
Esas No: 2014/8024
Karar No: 2014/19581
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2014/8024 Esas 2014/19581 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, ücret farkı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; davacının davalı Sağlık Bakanlığına bağlı hastanede alt işverenler nezdinde halen çalışmaya devam ettiğini, 2010-Ocak ayından itibaren ücretinin rızası dışında düşürüldüğünü ileri sürerek ücret fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Sağlık Bakanlığı cevabında; davacının işçileri olmadığını, güvenlik işinin anahtar teslim edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece bilirkişi raporundaki hesaplamalar göre alacakların kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dosya içeriğindeki davalı ile alt işveren şirket arasında yapılan hizmet alım sözleşmeleri incelendiğinde; 2010 yılından önceki hizmet alım sözleşmesinde güvenlikçilere ödenecek ücretin asgari ücretin 1,7 katı olarak belirlendiği, 01.01.2010 tarihinden itibaren yapılan hizmet alım sözleşmesinde ise asgari ücret ile asgari ücretin %15 fazlası arasında eğitim ve unvanlarına göre değişik ücretler öngörülmüştür.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 62. maddesinde, her türlü işte uygulanmakta olan çalışma sürelerinin kanuni olarak daha aşağı sınırlara indirilmesi veya işverene düşen kanuni bir yükümlülüğün yerine getirilmesi sebebiyle ya da bu Kanun hükümlerinden herhangi birinin uygulanması sonucuna dayanılarak işçi ücretlerinden her ne şekilde olursa olsun eksiltme yapılamaycağı belirtilmiştir.
Somut olayda, dava dışı alt işveren ile seri nitelikte açılan davalardaki işçiler (davacı dahil) arasında 30.09.2009 ve 01.01.2010 tarihlerinde imzalanan iş sözleşmelerinde; önceden ödenen ücretten daha düşük tutarda ücretin kararlaştırıldığı ve sözleşmeyi imzalayan davacının bu yeni şartlarda çalışmaya devam ettiği anlaşılmaktadır. 4857 sayılı Kanun"un 62. maddesinde düzenlenen ücretlerde indirim yapılamıyacağı yasağı, işverenin tek taraflı indirim yapamaması ile ilgilidir. Taraflar karşılıklı anlaşarak ve ileriye dönük her zaman asgari ücretin altına inmemek şartıyla ücrette indirim yapabilirler. Zira işyerinin ekonomik şartları bunu zorunlu kılabilir ve işçi işsiz kalmamak için bunu kabul edebilir. Yeni iş sözleşmesini imzalayarak düşük olan ücret rakamlarını kabul eden davacının bu değişikliği daha sonra esasalı değişiklik olarak ileri sürüp ücret farklarını istemesi kabul edilemeyeceğinden davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi bozma sebebidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, 25.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.