7. Hukuk Dairesi 2015/17511 E. , 2015/8373 K.
"İçtihat Metni"İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
Davacı ... adına vekili Av. ... İş Mahkemesi"nden verilen 27.12.2012 gün ve 2010/1198 Esas 2012/12 Karar sayılı karara ilişkin Dairemizin 24.06.2014 gün ve 2013/19573 Esas ve 2014/14327 Karar sayılı yıllık izin ücret talebinin reddi gerektiğine dair BOZMA kararının maddi hataya dayandığını ileri sürerek, maddi hatanın giderilmesi isteğinde bulunmuştur.
Dairemiz kararında maddi hata yapıldığına dair dilekçede davacı vekili, yıllık izin ücretinin reddedilmesi gerektiğine ilişkin Daire bozmasının maddi hataya dayandığını, zira aksi yöndeki 22.Hukuk Dairesi"nin çok sayıda kararı bulunduğunu, davacının mevsimlik işçi sayılmasının mümkün olmadığını belirtmiştir.
Dosya ve eklerinin yeniden incelenmesinde, davacının davalı ... Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı"na bağlı BELMEK kurslarında ahşap-cam boyama usta öğreticisi olarak 2000-2006 yılları arasında.... Encümen kararlarına istinaden atamasının yapılarak anılan merkezde çalıştırıldığı, atamanın 657 sayılı Yasa"nın 89.maddesine göre yapılıp davacının imzaladığı Taahhütnamelerde ücretinin 657 sayılı 176.maddesine göre belirlendiği anlaşılmaktadır. Hemen belirtelim ki, davacının sosyal güvenlik yönünden Sosyal Sigortalar Kurumu ile ilişkilendirilmiş olması tek başına davacının işçi olduğu anlamına gelmez.
Öte yandan Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümünün 30.09.2013 tarih 2013/851 Esas 2013/1277 Karar sayılı kararında yine ......"nin açtığı BELMEK kurslarında ...... Eğiticisi olarak çalışan bir çalışanın açtığı davaya ilişkin olmak üzere çıkan olumlu görev uyuşmazlığında çalışanın işçi olduğu ve adli yargının ve iş mahkemesinin görevli olduğu yönünde karar verilmiş ise de, değerlendirmenin somut olay bazında ve dosya içindeki delillere göre yapıldığı, sadece taahhütnamenin irdelendiği, dosya içinde bu dosyadaki gibi encümen kararı bulunup bulunmadığının bilinmediği, encümen kararı ile görevlendirme halinde durumun ne olacağı konusunda açıklama ve saptama bulunmadığı, Uyuşmazlık Mahkemesi"nin 30.12.2013 tarih ve 2013/1817 Esas 2013/2022 Karar sayılı kararının da aynı mahiyette olduğu anlaşıldığından ilke kararı mahiyetinde olmayan Uyuşmazlık Mahkemesi"nin anılan kararının bağlayıcı nitelikte olmadığı açıktır.
Bu nedenle her ne kadar Dairenin yıllık izne ilişkin bozma kararında davacı vekili maddi hata yapıldığını ileri sürerek Daire kararının yeniden incelenmesini talep etmiş ise, görev kamu düzeninden olup her aşamada resen gözetilmesi gereken bir husus olduğundan eldeki dava Adli Yargının ve İş Mahkemelerinin görevli olup olmadığı hususu resen incelenerek,..... Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı"nın teklifi ve belediye encümeninin onayı ile 657 sayılı Yasa"nın 89.maddesine göre Milli Eğitim Kurumlarında Sözleşmeli Veya Ek Ders Görevi ile Görevlendirilecek Uzman ve Usta Öğreticiler Hakkındaki Yönetmelik hükümleri çerçevesinde atanması ve ücretinin de aynı yasanın 176.maddesi kapsamında belirlenmesi karşısında davacının işçi olmadığı, statü hukukuna tabi çalıştığı, adli yargının ve iş mahkemesinin görevli olmadığı, işin esasına girerek davacının yıllık izin talebinin reddi gerektiğine ilişkin bozma yapan Daire kararının maddi hataya dayandığı görülmekle ortadan kaldırılmalı davacı ve davalının 27.12.2012 tarihli mahkeme kararına yönelik temyiz itirazları yeniden incelenmelidir. Gereği görüşüldü:
Davacı vekili, davacının 04.02.2000 tarihinden itibaren davalı Belediyenin Eğitim ve Kültür Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen BELMEK kurslarında El Sanatları (ahşap-cam boyama) usta eğiticisi olarak çalıştığını, davacının iş akdini 14.07.2006 tarihinde emeklilik nedeniyle haklı nedenle sonlandırdığını, işyerinde çalıştığı sürede fiilen çalışılan sayısının 7,5 ile çarpılarak bulunan gün sayısı kadar sigorta primlerinin ödendiğini, haftada 1 gün çalışılmadan ödenmesi gereken hafta tatili ücretinin de ödenmediğini, 6 yıl çalışma yapması ve her yıl akdinin yenilenmesine rağmen yıllık izinlerinin kullandırılmadığını iddia ederek kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının ücretinin 657 sayılı Yasa"nın 89 ve 176.maddelerine göre çalıştığı saat bazında ücretle çalıştığını, çalışmalarının 4857 sayılı Yasa kapsamında kalmadığını, taleplerinin zaman aşımına uğradığı gibi emeklilik nedeni ile işten ayrıldığına dair işverene bildirimde bulunmadığını, davacının yeni dönemde işe başlamadığını, çalışmadığı günler için ödeme yapılmasının mümkün olmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.
Mahkeme davacını iş kanuna kapsamında işçi olarak çalıştığı, iş sözleşmesini işçilik alacaklarının ödenmemesi nedeni ile haklı olarak feshettiği, kıdem tazminatına hak kazandığı, raporda hesap edilen alacaklarının bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacının işçi olup olmadığı konusunda ihtilaf bulunmaktadır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 89. maddesinde “Her derecedeki eğitim ve öğretim kurumları ile Üniversite ve Akademi (Askeri Akademiler dahil), okul, kurs veya yaygın eğitim yapan kurumlarda ve benzeri kuruluşlarda öğretmen veya öğretim üyesi bulunmaması halinde öğretmenlere, öğretim üyelerine veya diğer memurlara veyahut açıktan atanacaklara ücret ile ek ders görevi verilebilir. Ücretle okutulacak ders saatlerinin sayısı, ders görevi alacakların nitelikleri ve diğer hususlar ilgili Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulunun kararı ile tespit olunur, hükümleri yer almaktadır.
Bu maddeye istinaden çıkarılan Milli Eğitim Bakanlığı Kurumlarında Sözleşmeli Veya Ek Ders Görevi İle Görevlendirilecek Uzman Ve Usta Öğreticiler Hakkında Yönetmeliği"n 5/2 maddesi uyarınca da, uzman ve usta öğreticilerin 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 89 uncu maddesi uyarınca 02/12/1998 tarihli ve 98/12120 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen ve Yöneticilerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Esaslarda belirtilen miktarda ek ders görevi verilebileceği belirtilmiştir.
İş mahkemelerinin görev alanını hakim, tarafların iddia ve savunmalarına göre değil, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 1. maddesini esas alarak belirleyecektir.
Ayrıca belirtmek gerekir ki, işçinin İş Kanunu kapsamında kalmaması halinde iş mahkemesine açılan davada, davanın esastan reddi usule aykırıdır. Dava dilekçesinin görev nedeni ile reddi ve adli yargı görevli ise davanın görevli hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir.
İdari Yargının görevli olması “dava dilekçesinin yargı yolu yanlışlığı nedeni ile reddine” karar verilmesi gerekir.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yeri iş mahkemeleridir.
Davacının dışarıdan ücretli ahşap-cam boyaması usta öğreticisi olarak ... Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı"na bağlı BELMEK kurslarında Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı"nın teklifi ve Belediye Encümeni"nin onayı ile görevlendirildiği, davacıya ücretlerinin 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu"nun 89. ve 176. maddesine uygun olarak Bakanlar Kurulunca çıkarılan kararlar uyarınca Maliye Bakanlığınca belirlenen ders ücreti ödendiği anlaşılmaktadır.
Davacının sosyal güvenlik hukuku yönünden Sosyal Sigortalar Kurumu kapsamında gösterilmesi iş sözleşmesi ile çalıştığını göstermez.
Davacı 657 sayılı Yasanın 89. maddesinde belirtilen statü içinde ve Belediye Encümeni"nin onayı ile görevlendirilmiştir. Davacı ile davalı arasında iş sözleşmesi bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ilişkinin statü hukukuna tabi olduğunun kabulü gerekir. Aradaki hukuki ilişki iş sözleşmesi, bir başka anlatımla işçi-işveren ilişkisi olarak nitelenemez.
Bu hukuki olguya göre uyuşmazlığın çözüm yeri idari yargı olup, mahkemece “dava dilekçesinin yargı yolunun caiz olmaması nedeni ile reddine” karar verilmesi gerekirken uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
Görev konusu kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden dikkate alınmalıdır.
O halde tarafların bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ:Dairemizin 24.06.2014 gün ve 2013/19573 Esas 2014/14327 Karar sayılı BOZMA kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 11.05.2015 gününde oybirliğiyle ile karar verildi.