Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/1361
Karar No: 2013/1577

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/1361 Esas 2013/1577 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2013/1361 E.  ,  2013/1577 K.

    "İçtihat Metni"

    ... adına Av.... ile 1) ... 2) ... A.Ş. arasındaki dava hakkında ...2. İş Mahkemesinden verilen 07.04.2011 gün ve 50/126 sayılı hükmün, Dairemizin 06.12.2011 gün 8688/17136 sayılı ilamı ile BOZULMASINA karar verilmiştir. Bozma sonrası, Mahkemenin verdiği 09.10.2012 gün ve 241/848 sayılı karar ile önceki kararında 6100 sayılı HMK’nın 373/(5). maddesi uyarınca direndiği anlaşılmış olmakla ve Direnme üzerine yapılacak işlemlerin neler olduğu 6100 sayılı HMK’nın 373’ncü maddesinin (5). fıkrasında; “İlk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesi kararında direnirse, bu kararın temyiz edilmesi durumunda inceleme, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca yapılır. (6) fıkrasında da; “(6) Hukuk Genel Kurulunun verdiği karara uymak zorunludur.” şeklinde ifade edilmiş olmakla birlikte 5 Temmuz 2012 gün ve 28344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun 40. maddesi ile 5521 sayılı Kanuna eklenen Geçici 2’nci maddedeki;“ Bölge adliye mahkemelerinin, 5235 sayılı Kanunun geçici 2"nci maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, Yargıtayın bozma kararlarına karşı verilen direnme kararının temyizi halinde dava dosyası, önce kararı veren daireye gönderilir. Direnme kararları daireler tarafından öncelikle incelenir. Kararı veren daire, direnmeyi yerinde görürse kararı düzeltir; yerinde görmezse talebi on gün içinde Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna iletir.” şeklindeki düzenleme karşısında, direnme kararının süresi içinde temyizen incelenmesi davacı Kurum avukatınca talep edilmesi üzerine Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, hükmün Dairemizce “6111 sayılı Kanunun 59 ve Geçici 1. maddelerinde belirtilen tutarların sigorta şirketleri tarafından aktarılıp aktarılmadığının araştırılması gerektiği”nden bahisle bozulduğu, Mahkemece, direnme kararı verildiği, anlaşılmakla, bozma ilamı gerekçesindeki açıklamalar gözetildiğinde, Mahkemenin direnme kararı yerinde görülmediğinden talebin on gün içinde Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna iletilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda yazılı sebepten ötürü Yargıtay incelemesine konu olan karar, eski hükümde direnmeye ilişkin olup direnme Dairemizce yerinde görülmediğinden ve bu durumda kararın inceleme yeri Yargıtay Hukuk Genel Kurulu olduğundan dava dosyasının Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, Üye ..."in muhalefetine karşı, Başkan ..., Üyeler; ..., ... ve ..."in oylarıyla ve oyçokluğuyla 08.02.2013 gününde karar verildi.
    (M)


