20. Hukuk Dairesi 2016/8776 E. , 2018/4053 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... köyü 501 nolu parsel 54.400,00 m2 yüzölçümü ile tarla vasfı ile tapuda kayıtlıdır.
Davacı ... Yönetimi 29.11.2012 tarihli dava dilekçesi ile dava konusu taşınmazın tahdit sınırları içerisinde kalan kısmının tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tescilini üzerindeki şerhlerin silinmesini talep etmiştir.
Mahkemece davacının davasının, davalı ... yönünden kabulü ile ... köyü 1501 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişisinin 02/12/2014 havale tarihli krokisinde (B) harfi ile işaretli 10.834,60 m2"lik kısmının davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına kayıt ve tesciline; davacının diğer davalılar ..., ..., ...,Paz. Ltd. Şti., ..., ... Müdürlüğü, ... ve ... aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1970 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 15/10/1990 yılında askı ilânı yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
Mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmişse de verilen karar usul ve kanuna aykırıdır. Bilindiği üzere; dava açıldıktan sonrada sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi veya malik olmanın da doğal bir sonucudur. Usul hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş, (1086 sayılı HUMK’nın 186) 6100 sayılı HMK’nın 125. maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemler düzenlenmiştir. Bu durumda HMK"nın 125. maddesine göre davacının iki seçimlik hakkı vardır; ister, devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder, isterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür.
Mahkeme, dava görülmekte iken davalının dava konusunu bir başkasına temlik ettiğini öğrenince, bunu kendiliğinden (re"sen) gözeterek; davacıya HMK"nın 125. (HUMK"nın 186) maddesindeki iki yoldan hangisini seçtiğini sormalı ve alacağı cevaba göre işlem yapmalıdır.
Davalının, müddeabihi bir başkasına (üçüncü kişiye) temlik etmesi durumunda; davacı, dava konusu malın veya hakkın aynen kendisine verilmesini istiyorsa, davalı ile olan davasından vazgeçerek, müddeabihi devralmış olan üçüncü kişiye karşı aynı davaya devam edilmesini ister. Davacının, müddeabihi dava sırasında devralan üçüncü kişiye karşı davaya (ayın davası olarak) devam edilmesini istemesi (yani davayı üçüncü kişiye teşmil etmesi) üzerine, davaya davacı ile üçüncü kişi (yeni davalı) arasında devam edilir. Bu halde, davanın tarafları davacı ile müddeabihi dava sırasında devralmış olan üçüncü kişi olmakla, üçüncü kişi davalı sıfatını alacağından, eski davalının, artık davada taraf sıfatı kalmayacaktır. Ne var ki, davacı ile yeni davalı arasında görülen bu dava, yeni bir dava olmayıp, davacı ile müddeabihi temlik etmiş olan eski davalı arasındaki davanın bir devamıdır (Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. Bası, cilt 4, İst. 2001, s. 3825- 36).
Diğer taraftan, davacı diğer seçimlik hakkını kullanıp, davasını, müddeabihi temlik etmiş olan davalıya karşı zarar ziyan (tazminat) davasına çevirmişse bu halde davaya aynı taraflar arasında devam olunur ve davacının zarar ziyan talebi hakkında bir karar verilir.
Somut olaya gelince tapu iptali ve tescil davası sırasında dava konusu taşınmaz tapuda davalı ... adına kayıtlı iken dava devam ederken 15.05.2014 tarihinde ..."a satıldığı ve tapuda devredildiği mahkemece dava konusu taşınmazın satış işleminin öğrenildiği ve taşınmazı devralan ..."ın 07.05.2015 tarihli celsede beyanında alındığı ancak davacı tarafa HMK"nın 125. madde gereğince iki yoldan hangisini seçtiği sorulmadan davaya tapu iptali ve tescil davası olarak devam edildiği gibi karar tarihi itibariyle de tapuda malik olmayan, davalı eski malik ... aleyhinde hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
O halde dava konusu taşınmazın ve hakkın dava dışı kişiye temlik edilmesi nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 125. maddesi (HUMK’nın 186. maddesi) hükmü uyarınca usulü eksikliğin giderildikten sonra işin esası bakımından bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.
Ayrıca davacı ... Yönetiminin dava açarken şerh maliklerinide davalı göstermesi doğru olup dava konusu taşınmaz üzerindeki şerhler dava devam ederken kalktığından Orman Yönetimi aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi de hatalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 29/05/2018 günü oy birliği ile karar verildi.