Davacı ile davalı arasındaki davadan dolayı Asliye Hukuk Mahkemesince verilen sayılı hükmü onayan Dairemizin gün ve sayılı ilâmı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

- K A R A R -

Uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, davada 9, 10, 11, 12, 13 nolu hakedişlerin eksik ödendiği, 14 nolu hakediş bedelinin ise hiç ödenmediği iddia edilerek bakiye iş bedeli alacağının tahsili istenmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin tarih Karar sayılı ilamı ile onanmış, onama ilamına karşı davalı vekili tarafından karar düzeltme yoluna başvurulmuştur.
1-Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici nedenler karşısında ve özellikle duruşma tebligat giderleri pul olarak dosyasına eklenmediğinden duruşma talebinin reddedilerek incelemenin dosya üzerinden yapılmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme nedenleri 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uygun görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece kabul edildiği gibi düzenlenen hakedişler nedeni ile davalının % 5 payı düşürüldükten sonra davacının 1.194.778,08 TL alacaklı olduğu anlaşılmaktadır. Yanlar arasındaki ihtilaf esas itibari ile ödemeler noktasında toplanmaktadır. Davacı yapılan ödeme tutarının 590.911,00 TL olduğunu iddia etmekte, davalı 988.449,05 TL ödeme yaptığını savunmaktadır. Ödemeleri ispat yükü davalıdadır. Mahkemece her iki tarafın ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, 988.449,05 TL ödemenin varlığı konusunda her iki tarafın ticari defter kayıtları birbirini doğruladığından bu miktar ödeme ispatlanmıştır. Davacı ödeme tutarının bu miktardan daha az olduğunu ileri sürmekte ise de ticari defterlerindeki aleyhe olan kayıtlar kendini bağlayacağından ödemenin 988.449,05 TL olarak kanıtlandığının kabulü gerekir. O halde mahkemece 1.194.778,08 TL hakediş bedelinden kanıtlanan ödeme tutarı 988.449,05 TL"nin mahsubu ile kalan 206.329,03 TL"nin hüküm altına alınması gerekirken, ödemenin eksik tespit edilerek ve davacı defterlerindeki aleyhe kayıtların davacıyı bağlayacağı gözden kaçırılarak fazlaya hükmedilmesi doğru olmamıştır. Davalı vekilinin karar düzeltme istemi bu yönden yerinde olduğundan dairemizin onama kararı kaldırılarak kararın bakiye 206.329,03 TL alacağa karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle sair karar düzeltme istemlerinin reddine, 2. bent uyarınca davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin tarih Karar sayılı onama ilâmının kaldırılarak kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, ödediği karar düzeltme ve temyiz peşin harçlarının istek halinde karar düzeltme isteyen davalıya geri verilmesine, 15.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.