    KARŞI OY

    25.02.2011 Tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarih 6111 sayılı Yasanın 59. maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesi değiştirilmiş, anılan değişiklik ile "Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır." hükmü getirilmiştir. Maddedenin devamında trafik kazalarına sağlık teminatı sağlayan zorunlu sigortalarda; sigorta şirketlerince yazılan primlerin ve Güvence Hesabınca tahsil edilen katkı paylarının Kuruma aktarılacağı, aktarım ile sigorta şirketlerinin ve Güvence Hesabının bu teminat kapsamındaki yükümlülükleri sona ereceği belirtilmektedir.
    Sayın Daire çoğunluğu, tedavi gideri kapsamında, sigorta şirketinin, işleten ve şoförlerin, motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun zorunlu olarak sigorta teminatına bağlanması nedeniyle yasadan ve sözleşmeden doğan yükümlülüğü, primlerin aktarımı ile sone ereceği, aktarım olmamış ise sorumluluğun yasa değişikliğinden önceki duruma göre devam edeceği düşüncesindedir. Bu görüşe aşağıdaki nedenlerle katılmamaktayız.
    Aramızdaki ihtilaf, 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Yasanın 59. ve geçici madde 1 kapsamında, yasanın yayımlandığı tarihten önce ve sonrasında meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedelleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmasında, sigorta şirketlerince yazılan primlerin ve Güvence Hesabınca tahsil edilen katkı paylarının Kuruma aktarılmasının beklenip beklenmeyeceği hususudur.
    Bu konuda 6111 sayılı Yasanın 59. ve geçici madde 1. ile getirilen değişikliğin amacına ve yasal düzenlemelere bakmak gerekir.
    6111 sayılı Yasanın 59. maddesinde, yasanın yürürlük tarihi olan 25.02.2011 tarihinden sonrası için trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, Geçici Madde 1"de ise Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedelleri (milad belirtilmeksizin) Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı düzenlenmiştir.
    27 Ağustos 2011 tarihinde Resmî Gazetede yayımlanan Başbakanlık (Hazine Müsteşarlığı) tarafından çıkarılan Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik"te de aktarımın nasıl yapılacağı belirlenmiş, kanunun yürürlüğünden önceki dönem yönünden ise 01.01.2001-25.02.2011 tarihleri arasında (bu tarihler dahil) ilgili sigorta branşında ruhsat sahibi sigorta şirketlerince bu sigorta kapsamında gerçekleştirilen tedavi teminatı ödeme tutarlarında söz konusu dönemde faaliyette bulunan tüm sigorta şirketlerinin hisseleri, ilgili dönem için Hazine Müsteşarlığı Sigorta Denetleme Kurulunca hazırlanan Sektör Faaliyet Raporlarında yer alan bedeni tazminat tutarları dikkate alınarak belirleneceği belirtilmiştir. (Yönetmelik 5. madde ve Eki)
    Sigorta şirketleri ve Güvence Hesabı tarafından ödenecek meblağın süresinde ödenmemesi halinde 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Kuruma zorla tahsil yetkisi verilmiştir.
    Sosyal Güvenlik Kurumu Hukuk Müşavirliğinin 20.01.2012 tarihli genelgesi ile "trafik kazalanndan kaynaklanan tedavi giderlerinin tahsili için sigorta şirketleri, Güvence Hesabı ve 3. kişiler aleyhine icra takibi ve dava açılmaması, Kanunun yürürlük tarihinden önce açılan icra talciplerine devam edilmemesi, (Ancak feragat edilmeyerek sadece takipsiz bırakılması) İtirazlı icra takipleri için itirazın iptali için dava açılmaması, Kanunun yürürlük tarihinden önce açılmış davalar yönünden; Yargıtay"ın yerleşik içtihatlan gereğince, mahkemeden davanın konusuz kalması sebebiyle "dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına... " şeklinde hüküm kurulması" gerektiği belirtilmiştir.
    Bu düzenlemelerden anlaşılacağı üzere, Kanun değişikliğindeki amaç, kanunun yürürlük tarihinden sonra ve önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmasıdır. Bu, Kurumun geçmiş 10 yıllık süre dahil sigorta şirketlerince yazılan primlerin ve Güvence Hesabınca tahsil edilen katkı paylarının Kuruma aktarılması ile sağlanacaktır. Aktarım, somut kazaya ait poliçelere ilişkin olmayıp, tüm poliçe prim ve katkı paylarının toplu aktarımıdır. Bu durumda Kurum, bir nevi sigorta şirketi ve Güvence Hesabı yerine geçerek tahsil ettiği primler ile kar ve zararı kendisine ait olmak üzere trafik kazaları sebebiyle sağlık hizmet bedellerini karşılayacaktır. Eğer sağlık hizmet bedelleri Kuruma çok ağır yük getirecek olursa 6111 sayılı Yasanın 59. maddesi ile Bakanlar Kuruluna prim ve katkı paylarını % 50"sine kadar artırmaya yetki verilmiştir.
    6111 sayılı Yasanın 59. maddesi ile değiştirilen 2918 sayılı Yasanın 98/2. fıkrada "Aktarım ile sigorta şirketlerinin ve Güvence Hesabının bu teminat kapsamındaki yükümlülükleri sona erer." hükmü ile sigorta şirketi henüz primleri aktarmamış ise sorumluluğunun devam edeceği anlaşılıyor ise de 3. fıkrada "Bu madde çerçevesinde sigorta şirketleri ve Güvence Hesabı tarafından ödenecek meblağın süresinde ödenmemesi halinde 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin ikinci fıkrası uygulanır." hümü ile Kuruma primleri tahsil yetkisi verildiğinden bu hüküm sigorta şirketine eski hükümlere göre rücu hakkı verecek şekilde yorumlanamaz. Kurum, sadece primleri tahsil için takip yapabilir. Yani sigorta şirketlerinin ve Güvence Hesabının aktarım ile prim aktarma borçları sona erer. Aktarım hususu, SGK Başkanlığı ile sigorta şirketleri arasında iç ilişkiyi ifade etmektedir.
    Akatarım olmaması halinde, sorumluluğun eski düzenleme gibi devam edeceği ve Kurumun sigorta şirketine, güvence hesabına, işletene ve şoföre rücu hakkının devam edeceğinin kabulü, kanunun amacına ve Kurumun uygulamasına aykırıdır. Yasada, geçmiş yılların priminin aktarım için üç yıllık bir süre öngörülmüştür. Sorumluluk için aktarımın başladığı tarih mi yoksa aktarımın bittiği tarih mi esas alınacaktır? Aynı zamanda aktarım tarihine kadar sorumluluğun devam edeceği kabul edilirse 6111 sayılı Yasanın geçici 1. maddede düzenlenen geçmiş dönemlerin prim ve katkı paylarının aktarımı hususu fiilen uygulanamaz hale gelecektir. Bu durumda Kurum, hem geçmiş dönemin primlerini ve katkı paylarını tahsil edecek hem de sigorta şirketlerinden, sürücü ve işletenden zararını rücuan tahsil edeceğinden Kurumun sebepsiz zenginleşmesine yol açacaktır. Ayrıca, her yıl o yılaait primlerin aktarımı sözkonusu olduğundan o yılın primlerinin aktarımı beklenerek tedavi giderine yol açan kaza yılını takip eden yılda ancak dava açılabilir hale gelecektir.
    Yukarıda anlatılan gerekçelerle, yasanın yürürlük tarihi olan 25.02.2011 tarihinden itibaren Kurumun, sigorta şirketlerine, Güvence Hesabına, sürücü ve işletene karşı rücü hakkı ortadan kalkmıştır. Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumunun açtığı davalar ile derdest tüm davalarda, Kurumun Hukuk Müşavirliğinin genelgesi doğrultusunda "davanın konusu kalmaması nedeniyle karar vermeye yer olmadığına" karar verilmesi gerektiği düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi