
Esas No: 2018/5370
Karar No: 2019/7182
Karar Tarihi: 30.10.2019
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/5370 Esas 2019/7182 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.02.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 29.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, müvekkillerinin... Mah. 754 ada 4 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan ve imar affına uğramış binanın maliki olduklarını, taşınmazın Hazine tarafından ... Belediyesine devredilen yerlerden olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazın Belediye adına olan tapu kaydını iptali ile davacılar adına tesciline, mümkün olmaması halinde ise 2981 sayılı Yasa uyarınca emsal başka bir yerden belirlenecek taşınmazın müvekkilleri adına tescilini istemiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın HMK"nin 150/5. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 150. maddesinde "Tarafların duruşmaya gelmemesi, sonuçları ve davanın açılmamış sayılması"" düzenlenmiştir. 6100 sayılı HMK"nin 150/1 maddesinde, ""Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir"" denilmiş, devamında da "Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez" hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, davacılar vekili 18.09.2012 tarihli celseye başka adliyelerde duruşmaları bulunması nedeniyle mazaretli sayılma dilekçesi sunarak mazaret dilekçesine tebliğ pulu ve diğer mahkemelere ilişkin duruşma zabıtlarını eklemiştir. Mahkemece, 18.09.2012 tarihli celsede davacılar vekilinin mazaretli sayılma talebinin kabulü ile duruşma gününün kendisine tebliğine karar verilerek duruşmanın 04.12.2012 günü saat 10:10"a ertelenmesine karar verilmiştir. 04.12.2012 tarihli celsede davacılar ve davacılar vekilini duruşmada hazır olmaması üzerine ve davalılar vekillerinin davayı takip etmeyecekleri yönündeki beyanları doğrultusunda davanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, 3 aylık yasal süre içerisinde dava yenilenmediğinden bahisle 29.03.2013 tarihinde davanın açılmamış sayılması şeklinde hüküm tesis edilmiştir. Dosya içerisinde ve UYAP sistemi üzerinde yapılan incelemede davacılar vekiline 04.12.2012 tarihli duruşma gün ve saatinin tebliğ edilmediği anlaşıldığından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi hukuki dinlenilme hakkının ve bu itibarla Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde olup davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
30.10.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.