirkişi raporuna ekli krokide B, C, D harfleriyle gösterilen bölümlerinin ayrı parsel numaraları verilerek davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm davalı Hazine temsilcisi ve Orman İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki, yörede 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre orman kadastrosu yapıldığından, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin orman sayılan yerlerden olup olmadığı eski tarihli resmi belgeler üzerinde yapılacak inceleme ile belirlenecektir. Mahkemece hükme esas alınan orman bilirkişi raporunda, taşınmazların 1958 tarihli memleket haritasındaki konumlarına göre orman sayılan yerlerden olmadığı belirtilmiş ise de dayanağı eski tarihli hava fotoğrafı üzerinde inceleme yapılmamış, davacının dayandığı tapu kaydı tescil ilamı ile oluşmasına rağmen dayanak tescil dosyası ve krokisi getirtilmemiş, revizyon durumu sorulmamış, fen bilirkişi tarafından hazırlanan krokide tek tek sınırları gösterilmek suretiyle kapsadığı alan belirlenmemiş, davacı kişinin zilyetlik iddiası yönünden yerel bilirkişi ve tanık sözleri gerçeğin bir görüntüsü olan kadastro tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ile denetlenmemiş, tek kişilik ziraatçi bilirkişinin taşınmazın tarıma elverişli kuru tarla vasfında olduğuna dair yüzeysel tespiti ile yetinilmiş, tüm komşu parsellere ait tutanak ve dayanakları getirtilerek uygulanmamıştır.
    O halde; Mahkemece, öncelikle davacının dayandığı Aralık 1972 tarihli ve 15 nolu tapu kaydının oluşumuna esas Hani Asliye Hukuk Mahkemesinin 1965/8 Esas, 1970/42 Karar sayılı tescil dosyası (bulunamaması halinde karar kartonundan bulunacak onaylı örneği ile fen bilirkişi raporundan onaylı birer suretin) ve ilk tesisinden itibaren sıra izler biçimde tüm tedavülleriyle birlikte ilgili Tapu Müdürlüğünden getirtilmeli, kadastro sırasında revizyon görüp görmediği araştırılarak revizyon gördüğü parsel kayıtları celbedilmeli, yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarının tamamı ile varsa amenajman planı ve komşu parsellere ait kadastro tutanakları, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıt örnekleri ve tapu kayıtları mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise mahkeme karar örnekleri ilgili yerlerden getirtilip, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı üçer kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç kişilik orman mühendisi bilirkişi kurulu, üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte getirtilen belgeler çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; zilyedlikle veya hukuki değeri kalmamış olan tapu kayıtlarıyla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen, jeodezi ve fotogrametri ile uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazlar, çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; taşınmazların gerçek eğimi klizimetre aletiyle ölçülerek memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmeli; stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazların niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarını belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli, taşınmazların üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı ile taşınmazların imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazların ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını belirten müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak şekilde, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli ve dosyadaki belgeler ile karşılaştırıldığında denetime elverişli rapor alınmalıdır.
    Yapılacak araştırma sonucu çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu belirlendiği takdirde, dayanak tapu kayıtlarının 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısında hukuki kıymetinin olup olmadığı, dayanağı tescil davasının eldeki dava açısından kesin hüküm oluşturup oluşturmayacağı tartışılmalıdır. Şayet orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde ise bu kez taşınmazların tapu kaydının kapsamında kalıp kalmadığı belirlenmeli, teknik bilirkişi eliyle dayanak tapu kaydının varsa krokisi/haritası zemine uygulanarak kaydın kapsamı 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca haritasına göre belirlenmeli; tapu kaydının krokisinin/haritasının bulunamaması veya uygulanamaması durumunda, tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup sınırlarının bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli; bilirkişilerin gösteremediği sınırlar için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, bilirkişi ve tanıklarca gösterilen sınırlar fen bilirkişisi tarafından kroki üzerinde işaretlenmeli, çekişmeli taşınmazların tapu kaydının kapsamında kalıp kalmadığı duraksamasız şekilde saptanılmalı; tapu kaydının uymadığının anlaşılması halinde zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşup oluşmadığı denetlenmeli; keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; dava konusu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulundan taşınmazların evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir rapor ve kroki alınmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli 3402 sayılı Kanun"un 14. maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanun"un 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    Kabule göre de; hüküm kısmında 104 ada 1 sayılı parselin B, C, D harfli bölümlerinin tapu kaydının iptaline karar verilmeden doğrudan davacı adına tesciline karar verilmesi ve taşınmazların vasfının belirtilmemiş olması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... İdaresi vekili ve Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 30.11.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi