7. Hukuk Dairesi 2015/10300 E. , 2015/8375 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Samsun 2. İş Mahkemesi
Tarihi : 11/12/2014
Numarası : 2014/804-2014/841
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen Direnme kararının süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle temyiz isteğinin süresinde olduğu ve Dairemizin 6352 sayılı Kanun"un 40.maddesi ile eklenen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun geçici ikinci maddesi uyarınca öncelikle inceleme yetkisi olduğu anlaşılmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Dairemiz ile yerel mahkeme arasındaki uyuşmazlık, mevcut istifa ve ibraname karşısında davacının iş sözleşmesini ödenmeyen işçilik ücretleri nedeni ile haklı nedenle feshettiğinin kabul edilip edilemeyeceği ve milli bayram ve genel tatil çalışma ücreti bakımından davalının ödemeyi ispat etmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Dairemizin “ 2-...Somut olayda, davacı, çalışma süresinin ve ücretinin kuruma tam bildirilmemesi ve fazla çalışma ve genel tatil alacağını talep etmesi nedeniyle iş akdine haksız ve bildirimsiz olarak son verildiğini iddia etmiştir. Davacı tanıklarından P.. T.., davacının kendisinden önce işten ayrıldığını, işten ayrılma nedeninin çalışma ve ücretinin kuruma eksik bildirilmesi ve fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi olduğunu bildiğini, diğer davacı tanığı N.. Y.. ise davacıdan çalışma ve ücretinin kuruma eksik bildirilmesi ve fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle işten ayrıldığını duyduğunu beyan etmişlerdir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının kendi isteğiyle işten ayrıldığı, kendi isteğiyle işten ayrılmasının ise haklı nedene dayandığını ileri süremeyeceği, çünkü dava dilekçesinde iş akdinin haksız olarak sona erdirildiğini belirttiği ve fesih ile ilgili beyanını sonradan değiştiremeyeceği gerekçesiyle kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ise de mahkemece yapılan değerlendirme hatalıdır.
Davacının fazla çalışma alacağı olduğu kabul edilerek hüküm altına alınmıştır. Bu husus ve davacı tanıklarının beyanları birlikte değerlendirildiğinde ve davacının istifa dilekçesinde özel bir neden belirtmediği de dikkate alındığında davacının iş akdini işçilik alacaklarının ödenmemesi nedeniyle feshettiği ve belirtilen ilkeler doğrultusunda davacının iş akdini feshinin haklı nedenle olduğu kabul edilerek davacının kıdem tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile talebin reddine karar verilmesi hatalıdır.
3-Taraflar arasında davacının genel tatil ücreti alacağı bulunup bulunmadığı hususunda da uyuşmazlık bulunmaktadır.
Dosya içerisinde bulunan 07.03.2012 tarihli ibranamede, davacı genel tatil ücretlerimin tamamını aldığını beyan etmiş olup, ibraname miktar içermemektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ibranamenin geçerli olduğu baskı altında alındığının ispatlanamadığı, matbu olmadığı, bu nedenle davacının genel tatil alacağının bulunmadığı görüş olarak bildirilmiş olup mahkemece de rapor doğrultusunda davacının genel tatil ücreti alacağı talebinin reddine karar verilmiştir. Ne var ki, mahkemece yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir.
...Somut olayda, 07.03.2012 tarihli ibraname 6098 sayılı Borçlar Kanunu yürürlüğe girmeden önceki tarihli olduğundan içtihatlarımız ve ilkelerimiz doğrultusunda konu değerlendirilmelidir. İbranamede, davacı genel tatil ücretlerinin tamamını aldığını beyan etmiş olmakla birlikte ibraname miktar içermemektedir. Şu halde, genel tatil ücreti alacağının ödendiğini ispatla yükümlü olan işverendir. Bu nedenle mahkemece davalı işverene ödemeyi ispat için gerekli ödeme belgelerini ibraz edebilmesi için yöntemince kesin süre verilmeli, ödemenin ispatı halinde şimdiki gibi genel tatil ücreti talebinin reddine karar verilmeli ancak ödemenin ispatlanamaması halinde genel tatil ücreti talebinin kabulü yönünde hüküm kurulmalıdır.” gerekçesi ile verdiği bozma kararının usul ve yasaya uygun olmasına ve yerleşik uygulamanın da bu yönde bulunmasına göre direnme kararının yerinde olmadığı anlaşıldığından, temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun geçici ek ikinci maddesi uyarınca yetkili ve görevli YARGITAY HUKUK GENEL KURULU"NA GÖNDERİLMESİNE, 11/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.