
Esas No: 2018/7125
Karar No: 2019/805
Karar Tarihi: 06.02.2019
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/7125 Esas 2019/805 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içerisinde davacı ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile aralarında 01.01.2007 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğunu, davacının kiralananı 01.04.2012 tarihine kadar kullandığı halde kira bedellerini ödemediğini, kira bedellerini ödemesine ilişkin başlatılan takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek 20.04.2010- 01.04.2012 tarihleri arası 23 aylık kira bedeli toplamı olan 185.334.-TL yönünden itirazın iptali ile takibin devamını, davalı aleyhine % 20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının dava konusu taşınmazdaki 3/8 hissesini 19.12.2008 tarihinde satın alarak taşınmazın tamamına malik olduğunu, talep edilen dönemde taşınmazın maliki olduğundan kira bedeli talebinin haksız ve yersiz olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, inançlı işlem nedeni ile inananın elinde sözleşmeden kaynaklı talep hakkı dışında bir hakkı kalmadığı, tüm ayni hakların inanılana geçtiğinden, inananın malik sıfatı ile kira bedeli talep edemeyeceği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince, konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen davalarda vekalet ücreti, nispi tarifeye göre hesaplanır. Davanın tamamen veya kısmen kazanılması ya da reddedilmesi halinde ise, nispi vekalet ücreti kabul ya da reddedilen müddeabihin değeri üzerinden hesaplanır. Mahkemece davalı lehine reddedilen miktar üzerinden nisbi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, 750.-TL vekalet ücreti takdir edilmesi hatalı olmuştur.
Ne var ki, yapılan bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK"un 436/2. maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının beşinci bendinde yer alan " Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T"ye göre 750.- TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine " ifadesi çıkartılarak, yerine " Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T"ye göre 16.520,04- TL nisbi vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.